100 bin artı Guta katliamı

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 12:48
YAZI
A
 İnsanlık nerdesin?

Halepçe'yi yaşadın: Zehirli gaz orada da anneleri, çocukları vurmuştu. Anneler çocuklarını korumak için üzerlerine kapanmışlar, ama ikisi de can vermişti. Hâlâ içinde, gözlerinde bir evin duvarının dibinde yığılıp kalmış anne-çocuk görüntüsü var.

Orası Irak'tı.

İnsanlık nerdesin?

3 yıl oldu, 100 bin insan öldürüldü, 2 milyon insan canlarını kurtarmak için yurtlarını terk etmek zorunda kaldı, duymadın, görmedin, "Ne oluyor orada" demedin, katiller, devlet olup bomba yağdırdı kendi halkının üzerine, üç maymunu oynadın.

Burası Suriye.

Türkiye'ye "Fazla ilgilendin Suriye ile" dedin, "Bu kadar insani duyarlılık fazla" demeye getirdin. "Esed devrilirse kim gelir" dedin, şehirlerin harabeye dönmesine göz yumdun, işkence, zulüm olursa bu içişleri sayılmazdı, müdahale edilirdi, ama Esed'in cinayetleri hep sağır, kör ve dilsiz tarafına geldi. İsrail için tehdit niteliği taşıyacak bir "Müslüman iktidar" olmasın da, ne olursa olsundu!

Ve işte Guta katliamı geldi

İşte önünüzde, zehirli gaz yüzünden boğulan, can çekişen çocuk görüntüleri... On, yirmi, otuz, yüz, iki yüz değil, değil. 635 can...

Mısır'da Adeviye Camii'nin içinde beyaz kefenlere sarılıp sıralanmış ve insanoğlunun "Ölenler İhvan'dan ise görme" sefaletine maruz kalmış yüzlerce- belki binlerce insandan sonra, şimdi Suriye'de sıra sıra dizilmiş çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek bedenleri...

Bir kısmı zehirli gazdan etkilenip can çekişirken görüntüleri alınmış.

Özellikle onu seyrettirmeli insanoğlunun en duyarsız damarında yer alanlara.

Nasıl, içiniz elveriyor mu seyretmeye?

Nasıl, Türkiye'nin duyarlılığı fazla mı imiş?

Mısır'daki Türkiye duyarlılığı da fazla göründü gözüne...

Türkiye yapayalnız kaldı... İnsanlıkta.

Suriye'nin katilleri, cür'etlerini, kitle imha silahı kullanmaya kadar vardırdılar.

Rusya ve Çin... Hâlâ BM Güvenlik Konseyi'nde veto uygularlar mutlaka Esed'in cinayetlerini önleyecek bir müdahale karşısında.

İran mı? Yazık, bin kere yazık!

Şiiliğin neresine yakışıyor bu cinayetlerin faillerinin yanında, arkasında görünmek?

Pers İmparatorluğu hayali hazmettirir mi bunca vahşeti?

Amerika mı?

Avrupa mı?

Obama mı?

Tayyip Bey'in gözyaşları

Ortadoğu'daki çıkarların neresine düşer Esed'in kitle imha silahı kullanmasına karşı tavır koymak?
Esed'le kankalık oyunu oynayan CHP milletvekilleri ne diyecekler? Kılıçdaroğlu Irak'tan ses verecek mi Guta'da can verenler için, Maliki ile görüşme sırasında?

Dünya Türkiye kadar, Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu kadar duyarlı olabilseydi, insani tavrını ortaya koyabilseydi, daha ilk günlerden dişleri görünen Esed'e "Dur" diyebilseydi, insanlık ihalesi sadece Türkiye'nin üzerinde kalmasaydı, 100 bin insan da ölmezdi, 2 milyon insan yurtlarını terk edip sefalete maruz kalmazdı ve işte şu Guta katliamı gerçekleşmezdi.

Evet, Bosna'yı seyretti insanoğlu, 250 bin insan hayatını kaybedinceye kadar.

Suriye'yi seyretti.

Mısır katillerini seyretti.

Ve Guta'daki can çekişen çocuk görüntüleri geldi oturdu dünyanın gündemine...

Nerdesin ey insanlık?

Mehmet Akif Ersoy"Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün" diye seslenir, bundan aşağı yukarı 100 yıl önce Çanakkale Harbi'nde ölüm kusanlar karşısında... Maskeli vicdanda bir değişme yok.

Albert Camus'nün "Cinayet Yüzyılı" tanıklığı, 21'inci yüzyıl için de aynıyla vaki. İşte Suriye, işte Mısır...

Tayyip Erdoğan'ın Esma için döktüğü gözyaşları ya da Guta katliamı karşısında atacağı çığlık, insan onuru adına ümit veren şey yalnızca.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları