“Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses“ Mitingi

Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı "Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses" mitingi Yenikapı Miting Alanı'nda yapıldı.
 “Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses“ Mitingi
Kayıt Tarihi: 20.09.2015 18:02 - Son Güncelleme: 12.05.2024 11:53
YAZI
A

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yenikapı'da Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen "Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses" mitinginde konuştu.

Konuşmasında teröre karşı birlik ve beraberlik çağrısında bulunan Davutoğlu, "Türk-Kürt kardeştir, ayırım yapan kalleştir. Kardeşliği pekiştirelim. Allah aşkına kimse sen Türk müsün, Kürt müsün diye sormasın." dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

Aziz kardeşlerim ne güzel bir ifade; milyonlarca nefes... Şimdi karşımda bir al bayrak bahçesi kurmuş olan her bir kardeşimin nefesini nefesimde, yüreğini yüreğimde hissediyorum. Bu ne muhteşem bir buluşma. Bu ne güzel bayrak, bu ne güzel millet, bu ne yüce bir kardeşlik. 


Allah aşkına hangi milletin böyle asil birbayrağı, böyle tek bir yürek gibi çarpan kardeşleri fertleri var? Allah sizden razı olsun.

Bir kısmınız Fırat Dicle kenarında Kürtçe ninnilerle dinlediniz, bir kısmınız Meriç’te Rumeli lehçesiyle büyüdünüz, Kızılırmak’ta Orta Anadolu, Aras kenarında Karadeniz lehçesinde ninnilerle büyüdünüz. Bugün Kafkas çocukları, Rumeli çocukları ve bütünüyle Anadolu çocukları tek bir nefes, tek bir nefes, tek bir yürek.

"BURADA ŞEHİT MEHMETÇİĞİN SON NEFESİ VAR"

İşte burada sadece kardeşlik nefesi var. Sadece Yenikapı meydanındaki milyonlarca nefes değil, Türkiye’nin her bir köşesindeki 78 milyon nefes bugün aynı ritimle çarpıyor. Birlik, birlik, kardeşlik. Sanmayın ki burada sadece Yenikapı’da buluşanlar var. burada ilahi kelamın ölmez dediği şehitlerin nefesi var. Burada son nefesinde kelime-i şehadet getirerek hakka yürüyen Mehmetçiğin son nefesi var, son emaneti var.  Bu milleti bölmek isteyenlere karşı, inadına kardeşlik, kıyamete kadar kardeşlik demeye hazır mısınız?

"BU MİLLETİ BÖLMEK İSTEYEN, ETİ KEMİKTEN AYIRMAK İSTEYEN HERKES KAHROLSUN"

Burada evine rızk götürmek için çalıştığı çorbacıda şehit edilen Diyarbakırlı Şehmuz'un nefesini görüyorum. Burada Diyarbakır Kulp'ta yetişip hizmet için Diyarbakır'a dönen ve aracı taranarak şehit olan Abdullah Birol'un nefesini hissediyorum. Ben burada çocukları kaçırılan Diyarbakırlı annelerin ve çocukların şehir olan annelerin nefesinin birleştiğini görüyorum. Bu milleti bölmek isteyen, eti kemikten ayırmak isteyen herkes kahrolsun. Söz veriyoruz onların hak ettiği cezayı vermek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.
AK Parti iktidarlarında yürekleri birleştirmeyi hedefledik. Irkçılığın her türü ayaklarımızın altındadır. Yasakların hepsini kaldırdık. Türkü, Kürdü hepsi eşittir. Herkesi Allah için sevdik, Allah için seviyoruz. Kürtçe üzerindeki yasakları, anadildeli kısıtlamaları, ayrımcılığı kaldırmak için çalıştığımıza şahit misiniz? 

"Silahları gömün, silahlı gruplar Türkiye'yi terk etsin" dedik, ama silahlı gruplar ülkeyi terk etmedi. 7 Haziran'dan hemen sonra, 8-9 Haziran'dan sonra ayaklanma çağrıları yaptılar. Bunu diyenler onlar değil, bazı dış odaklar.

22 Temmuz'da 2 polisimiz uyurken şehit edildiğinde kararımızı verdik, "Hak ettikleri cevabı alacaklar" dedik. "Huzur ve demokrasi" operasyonunu başlattık. Hiç kimse bizim rehavete kapılacağımızı düşünmesin. Bu mücadeleyi sonuna kadar, silahlar bırakılana kadar sürdürmeye kararlıyız. Dağlarımız bu çetelerden temizlenene kadar bu mücadele aralıksız devam edecek. 

1 Kasım'a giderken seçim güvenliğini de alacağız. Bütün teröristler temizlenene kadar bu mücadele sürecek. Teröristler dışındaki vatandaşlarımızın zarar görmemesi için güvenlik birimleri hassas çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti her bir vatandaşına eşit bakar. Onları korumak için elinden geleni yapar. Biz burada iken Türkiye'nin bir santimetre karesini bile böldürtmeyiz. Demokrasiyi, özgürlükleri mutlak anlamda yaşatacağız. Kimse oy verirken kendini baskı altında hissetmeyecek. Türk-Kürt kardeştir, ayırım yapan kalleştir. Kardeşliği pekiştirelim. Allah aşkına kimse sen Türk müsün, Kürt müsün diye sormasın.

Başbakan Davutoğlu'nun ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu bayrağın yere düşmemesi için hiçbir şeyden kaçınmadık, kaçınmayacağız. Kim bu bayrağa sahip çıkıyorsa o yerlidir, millidir, Türkiyelidir. Kim bayrağa yan gözle bakıyorsa indirmeye, yakmaya çalışıyorsa o bu vatanla da milletle de bağı kalmamış köksüz, ruhsuz, sevgisiz bir mankurttur." dedi.

"Gün bölücülük değil, fitne değil, kavga değil, birleşme günüdür" diyen Erdoğan, "1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye hangi partiden olursa olsun 550 tane yerli, milli bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz.Türkiye'nin tek ihtiyacı budur. Milli irade dışında çözüm yoktur. Sandıkta iradenize sahip çıkar Meclis'e yerli ve milli vekiller gönderirseniz gerisi çok kolay." dedi.




Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Arif Nihat Asya'nın 'Dua' şiiri ile tamamladı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

"Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses" mitingine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısaca şunları söyledi:

Sizleri tüm kalbimle selamlıyorum İstanbul. Şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Güvenlik güçlerimize, kamu görevlilerimize buradan şükranlarımı sunuyorum.Terör örgütlerinin baskılarına, tehditlerine, saldırılarına rağmen vatanımızın bütünlüğü milletimizin birliği devletimizin bekası için sabreden kardeşlerime Allah sizlerden razı olsun diyorum. Kardeşlerim birliğiniz beraberliğiniz daim olsun diyorum. İnanıyorum ki bu birliğinizi, beraberliğinizi bozmayacaksınız. İnşallah böyle geleceğe yürüyeceğiz.

"ZORLA BAYRAĞIMIZI ASTINIZ"

Sizin bu kararlığınız sürdüğü müddetçe bu milletin yürüyüşünden kimse alı koyamaz. Ebedi vatanımızı, kardeşliğimizi, son devletimizi bölmek isteyenlere en güzel cevabı siz veriyorsunuz. Bizim imtihandaki asıl gayemiz halka, hakka hizmettir. İnsanların en hayırlısı insanlara en hayırlı olandır ilkemiz bu. Bu davanın sembolü en büyük şahidi de şu ay yıldızlı al bayrağımızdır. Birisi çıkmış bayrağa saldırı mı var diyor.

Daha ne olacaktı. Yalan üstüne inşa ettiğiniz dünya var. Cesetleri kendilerine ait paçavraya saranlar sonra bayrağa saldırı mı var. Zorla kongrelerinizde bayrağımızı astınız zaman geldi indirmeye kalktınız. Şimdi ayakta kalmaya kalkıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez. Ben gerçek saz sahiplerine kenara koyuyorum.

“KİM BU BAYRAĞA YAN GÖZLE BAKIYORSA…”

 Bu bayrağın yere düşmemesi için hiçbir şeyden kaçınmadık, kaçınmayacağız. Kim bu bayrağa sahip çıkıyorsa o yerlidir, millidir, Türkiyelidir. Kim bayrağa yan gözle bakıyorsa indirmeye, yakmaya çalışıyorsa o bu vatanla da milletle de bağı kalmamış köksüz, ruhsuz, sevgisiz bir mankurttur. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt’te de onlar vardı.  Gayelerine ulaşamadılar. Yaktıklarını, yıktıklarını, yok ettiklerini sandıkları dönemde adeta küllerimizden yeniden doğarak kutlu sancağı yükseltmeyi, zirveye dikmeye başardık. Herkes oynanana oyunun farkındadır.

Avrupa'da yaşayan milyonlarca kardeşimiz sonuna kadar yerlidir. Buna karşılık bedenen, ülkemizde yaşadığı halde ruhen bu milletten kopmuş kesimin varlığını ibretle görüyoruz.

Ülkemizdeki teröre bulaşanlar onlara destek verenlerle bu coğrafyada niçin bulunduğunu bilmeyenlerdir. Bu ülkede etnik kökeninden dolayı kimseyi dışlamadık.

“TÜRKİYE’NİN KÜRT SORUNU YOKTUR TERÖR SORUNU VARDIR”

Bizim mücadelemizde herhangi etnik gruba değil terör örgütüne ona destek verenlere karşıdır. 2005’te Diyarbakır’da bir konuşma yapmıştım. 2005’teki bu konuşmamda neler söylemiştim. Kürt sorunu bu milletin parçası değil hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz.Verilen mücadeleler sonunda artık Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır diyecek noktaya geldik. Kürt kardeşlerimin de beklentileri vardır.

"CİCİ ÇOCUK SİZ KİMİ ALDATIYORSUNUZ"

Biz teröristlere rağmen Hakkari'ye havalimanı yaptık. 1 Kasım geliyor. Sizlerden tarihi karar, tarihi gayret istiyorum. Muhtarları tehdit ediyorlar. Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz.1 Kasım'a gidiyoruz aynı oyunu oynayacaklar. Bu millet adam gibi adam bu millet tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır. Millet olarak bu sıkıntı ile ilk defa karşılaşmıyoruz. İçimize atılan fitne tohumlarından boy verenler olmuştur. Hepsi gelip geçmiştir. Devlet ve millet olarak bize düşen iki önemli görev var. Vatan toprağına sımsıkı sarılmaktır. Şehitlerimizin acısı yüreğimizi yakıyor. 78 milyon insanımızın arasında birlik, beraberlik, kardeşlik duygularını güçlendirmektir. Bizi ayakta tutan bağları yeniden güçlendireceğiz. Birbirimizi çıkar, menfaat için değil Allah için seveceğiz.

Terör örgütü geçen yılın Kurban Bayramı'nın son günlerinde vahşi şekilde şehit ettiği Yasin'in de , Fırat'ın da, masumların acısı hepimizin acısıdır.Unutmayın Muş'ta binbaşımızın eşi ve çocuğu yanında şehit edilmesini unutamayız. Dağlıca'da yarbayımızın askerleri ile beraber şehit edilmesini unutamayız. Türkiye'nin geldiği noktadan geriye adım atılmayacağından herkes emin olsun. Milli birlik ve kardeşlik sürecinin geriye doğru işletilmesine izin vermeyeceğiz. Yeni Türkiye'nin yolunu açacak kapılarını aralayacağız. Türkiye'nin gözden çıkartacak tek bir vatandaşı yoktur.

"MECLİS'E YERLİ VE MİLLİ VEKİLLER GÖNDERİRSENİZ GERİSİ KOLAY"

Kaybedeceğimiz hiçbir şey yoktur. Aramıza fitne sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz.  1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye hangi partiden olursa olsun 550 tane yerli milli bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz.Türkiye'nin tek ihtiyacı budur. Milli irade dışında çözüm yoktur. Sandıkta iradenize sahip çıkar Meclis'e yerli ve milli vekiller gönderirseniz gerisi çok kolay. Gün bölücülük değil, fitne değil, kavga değil, birleşme günüdür.

Sıkılan her kuşunun, atılan her roketin hedefi birliğimizdir, beraberliğimizdir. Bu oyuna ne Doğu ne Güneydoğu ne de diğer vatandaşlarımız gelmemiştir. Oynanan oyuna bir kez daha düşmek bize yakışmaz. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin inşallah.

ALANA GİRENLERE TÜRK BAYRAĞI
Zeytinburnu tarafında kurulan 100'e yakın kontrol noktasından geçerek içeri alınan vatandaşlara Türk bayrağı verildi. 
Mitinge, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'de katılıyor. Öte yandan mitinge çağrılmayan tek siyasi partinin HDP olduğu belirtildi.

ETİKETLER:
Nöbetçi Eczane

Kategorideki Diğer Haberler