Sadaka Yardım Veriniz

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 22:07
YAZI
A
 MEMLEKETİN, halkın, devletin durumu parlak değil. Terör aldı başını gidiyor. İnsanlarımız ölüyor, anaları yakınları ağlıyor. Güvenlik yok. Tepemizde kara bulutlar var, şimşekler çakıyor, yıldırımlar düşüyor, gök gürültüleri…

Ramazanın son günlerinde yardımcılarımdan birini tanığım ve güvendiğim muhtarlardan birine göndermiş; çok fakir, miskin, çaresiz kimselere biraz zekat dağıttırmıştım. Bir kapıyı çalmışlar, zekat zarfını verirken ayak üstü biraz konuşmuşlar. O insanlar Ramazanda iki gün aç kalmış olduklarını söylemişler. Bazı günler beş lira sadaka veren çıkıyormuş, onunla ekmek alıyorlarmış ama iki gün beş liraları da olmamış. Zarf içindeki yüz lira onlara ilaç gibi gelmiş.

Türkiye çok zenginleşti, zenginlik yüzünden çok azgınlıklar oldu ama yine de fakirlik var. Milyonlarca mülteci var.

Anlatmak istediğim şu: Gerçek fakirlere, hiçbir şeyi olmayan miskinlere yardım etmek suretiyle belaları, musibetleri kendimizden uzaklaştırmaya çalışalım.

Rastgele, iyice araştırmadan yardım etmeyelim.

Tanıdığım zengin bir aileyi kurnaz bir kadın şöyle dolandırmış: Bir vesile ile tanışmış, üzerinde eski elbiseler varmış. Rengi solukmuş. Onları kandırmış, yardım almaya başlamış. Zaman zaman hep o eski elbise ile geliyor, yardımını alıp bin teşekkür edip gidiyormuş. Sonra onu bir yerde görmüşler, kılığı kıyafeti pek düzgünmüş… Meğerse yardım tırtıklamak için karı tiyatro oynuyormuş.

Geçenlerde duydum. Bir kadıncağız okula giden oğlu ile birlikte Sarayburnu taraflarında sur kovuğunda susuz elektriksiz perişan vaziyette yaşıyormuş. Onu arattıracağım, az da olsa yardım göndereceğim.

Bir başka kadıncağız bir dershanede ayda 500 liraya temizlikçilik yapıyormuş, dershane kapanmış, onu da işten atmışlar, kadın perişan vaziyetteymiş, ah 500 liralık bir iş bulabilsem diye sızlanıyormuş.

Geçenlerde bendenize bir fakir listesi gönderdiler. Emekli maaşları varmış, ayrıca temizlik yapmaya gidiyorlarmış. Onlara yardım etmedim. Öncelikle hiç parası ve geliri olmayanları bulup yardım etmek gerekir diye düşünüyorum.

Lüks, israflı, ihtişamlı, şaşaalı, debdebeli, tantanalı, gösterişli hayat süren, yiyen içen, zevk u sefa içinde yaşayan Müslüman kardeşlerimi çok kınıyorum.

Bir grup haysiyetli ve erdemli Müslüman bir araya gelseler ve Zekat ve Yardım Sandığı ismiyle bir dernek kursalar. Toplanan zekatları, Kur’ana Sünnete Şeriata fıkha uygun şekilde vekaletle dağıtsalar ne iyi olur.

Bu derneğin başkanı, işleri yürütenler muttaqi ve faziletli Müslümanlar olacak, kesinlikle maaş ve ücret almayacaktır. Onların ücretlerini Rabbülâlemîn hazretleri verecektir. Hesapları tutan katipler ve diğer personel tabiî ki, geçinmek için maaş alabilir ama bu maaşlar zekat fonundan ödenmeyecek, başka bağışlardan ödenecektir. Zekat parasıyla bina kirası, katip maaşı, su elektrik giderleri ve başka masraflar ödenmez. Derneğe bir milyon zekat parası girdiyse, o bir milyonun tamamı, Kur’ana Sünnete Şeriata fıkha uygun şekilde gerçek şahıslara (tüzelkişilere derneklere vakıflara kurumlara değil) zekat olarak temlik edilmek şartıyla dağıtılacaktır.

Lüks cep telefonu var, ona zekat verilir mi?

Tenezzühe çıkmak için külüstür bir otomobili olsa, ona yakıt parası bulmak için kıvranana bendeniz o kişiye zekat vermem. Öncelik miskinlerin hakkıdır.

Memleketin ahlak durumu çok ama çok kötü. Kötü niyetli insanlar, hak etmedikleri zekatları, sadakaları, yardımları toplamak istiyor. Yardım dağıtmadan önce elden geldiği kadar araştırma yapmalı, seçici olmalı.

Kumkapı’da harap bir binanın izbe bir odasında yaşayan, yanında askerde iken aklını kaçırmış ve bir iş yapamayan oğlu bulunan zavallı Sinoplu kadın var ya, işte ona mutlaka yardım edilmeli. Valiliğe müracaat edip de kendisine ve oğluna az da olsa yardım aylığı bağlatamamış bu kadıncağızın kim elinden tutacak?

Başka büyük şehirleri bilmem, İstanbul’da bir dilenciler mafyası faaliyet gösteriyor. Onların profesyonel dilencilerinin tuzaklarına düşmemek gerek.

Bazı fakirler de yalan beyanlarda bulunabilir, onlara da dikkat edilmelidir.

Allah-ü Teala biz Müslümanlara, zekat sadaka ve yardımlarla bela ve musibetleri uzaklaştırma nimetini vermiştir. Şu içinde bulunduğumuz terör fitne fesat bela devrinde bundan niçin yararlanmıyoruz?

Yazımı bitirirken dikkatlerinizi tekrar tekrar şu hususlara çekiyorum:

1. Zekat verirken mutlaka Kur’ana, Sünnete, şeriata, fıkha uygun şekilde veriniz.

2. İyice araştırmadan, tahkikat yapmadan zekat ve sadaka dağıtmayınız, dolandırıcıların tuzaklarına düşebilirsiniz.

3. Zekat verilirken temlik olması şarttır. Muteber fıkıh kitaplarından bunu öğreniniz.

4. Reformcuların, derneklere tüzel kişilere zekat vermek caizdir ictihadlarına fetvalarına kanmayınız.

5. Zekat parasıyla cami bile yapılmaz, bunu hatırınızdan çıkartmayınız.

6. Fıkhın kriterlerine göre gerçek mücahid fi sebilillah olmayanlara zekat vermeyiniz.

7. Hiçbir özrü olmadığı halde Ramazanda oruç tutmayanlara zekat verilir mi? Bu sorunun cevabını muttaqi icazetli alimlerden öğreniniz.

Zekat sadaka yardım verecek kimseleri bulamayanlar, son çare olarak bendenizden destek isteyebilir: Zekat almaya hakkı olan miskinleri bulur onlara haber veririm. Ya kendileri, ya oğulları, ya yardımcıları bizzat gider, onları görür ve yardımı verir. (Şu mail adresine mesaj atılabilir: bediryayınevi@gmail.com)

(Bu satırları yazdığım için sakın bendenizi faziletli ve iyi bir Müslüman sanmayınız. Fakir vaktiyle bazı faziletli Müslümanlar gördüm, elbette bu devirde de öyleleri vardır, onların yanında kendimi faziletli görmekten ve göstermekten hayâ ederim.)

ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları