Kardeş bir Ülkede Müslümanlar Kan Kusuyor

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 08:36
YAZI
A
 DÜNYANIN şu anda en zalim diktatörlük rejimi hangi ülkededir? Kuzey Kore’de mi? Hayır, bilemediniz. Bu rejim Orta Asyadaki bir Türk ülkesindedir ve çeyrek yüz yıla yakın bir zamandan beri Müslüman halka kan kusturmaktadır.
Peygamber Efendimizin (Salat ve selam olsun ona), batıdaki bir Müslümanın ayağına diken batsa, doğudaki Müslüman onun acısını yüreğinde duyacaktır mealinde bir hadisi vardır. İsmini vermeyeceğim bu ülkenin hapishaneleri dindar Müslümanlarla doludur. 2005’te binlerce Müslüman şehid edilmiştir. Ülkede minarelerden Ezan okumak yasaktır. Genç bir vatandaş sakal bırakıp namaza başlasa bir bahane uydurularak tutuklanmaktadır. Cezaevine giren din suçlusu, ancak tabut içinde çıkabilmektedir. İslama ve dindar Müslümanlara karşı korkunç ve dehşetli bir terör estirilmektedir.
Zulmün bu kadarına Stalin bile yapmamıştı.
Bizim bunlardan haberimiz var mı?
Müslümanların ciddî bir bilgi bankası olsaydı, oradaki feci vaziyeti öğrenebilirdik. Maalesef böyle bir kurumumuz yok.
Dünyada tarih boyunca iki büyük cihan devleti kurulmuştur. Biri Roma, Öteki Osmanlıdır. Osmanlının torunları olan bizler, yeterli kültüre sahip olmadığımız için, İslam dünyası ile gereği gibi ve yeteri kadar yüksek ve ciddî seviyede ilgilenemiyoruz.
Bir İslamî Bilgi Bankamız olmalı ve her Müslüman ülke hakkında çok ciddî, çok doğru, çok derin ilmî araştırmalar yapmalıyız. 
Çoğunluğu Müslüman olmayan ama büyük sayıda Müslüman azınlık bulunan ülkeleri de incelemeliyiz. Çin’de, Hindistan’da, Rusya Federasyonunda on milyonlarca Müslüman yaşıyor. Bunların sıkıntıları, problemleri nelerdir? Bu konuda uzmanlarımız olmalı ve okur-yazar Müslümanları aydınlatmalı, bilgilendirmelidir.
Biz İslam dünyasından vaz geçtim, kendi ülkemizdeki Müslümanları, onların meselelerini incelemiyoruz. Geçenlerde bir reform paketi hazırlandı, bunda hâlâ kapalı olan Medreseler, hala kapalı olan tekkeler hakkında bir tek kelime yoktu.
Türkiye Müslümanları Ümmet, Hilafet, İslam medreseleri, tasavvuf tekkeleri ile ilgilenmiyor. 
Kriptolar, yazıyı ve edebî kültür dilini değiştirerek Türkiye Müslümanlarının belini kırmışlardır, dilini kopartmışlardır.
Her yıl milyarlarca dolarlık bütçelere ve imkanlara sahip olan İslamcılar niçin ilmî bir İSLAM DÜNYASI YILLIĞI yayınlamıyor? Vaktiyle bu işi tek başına Fransada Louis Massignon yapıyordu.
İslam dünyasını incelemekte Fransa bizden bin kat ileridir. Orada her İslam ülkesini yakından tanıyan, ilmî araştırmalar yapan uzmanlar vardır.
1960’yı yıllarda Fransız Profesör Georges Dumezil, Türkiyede sadece dört kişinin konuştuğu Ubik dilinin gramer ve lügatini yazmak için harekete geçmiş ve bu işi başarmıştı.
Maalesef İslam düşmanları, münafıklar, mürtedler Türkiye Müslümanlarını birbirinden kopuk, irtibatsız bin kadar hizbe, fırkaya, cemaate, gruba, parçaya ayırmışlardır. Ehl-i Sünnetin temellerini dinamitlemişlerdir. Osmanlı Devlet-i İslamiyesi Ehl-i Sünnete dayanan, Ehl-i Sünnete hizmet eden mübarek bir devletti. 
Şu anda birtakım dall ve mudil taqiyyeci şahıs ve gruplar Ehl-i Sünneti yıkmak için sinsice çalışıyor.
Çok yüksek kültür ile mücehhez olmayan, geri ve çağın dışında kalmış akıllarla, istense de İslama ve Ümmete hizmet edilemez.
Parça ve cemaat fanatizmi, militanlığı, holiganlığı ile İslama ve Ümmete hizmet edilemez.
Sekter zihniyetle İslama hizmet edilemez.
Birmanyada Müslümanlar diri diri yakılırken biz ne yapıyoruz?
İsmini vermediğim Orta Asya Cumhuriyetinin hapishanalerinde Müslümanlar diri diri kaynar sulara atılırken biz ne yapıyoruz?
Nijeryada olup bitenleri biliyor muyuz?
Suriye Suriye edebiyatı yapıyoruz ama bu komşu ve kardeş ülkedeki korkunç durum ile ilgili elimizde ciddî ve ilmî raporlar var mıdır?
Suriye Müslümanları bugünkü feci duruma nasıl düşmüştür? Yakın tarihte ne gibi büyük ve ölümcül hatalar işlemişlerdir?
Onlar çocuklarını, para getiren doktorluğa ve mühendisliğe yönlendirirken, Nuseyrîler subay yetiştiriyordu.
Bizde de Sünnî aileler istidatlı ve zeki çocuklarının yeterli kısmını 1950 ile 60 arasında subay yetiştirmemişlerdi… 
Şu anda akıllandık mı?      
Bütün Müslüman, tek bir Ümmet çatısı altında ve teşkilatı içinde midir? Bütün Müslümanlar ehliyetli bir İmama biat ve itaat etmekte midir?
Vasıflı Müslüman yetiştirecek gerçek İslam Mektepleri açmak gibi bir projemiz ve teşebbüsümüz var mıdır?
Halkı dinî konularda aydınlatacak, rehberlik edecek icazetli ulema yetiştiren gerçek İslam Medreselerimiz var mıdır?
Şu anda çok hürriyet var, çok imkan ve fırsat var ama bunlardan yararlanarak, yapılması mutlaka gerekli olan hizmetleri yapmıyoruz.
İleride çok ağlar, çok üzülür, çok dövünürüz.
ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları