Kur’an Sünnet İcmâ

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 22:33
YAZI
A
 Sadece Kur’an Müslümanlığı olmaz… Kur’an’ı doğru şekilde tefsir edebilmek için Sünnet ve icmâ da olması gerekir.

Ilımlı İslam projesi İslam’ı yıkmak, içini boşaltmak projesidir.

Dinde yenilik, dinde reform, dinde değişim olmaz. İslam evrenseldir. Hükümleri Kıyamete kadar yürürlükte kalacaktır.

Büyük müfessirlerin rivayet ve dirayet tefsirlerinde hurafe yoktur.

Ehl-i Sünnetin muteber hadis kitaplarında mevzu hadis yoktur.

Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) hadislerini Avrupa Birliği kriter ve normlarına göre ayıklamak İslam’a hıyanettir, küfürdür.

Ehl-i Sünnet ehl-i bid’at ve dalaletle bir tutulamaz.

Ehl-i Sünnet Kur’an’ın doğru yorumu üzerine kurulmuştur.

İslam ve Kur’an dünyayı idare etmek için gönderilmiştir. Din ile dünya ayrılamaz.

Kemalî ilahiyatçılar açık bir sapıklık içindedir.

Kadın konusunda doğru olan hükümler ve ahlak İslam’ınkilerdir. Batı medeniyetinin, Kur’an’a uymayan kadın anlayışı bâtıldır.

Reformcular, light ve ılımlı İslamcılar, BOP’çular ilahî İslam dininin içini boşaltmak istiyor.

Şeriatsız İslam olmaz… Cihadsız İslam olmaz… Tesettürsüz İslam olmaz… Fıkıhsız İslam olmaz…

Resulullahın Ashabını devreden çıkartırsanız gerçek İslam kalmaz.

İslam’a en büyük zararı din sömürücüsü eşkıya vermektedir.

Bütün Kur’an Sünnet icmâ Müslümanlarının tek bir Ümmet çatısı altında toplanmaları, ittihad içinde olmaları farzdır.

Zamanın râşid İmamına biat ve itaat etmek gerekir.

Tefrika, nifak, şikak, çekişme, tepişme, mü’mine düşmanlık etmek, birliği bozmak haramdır.

İslam hiçbir küfür ideolojisi ile uyuşmaz ve bağdaşmaz.

İslam, tek hak ibrahimî dindir. Üç hak ibrahimî din yoktur.

Zekâtını Kur’an’a, Sünnetçe, Şeriata, fıkha göre tastamam vermemek büyük günah ve isyandır.

Saf ve cahil Müslümanların zekâtlarını Şeriata ve fıkha aykırı şekilde gasb edenler haindir, eşkıyadır.

Bilenlerin, ilmi ve icazeti olanların Müslüman halka nasihat etmesi, onlar için vazgeçilmez bir vazifedir.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmayan bir İslam toplumunun başına azab iner.

Bir İslam toplumunda başkanlıklar, makamlar mevkiler, memuriyetler, hizmetler, işler ehliyetli olanlara verilmez, ehliyetsizlere verilirse o toplum batar.

Cahillerin veya kötü niyetlilerin Kitabullahı kendi re’y ve hevalarına göre yanlış yorumlamaları küfürdür.

Cahillerin dini konuları mıncıklamaları, tartışmaları yıkıma sebep olur.

İslam’ın sahih bir imandan sonra ikinci şartı ve temeli beş vakit namazın dosdoğru kılınmasıdır. Namazı terk, ihmal eden veya kılmakta tehavün gösteren Müslüman toplumlar necat bulmaz, iflah olmaz.

Bir İslam şehrinde vakit ezanı okununca yer yerinden oynamalı, Müslümanlar akın akın camilere gidip Rabbülalemine ibadet etmelidir.

Din iman Kur’an hizmetleri paraya ve maddî menfaate endekslenince toplum yıkılır.

Allah için yapılan hiçbir ibadet, hayır hasenat, cihad ihlâssız kabul edilmez.

Müslüman bir toplumda islamî hizmetler ve faaliyetler, islamî temsilcilik cahillere, ehliyetsizlere, yetersizlere verilince her şey bozulur.

İslam’ı iyi ve doğru şekilde bilmeyenler ona hizmet edemez.

Bir İslam ülkesinde cami imamlığı, maaşlı namaz kıldırma memurluğuna dönüşürse din yıkılır. Çünkü namaz dinin direğidir. İmam namaz kıldırma memuru değildir.

Bir İslam toplumunun seküler olması, laikleşmesi, din ile dünyayı ayırması onun sonu olur.

Tek bir Ümmet olamayan, Ümmet çatısı altında teşkilatlanamayan Müslümanlar hür, aziz, haysiyetli bir hayat süremez.

Hedonistin imanı varsa o da elbette Müslüman’dır ama kötü ve vasıfsız bir Müslüman’dır. Hedonist hayat felsefesi ile Kur’an ve Sünnet İslamlığı bir olmaz.

Beş vakit namazı ya tamamen terk eden, yahut buna gereken önemi vermeyen, onu dosdoğru kılmayan Müslüman bir toplum dinini kendi elleriyle yıkmaktadır.

Holigan militan fanatik cemaatçilerden hizipçilerden, fırkacılardan islamî köy olmaz, kasaba olmaz.

Mü’minler birbirlerini Allah için sevmezlerse birleşemezler, birleşemeyince zelil ve rezil olurlar.

Dini, Kur’an’ı, mukaddesatı alet ederek şahsî zenginlik, siyasî prestij, nefsanî nüfuz elde edenler, yani din sömürücüleri Ümmetin en rezil kişileridir. Ümmet onları kusmazsa iflah olmaz.

Hem Rahman’a ibadet ettiğini iddia eden, hem de azılı İslam düşmanı Tağutların ve Deccalların yolundan gidenler ya ahmağın ahmağı, yahut katmerli münafıktır.

Son paragraf: Türkiye Müslümanlarının vebali,  vazifelerini ve hizmetlerini hakkıyla yapmayan bilenlerin üzerinedir. Onlar halkı gereken ve yeterli şekilde uyarsalar, aydınlatsalar, bilgilendirseler, çekip çevirselerdi durum böyle olmazdı.

(İkinci yazı)

Türkiye’yi Geri Bırakan 14 Kötülük

1. Yüksek tahsil yapan herkesin (Ender istisnalar dışında) devlet, belediye, özel kurum bünyesinde maaşlı memur olmak istemesi; teşebbüs-i şahsî zihniyetine sahip olmaması.

2. En büyük ekonomik sektörün, sermayeyi betona gömen mesken, yapılaşma, binalaşma sektörü olması. Üretime ve ihracata gereken önemin verilmemesi, Güney Kore örneğinden ibret ve ders alınmaması.

3. Lüks, israflı, aşırı tüketimli bir hayat tarzının benimsenmesi, kanaatli yaşanmaması.

4. Meskenlerin gerekenden fazla büyük olması ve gösterişe yönelik döşenmesi.

5. Otomobillerin ihtiyaca göre alınmaması, bu konuda gösterişe ve lükse kaçılması.

6. Ziraat ve hayvancılık arazilerinin yapılaşmaya açılması veya boş bırakılması.

7. Vaktiyle dünyanın sayılı tahıl ambarlarından biri olan ülkemizin, her yıl üç milyon ton buğday ithal eder duruma düşürülmesi.

8. Günde beş milyon ekmeğin çöpe atılması.

9. Türkiye’nin, uluslararası şeffaflık ve temizlik anketinde 10 üzerinden 5 not alan kirli bir ülke haline getirilmiş olması.

10.  Bir milyon öğretmene sahip eğitim sisteminin iflas etmiş olması.

11.  Bütün medenî faaliyetlerin aleti ve vasıtası olan zengin yazılı edebî Türkçenin yitirilmiş olması.

12.  Türkiye kimliğinin temel unsuru olan gerçek İslam’ın yerine emperyalistlerin, iç ve dış sömürgecilerin istediği yapay evcil bir din getirilmek istenmesi.

13. Halkın bedevîleştirilmesi.

14.  Siyasetin kirletilmesi.

ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları