Birilerine..

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 04:21
YAZI
A
 Selamdan sonra…

Yahu siz Peygamber misiniz ki hiç günah işlemeyesiniz, yanlış yapmayasınız, hatâ ve kusurunuz olmasın?
Siz kendinizi Zemzemle yıkanmış mı sanıyorsunuz?
Hiçbir tenkidi, hiçbir uyarıyı kabul etmiyorsunuz.
Sizi tenkit edenler insafsız., adaletsiz, vicdansız, iz’ansız, ahlaksız da siz nesiniz?
Niçin şeffaf değilsiniz?
Olumlu ve yapıcı tenkitleri, uyarıları niçin sükunetle karşılamıyorsunuz?
Bir Müslümanın kendisini masum zannetmesinin onun için çok büyük bir itikat bozukluğu, günah, kusur olduğunu ne zaman anlayıp idrak edeceksiniz?
Müslüman kardeşlerinize karşı niçin taqiyye ve kitman yapıyor, onları aldatıyorsunuz.
Niçin yalan söylüyorsunuz?
Niçin herkese her şeye yukarıdan bakıyorsunuz?
Niçin Ümmet birliği için çalışmıyorsunuz?
Niçin şüpheli ve bulaşık işlerin ve hesapların içindesiniz?
Doğrusu sizin için çok üzülüyorum.
Sizden korkuyorum.
Size güvenmiyorum.
Kendisini ve kendilerini masum zannedenlerden korkmayayım da ne yapayım?
Allah hepimizi ıslah etsin.

(İkinci yazı)
Suriyeli İcazetli Ulema, Fukaha, Sanatkarlar ve Hüner Sahipleri İstihdam Edilmelidir
BAZI felaketlerin hayırlı tarafları da olabiliyor. Suriyede ihtilal, iğtişaş, iç savaş olması bir felaket… Ülkemize resmî rakamla 600 bin, tahminî gerçek rakamla bir milyon Suriyelinin sığınması bir insanlık faciası. 
Bu bir milyon Suriyeli içinde kaç icazetli din hocası ve fakih varsa, kaç sanatkar varsa onları istihdam etmemiz gerekiyor.
Kemalist kanunlar yasaklıyor ama medreselerimiz var. İcazetli Suriyeli fakihler bu medreselerde müderris, Arapça öğretmeni olarak çalıştırılmalıdır. 
Ülkemize sığınanlar dışında, başka ülkelere sığınan Suriyeli hocaların bir kısmı da çekilmelidir.
İslamî sanat ustalarına gelince: Sedefkarlar, ahşap oyma işi yapanlar, sanat boyutu olan çömlekler üretenler, seramikçiler, çiniciler…
İç savaş çıkmadan önce ülkemize Suriyeden çok güzel, çok sanatlı takkeler, arakiyeler geliyordu. Bunların da ustaları bulunmalı ve bizde üretime başlanmalıdır.
El dokuması Şam kumaşları üretenler.
Suriyenin tarih boyunca çok büyük bir sanat boyutu olmuştur. İç savaştan kaçan sanatçıları bulup çalıştırarak hem onların geçimine medar olmalıyız, hem de ülkemize kültür ve sanat kazandırmalıyız.
O sanatçıları istismar etmemeliyiz, aksine korumalıyız.
Bizim bürokrasimiz böyle hizmetler yapamaz. Müslüman kesimin sivil kuruluşları bu konuda üzerlerine düşeni yapmalıdır.
Mesela, Suriyede el dokuması yünlü kumaşlar üreten bir usta bulunmalı, bir belediye onu ve ailesini himaye etmeli, kendisine bir tezgah temin edilmeli ve üretime hemen başlanmalıdır.
El dokuması kumaşların boyaları tabiî kökboyaları olmalıdır.
Böyle sanatlı üretimler nasıl satılacak?
Bendeniz bir gazeteci olarak hizmete hazırım. Sütunumda tanıtırım. 
Kardeş belediyelerden yardım ve destek istenebilir.
Suriyeli bir usta herhangi bir sanat veya zanaat eseri ortaya koydu… Fiyatı makul ise ya bendeniz teşvik için satın alırım, kendim alamazsam, kesesi dolgun bir dostuma satın aldırırım. 
İcazetli ulemaya gelince: Bunların kesinlikle Ehl-i Sünnet ve Cemaat çizgisinde olmaları gerekir. Yine kesinlikle meşrebçilik yapmayacaklardır. Siyasete de hiç karışmayacaklardır.
Edebî kültürü yüksek Suriyeli mültecilerden Arapça öğretmenliği konusunda da yararlanılabilir.
Pedagoji ihtisası yapmış olmaları şarttır.
Eski Osmanlı Padişahlarımız ve Halifelerimiz feth ettikleri ülkelerden İstanbula sanatkar sürerlermiş. Yani bir kısım sanat ve hüner erbabını, ustaları; onları maddeten mağdur etmeden, gereken imkanları sağlayarak İstanbula gönderirlermiş ki, şehir sanat ve kültür bakımından şenlensin, terakki etsin.
Mülteci Suriyeli kardeşlerimin acılarını paylaşıyorum… Onların pek az kısmının işine yarayacak olsa da yukarıda projemi belediyelerimizin, sivil kuruluşlarımızın, cemaatlerimizin, diğer sorumlu kişi ve makamların dikkatlerine arz ediyorum.

ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları