O Kadar da Eşek Değilimdir

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 01:16
YAZI
A
 BENDENİZ kemal sahibi, olgun bir Müslüman değilim. İlmim, kültürüm çok yeterizdir ama kendimi adam sanacak, küçük dağları ben yarattım havalarına girecek, nefsimi beğenecek ve tebrie edecek (aklayacak) kadar eşek ve odun değilimdir.
**
Biraz okuryazarlığım vardır. Her gün birkaç saat okurum ve yazarım. Lakin bu okur yazarlığıma bakıp da kendimi gerçekten kültürlü ve bilgili sanacak kadar da geri zekalı, cahil, salak değilimdir.
**
Faydasız işlerle ömrüm harcanıp gidiyor ama futbol ve magazin dedikodularıyla uğraşacak ve vakit zayi edecek kadar da beyinsiz değilimdir.
**
Olgun olmadığım için israf günahından kurtulamıyorum ama bir oturuşta lüks lokantada yüz liralık yemek yiyecek kadar şuursuz, çılgın ve obur değilimdir.
**
Elden geldiği kadar güzel ve temiz giyinmeye çalışırım ama bir paltoya bin, bir elbiseye beş yüz, bir ayakkabıya iki yüz, bir gömleğe yüz elli, bir kravata yüz lira verecek kadar çılgın ve savurgan değilimdir.
**
Allahü Teala kusurlarıyla kabul buyursun namaz kılarım ama kıldığım namazların Hak Tealaya layık olduğunu sanacak kadar küstah, şaşkın ve terbiyesiz değilimdir.
**
Dinî tahsilim yoktur ama dinimi reformcu, Mutezilî, mezhepsiz, Kemalist, Fazlurrahmancı, Afganîci, şefaati ve kabir ahvalini inkar eden, Ehl-i Sünnet düşmanı o biçim ilahiyatçılardan öğrenecek kadar da akılsız, iz’ansız, idraksiz değişimdir.
**
Bazen seyahat etmek, birtakım hayırlı hizmetler yapmak, kültür ve sanat eşyası satın almak için parayla ihtiyacım oluyor ama bu parayı dinimi ve mukaddesatımı alet ederek temin edecek kadar hain değilimdir.
**
Bilgi ve kültürleri bendenizinkinden aşağı olan dindar kimseler görüyorum ama kendimi Müslüman olarak onlardan üstün ve hayırlı görecek kadar hayvan değilimdir.
 
* (İkinci yazı)
Müezzinliğin Şerefi
HAZRET-İ ÖMER’in, Müslümanların emîri olmasaydım müezzinlik yapardım buyurduğu rivayet olunmaktadır.
Müezzinlik, cami imamlığı, müftülük, vaizlik, din dersi hocalığı çok önemli, çok şerefli, hakkıyla ve ihlasla yapılırsa çok sevaplı hizmetlerdir.
Bu dinî hizmetler hafife alınırsa, onlara önem verilmezse, Ümmetin en zeki, en istidatlı, en kabiliyetli çocuklarının yeterli miktarı bunlara yönlendirilmezse toplumda bozukluklar başlar. 
Eskiden nice cami kayyumu bile ilim sahibiydi.
Müezzinlik ses güzelliği, müzik kulağı, müzik kültürü isteyen bir hizmettir. 
İmamlığı namaz kıldırma memurluğu olarak kabul edip algılayanlar İslamı anlamamış kimselerdir.
Cami hizmetlilerinin hepsi icazetli olmalıdır.
Vasıflı, kültürlü müezzinler yetiştirmek için özel okul açılmalıdır.
Bütün din görevlilerinin bir geleneksel sanat veya zanaat dalında ihtisası, uzmanlığı olmalı ve eser vermelidir.
Camiler İslam Kültür Merkezleri haline getirilmelidir.
Başta müezzinler olmak üzere bütün din görevlilerine akustik dersleri verilmeli ve hoparlörlerin avaz avaz bağırtılmasının dine ve ezana saygısızlık olduğu öğretilmelidir.
Geleneksel sanatlarımız sadece hattan, tezhipten, ebrudan ibaret değildir.
Tesbih yapımı bile tatbiki bir güzel sanattır.
Müezzinlerin, imamların bir sanatı olursa, maddî sıkıntı hiç çekmezler. Maaşları kadar sanattan gelir elde ederler.
İstanbul’daki camilerin 300’ünün sanatkar imam ve müezzinleri olsa, hizmet verdikleri camilerde bu sanatlarla ilgili kurslar açılsa, gençlikten ve halktan gelip öğrenenler olsa, ne güzel bir gelişme olur.
Diyanet İşleri Başkanlığı Kültür Bakanlığı ile işbirliği yaparak böyle hizmetleri kuvveden fiile çıkartabilir.
ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları