Kemalistlerin Eseri

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 03:14
YAZI
A
 Günde saatlerce televizyon seyr eden vatandaş iflah olmaz, kısa zamanda sersemler, zekası seviyesi düşer, uzun müddet sürecek rehabilitasyon tedavisine muhtaç olur.

Günde saatlerce cep telefonuyla gevezelik ve zevzeklik edenin durumu da böyledir.

Günde dört saat trafik işkencesi çeken vatandaş da dengesini yitirir.

Bugünkü TC Tevhid-i Tedrisat okullarında okuyan çocuklarımızın akılları, zekaları, karakterleri bozulmaktadır.

Bugünkü reklamlar, insanları bağımlı kılar.

Bugünkü, paranın ve zenginliğin en büyük değer olduğu felsefesi toplumu, devleti yıkar.

Bugünkü hybrid Kemalist-İslamcı sistem, sistem değil, anti-sistemdir.

Halkın tamamının mantık bilmesi gerekmez ama idarecilerin, bürokratların, elitlerin, okumuşların mutlaka mantık kültürüne sahip olması gerekir. Aksi takdirde tımarhane kültürü yaygınlaşır.

Sebep ile neticeler arasındaki farkı bilmemek, bunları birbirine karıştırmak dehşetli bir cehalettir.

Estetik, sanat, güzellik boyutuna sahip olmayanlar ülkeyi çirkinleştirir.

Türkiyeyi İslamın geri bıraktığını iddia etmek densizliktir.

Türkiyeyi geri bırakan resmî ideoloji, kötü eğitim sistemi, kötü düzen, insan kalitesindeki düşüklüktür.

Toplumlar elbise değiştirir gibi hukuk ve sistem değiştiremez. Değiştirmeye kalkılırsa netice bizde olduğu gibi olur.

Japonya o çok zor o çok çetrefil o çok kargacık burgacık millî yazısını değiştirip kolay olsun diye Latin alfabesini almış, eksisini yasaklamış gibi olsaydı, bizim gibi olurdu.

Bir ülkenin, bir devletin, bir halkın sağlıklı ve dengeli olması için gerekli birinci şart devamlılık unsurudur. Bizim son bir asırlık tarihimizde korkunç kopukluklar, arızalar, kazalar olmuştur. Bunlar tamir edilmezse büyük yıkım olacaktır.

İslam Endülüs demektir, Osmanlının yükseliş devri demektir… Bugünkü İslam dünyası gerçek İslamı temsil etmez.

Emperyalistler ve onların içimizdeki ajanları “Divide et imperia” (böl parçala hükm et) düsturuyla Türkiye Müslümanlarını birbirinden kopuk bin parçaya ayırdılar. Bunun sebep olacağı yıkılışta onlar da enkazın altında tarümar olacaktır.

İslamcılıklar İslamın yerini tutamaz.

İslam adalet, insaf, güven, hukuk önünde eşitlik, canın malın ırzın namusun din ve inanç hürriyetinin korunması demektir. Bunlar yoksa İslamın kendisi yoktur ismi ve resm’i vardır ancak.

Mâceraperestlerin, türedilerin peşinden giden milletler perişan olmuştur…

Faziletsiz ve hikmetsiz (bilgelik) hiçbir toplum mânen ilerlemez.

Birinci dünya savaşında ve millî mücadelede büyük kayıplar verdik. Başlangıçta bir İslam cumhuriyeti olarak kurulan rejim faşist bir diktatörlüğe dönüştürülünce nice vatansever kıyıma uğradı. Kimisi idam edildi, kimisi zindanlarda çürütüldü, kimisi bir köşeye itildi.

Bizi ayakta tutan bütün millî kurumlarımız dinamitlendi.

Berbat bir içten-sömürge sistemi kuruldu.

Bu memlekette yetmiş-seksen çeşit etnik köken vardı. Bunların büyük kısmını İslam kardeşliği kaynaştırıyor, uzlaştırıyordu. İslam kardeşliği darbelenince kaos ve anarşi başladı.

Birileri Haim Nahum doktrini ile Türkiyeyi bir Yahudi cumhuriyetine çevirmek istedi.

Sonunda bugünkü manzara ortaya çıktı.

Artık, bin parçaya ayrılmış ve çoğu yabancılaşmış Müslüman çoğunluk büyük ölçüde kirlenmiş, çökmüştür. Tuz kokunca hazır olun cenaze namazına.

M. Kemal Paşanın ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizm ideolojisine din gibi bağlananlar, işte eseriniz… 

(İkinci Yazı)

Müslüman Çoğunluk ve Kemalist Azınlık

Müslümanlar, ateistler, İslam düşmanları, herkes katında iki kere iki dört eder ama her konuda böyle bir mutabakat yoktur.

İslamın kriterleri, normları, değerleri küfür ve nifakınkilere uymaz, onlarınkilerle uyuşmaz ve bağdaşmaz.

Cinsellik konusunda İslam iffeti, namusu, temizliği esas alır. Küfür ve nifak ise iffetsizliği, seks serbestliğini esas alır.

İslam sekülarizmi kabul etmez, dinsizler ise bunu bir anti din gibi zorla, terörle empoze eder.

Türkiyede azınlıkta olan İslam düşmanları, kendi değer norm ve kritelerini çoğunluğa zorla ve terörle kabul ettirmek istiyor.

Onların değerleri evrensel midir, başka bir soruyla gerçekten değer midir?

Mesela üzerinde çok durdukları laikliği ele alalım. Onlara göre laiklik olmadan ne Cumhuriyet olur, ne demokrasi, ne de uygarlık. Bu iddiaları doğru mudur? Kesinlikle değildir. Çünkü laiklik bir insan hakları değeri değildir, ne vazifedir, ne haktır.

Din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti evrensel bir değerdir. Çünkü insan haklarıyla ilgili bütün metin ve sözleşmelerde din hürriyeti yer almaktadır.

İnsan haklarıyla ilgili hiçbir metin ve sözleşmede laiklik diye bir hak, bir vazife, bir değer yoktur.

İnsan haklarının, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün beşiği olan İngilterede laikliğin esamisi okunmaz. Orada laiklik yoktur, din devlet birliği vardır, resmî millî Anglikan kilisesinin başı hükümdardır.

Bu anlattığımı Kemalistlere kabul ettirmek çok zordur. Çatlak plak gibi, laiklik olmazsa olmaz deyip dururlar.

1923’te Cumhuriyet kurulduğu zaman Anayasanın ikinci maddesinde ”Devletin dini, din-i İslam’dır” yazılı idi. Buna ne buyururlar?

Onlar, M. Kemal’in ölümünden sonra oluşturulmuş, düzülmüş Kemalizm ideolojisini bir anti-İslam gibi benimserler ve benimsetmek isterler. Kemalizm bir ideoloji midir? Şöyle böyle… Her Türkiyeli bu ideolojiyi benimsemek zorunda mıdır?

Türkiyede Kemalistler, Sabataycılar, Farmasonlar, ateistler, egemen azınlıklar, vesayetçiler tam bir hürriyet içinde yaşayacaklar ama çoğunluğu oluşturan Müslümanlar onlar kadar hür olamayacak. Ne saçma bir doktrindir bu. Orwell’in domuzlar diktatoryasındaki, bütün hayvanlar eşittir ama domuzlar daha eşittir ilkesi…

Kemalistlerde linç kültürü vardır. Sakin sakin tartışmak yerine, vurun söyletmen tepeleyin!..

Hitlerin ideoloğu Rosenberg’ti, bunlarınki Moiz Kohen’dir. Onlar çoğunluğun temel hak ve hürriyetlerini, bilhassa din hürriyetini İngilterede olduğu gibi yüzde yüz kabul etmezler.

Onlar azınlıktır ama Müslüman çoğunluktan daha eşittirler.

Onlar dogmatiktir.

Onlar bağnazdır, holigandır, militandır.

Onlar arkaiktir.

Onlar Türkiyenin önündeki en büyük engeldir.

Türkiye Ortadoğunun Japonyası olamadıysa onların yüzündendir.

Onlar Nuh derler Peygamber demezler.

Onların cumhuriyeti, demokrasisi, hukukun üstünlüğü kendilerine göredir.

İngilterede şu anda 85 Şeriat mahkemesi faaliyet gösteriyor. Buna ne derler?

ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları