Balyoz'da bir kademe daha
Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 05:35
Balyoz Davası'nın Yargıtay safhası da tamamlandı.
Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nde görülen 361 sanıklı davada bir yandan yeni tahliyeler gelirken, bir yandan da cezaların kısmen düzeltilmesi ve onanması gerçekleşti. Karar oy birliği ile alındı.
Davanın kısa tarihine bakarsak:
Birinci Balyoz Davası 16 Aralık 2010'da Silivri'de 196 sanıkla başlamıştı.
Ardından 143 sanıklı Üçüncü Balyoz Davası.
Her üç dava birleştirildi.
21 ay süren yargılamanın ardından Balyoz Davası'na bakan 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Eylül 2012 tarihinde kararını açıkladı.
Balyoz Davası'nda Çetin Doğan, Özden Örnek ve Halil İbrahim Fırtına 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 36 kişinin de beraatine karar verilen davada diğer sanıklar ise 16 yıl ile 20 yıl arasında hapis cezalarına çaptırılmışlardı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını 7 Ocak 2013 tarihinde açıkladı.
Dava Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na 27 Şubat 2013 tarihinde geldi.
Başsavcılık, yaklaşık 4 aylık bir incelemenin ardından tebliğnamesini tamamladı.
15 Temmuz'da Yargıtay'da başlayan ve 17 gün süren temyiz duruşmalarında ise 117 avukat savunma yaptı.
Kuvvet komutanı, general, amiral vs.
Ve nihayet karar noktasına gelindi.
Karara göre, 361 kişiden 237'sinin cezası onandı. Daha önce haklarında mahkûmiyet kararı verilen 63 sanığın eylemlerinin "suç için anlaşma suçu" kapsamında kalması nedeniyle bu kişiler hakkındaki karar bozuldu, tutuklu sanıkların tahliyesine karar verildi. Ayrıca 34 sanığın beraat kararı onandı.
Davanın bilinen isimleri, emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, emekli Albay Dursun Çiçek, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Orgeneral Ergin Saygun, emekli Korgeneral aynı zamanda MHP Milletvekili Engin Alan, emekli Korgeneral Nejat Bek, emekli Koramiral Kadir Sağdıç, Korgeneral Yurdaer Olcan, Süha Tanyeri, Ahmet Feyyaz Öğütçü, Mehmet Otuzbiroğlu mahkûmiyetleri onananlar arasında yer aldı.
Tarihi boyut
Bu liste içinde kuvvet komutanları ve ordu komutanları var. Böylece Türkiye yargısı, ilk defa kuvvet komutanlarını darbe girişimi sebebiyle mahkûm etmiş olmaktadır.
Ve böylece Türkiye tarihinde darbe girişimlerinin yargılandığı davada önemli bir safha daha, yani temyiz safhası aşılmış olmaktadır.
Yargılama süreci henüz tamamlanmış değil. Bundan sonra sanıklar dilerlerse Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunabilecekler. Ayrıca daha sonra AİHM'e dava açmaları da söz konusu.
Bütün bu süreç, hukukun normal kademelerini oluşturuyor. AİHM'e daha önce yapılan başvurularda, bu sürecin AİHM kıstasları içinde normal olduğu cevabı alındı. AİHM, "özel yetkili mahkeme" statüsüne de itiraz etmedi.
Dolayısıyla, sanıkların şu ana kadarki safhada başaramadıkları aklanmayı, sonraki dönemde başarmak için Anayasa Mahkemesi ve AİHM'i ikna edecek deliller bulmaları gerekiyor.
Sanık yakınları tepkililer. Onları anlamak mümkün. Ancak başından beri davaya kuşku ile bakan ve tepki gösteren siyasetçiler, Yargıtay'da da balyoz yapılanması açısından suçun sabit görülmesinden sonra diyecek bir şey bulabilecekler mi? Burası siyasetçilerin yargıya güven açısından sınanacakları nokta olacak.
Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nde görülen 361 sanıklı davada bir yandan yeni tahliyeler gelirken, bir yandan da cezaların kısmen düzeltilmesi ve onanması gerçekleşti. Karar oy birliği ile alındı.
Davanın kısa tarihine bakarsak:
Birinci Balyoz Davası 16 Aralık 2010'da Silivri'de 196 sanıkla başlamıştı.
Ardından 143 sanıklı Üçüncü Balyoz Davası.
Her üç dava birleştirildi.
21 ay süren yargılamanın ardından Balyoz Davası'na bakan 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Eylül 2012 tarihinde kararını açıkladı.
Balyoz Davası'nda Çetin Doğan, Özden Örnek ve Halil İbrahim Fırtına 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 36 kişinin de beraatine karar verilen davada diğer sanıklar ise 16 yıl ile 20 yıl arasında hapis cezalarına çaptırılmışlardı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını 7 Ocak 2013 tarihinde açıkladı.
Dava Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na 27 Şubat 2013 tarihinde geldi.
Başsavcılık, yaklaşık 4 aylık bir incelemenin ardından tebliğnamesini tamamladı.
15 Temmuz'da Yargıtay'da başlayan ve 17 gün süren temyiz duruşmalarında ise 117 avukat savunma yaptı.
Kuvvet komutanı, general, amiral vs.
Ve nihayet karar noktasına gelindi.
Karara göre, 361 kişiden 237'sinin cezası onandı. Daha önce haklarında mahkûmiyet kararı verilen 63 sanığın eylemlerinin "suç için anlaşma suçu" kapsamında kalması nedeniyle bu kişiler hakkındaki karar bozuldu, tutuklu sanıkların tahliyesine karar verildi. Ayrıca 34 sanığın beraat kararı onandı.
Davanın bilinen isimleri, emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, emekli Albay Dursun Çiçek, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Orgeneral Ergin Saygun, emekli Korgeneral aynı zamanda MHP Milletvekili Engin Alan, emekli Korgeneral Nejat Bek, emekli Koramiral Kadir Sağdıç, Korgeneral Yurdaer Olcan, Süha Tanyeri, Ahmet Feyyaz Öğütçü, Mehmet Otuzbiroğlu mahkûmiyetleri onananlar arasında yer aldı.
Tarihi boyut
Bu liste içinde kuvvet komutanları ve ordu komutanları var. Böylece Türkiye yargısı, ilk defa kuvvet komutanlarını darbe girişimi sebebiyle mahkûm etmiş olmaktadır.
Ve böylece Türkiye tarihinde darbe girişimlerinin yargılandığı davada önemli bir safha daha, yani temyiz safhası aşılmış olmaktadır.
Yargılama süreci henüz tamamlanmış değil. Bundan sonra sanıklar dilerlerse Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunabilecekler. Ayrıca daha sonra AİHM'e dava açmaları da söz konusu.
Bütün bu süreç, hukukun normal kademelerini oluşturuyor. AİHM'e daha önce yapılan başvurularda, bu sürecin AİHM kıstasları içinde normal olduğu cevabı alındı. AİHM, "özel yetkili mahkeme" statüsüne de itiraz etmedi.
Dolayısıyla, sanıkların şu ana kadarki safhada başaramadıkları aklanmayı, sonraki dönemde başarmak için Anayasa Mahkemesi ve AİHM'i ikna edecek deliller bulmaları gerekiyor.
Sanık yakınları tepkililer. Onları anlamak mümkün. Ancak başından beri davaya kuşku ile bakan ve tepki gösteren siyasetçiler, Yargıtay'da da balyoz yapılanması açısından suçun sabit görülmesinden sonra diyecek bir şey bulabilecekler mi? Burası siyasetçilerin yargıya güven açısından sınanacakları nokta olacak.
Ahmet Taşgetiren
