Huber’deki iftarda Cumhurbaşkanı medyaya mesajlar verdi

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 08.05.2024 08:38
YAZI
A
 Son Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı'nın etki alanı eskisine göre çok fazla oldu. 2019'dan sonra ise artık bir Başbakan olmayacak ve Cumhurbaşkanı'nın yardımcıları başbakanların konumunda bulunacak. Bu anayasal yapıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşüncelerini anlayıp kamuoyuna yansıtmak, gazeteciliğin öncelikli işlevlerinden biri olmak durumunda.

Huber'deki iftar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki gün Huber Köşkü'ndeki iftarında Aydın Doğan ve Ferit Şahenk yanında medyanın çeşitli kademelerinde görev yapan meslektaşlarımız da vardı. Bu birliktelikte Cumhurbaşkanı Türk medyası hakkındaki görüşlerini, bir konuşma ile davetlilere duyurdu. Olağanüstü hal yasasının geçerli olduğu bir ortamda söz konusu konuşmanın bazı satırbaşlarını hatırlamanın meslek açısından da yararlı olacağını düşündüm.

Tarif edilen hakikat
"-Tarif edilen hakikat hakikat olmaktan çıkar. Kasıtlı bir haber gerçek anlamda bir haber değildir. Bizler ülkemizde senelerce haber yerine ağır bir propaganda ile karşı karşıyakaldık. Bilhassa medya dünyasının köşe başlarında bulunanlar ellerindeki bütün gücü milletin gelişmesi için, demokrasinin güçlenmesi için değil kendileri için kullandılar.

Darbe basını
- Darbe dönemlerinde Türk medyasının nasıl kötü bir imtihan verdiğini sizler daha iyibiliyorsunuz. Bugün ülkemizde bakanlığımızın rakamlarını veriyorum, mesleğini gazeteci olarak ifade ederek cezaevinde bulunan 177 kişiden sadece 2'si sarı basın kartı sahibidir. Bu 177 kişiden biri cinayet suçundan, diğerleri de terör örgütleriyle olan ilişkilerisebebiyle cezaevinde bulunuyor.

Hukukun üstünlüğü
- Yasalar herkes için bağlayıcıdır. Medya da hukuka bağlı kalmak zorundadır. Özgürlük sınırsız hürriyetin olduğu bir şey değildir. Özgürlüklerin de bir sınırı vardır. Ben de kalkıp sınırsız özgürlüğümün olduğunu söyleyemem. Haber peşinde koşmakla ihanete aracılık etmek farklı şeylerdir. Manşetini, kalemini gazete sayfalarını terör örgütü emrine verenlerle eline silah alıp dağa çıkanlar arasında bana göre temelde hiçbir fark yoktur.

Devlet sırları
- Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet sırlarını yasadışı yollar ile tarif ederek, eğip bükereksözüm ona haberleştirmek gazeteci faaliyeti olarak görülmez. Milletin bütün sırlarını, menfaatini bu şekilde yer ile yeksan etmek kimsenin haddine değildir. FETÖ'cülerin servis ettiği çarpıtmalar üzerinden devleti, devletin güvenliğini hedef almak gazetecilik ile bağdaşmaz."
ETİKETLER:

Mehmet Barlas

Mehmet Barlas

Yazarın Diğer Yazıları