Mısır-Türkiye

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 00:08
YAZI
A
 - 28 Şubat'ta, ışık söndüre söndüre Refah'ı devirdiler.Neden? Bir: Koalisyondu, arkasındaki halk desteği sınırlıydı. İki: Dışarıda devrilmesine onay veren küresel odaklar vardı.

- AK Parti, 2002'den bu yana kırk badire atlattı, yıkılmadı. Neden: Arkasında önemli bir halk desteği bulunuyor. İki: Yola çıkarken ve uzun süre, iç meşruiyet sorgulamasına karşı, dışarıda küresel odaklarla meşruiyet noktasında bir uzlaşma sağlayarak yürüdü. En son Gezi olayıyla iktidarının ilk yılında karşılaşmış olsaydı ve küresel odaklarda meşruiyet sorunu yaşasaydı, Erdoğan'ın başına da Mursi'nin yaşadıkları gelebilirdi.

- Erdoğan ve arkadaşları yola, Refah'ın iç-dış politikalarına karşı bir özeleştiri sürecinin ardından çıkmışlardı. Sanırım Arap Baharı'nda rol alan İslami kadrolara da bu noktada danışmanlık yaptılar, Erdoğan'ın Mısır'da yadırganan "Laiklik vurgusu"nu yapması, böyle bir hesabın, uluslararası odak duyarlılığını dikkate alma gereğinin uzantısıydı. Yani bir tür "Oyunlarla karşılaşabilirsiniz, toplumlarınız çok sürüldü, zihinler allak bullak oldu, altınızı oyabilirler" uyarısıydı. Erdoğan'ı, Davutoğlu'nu, Gül'ü dinlediler kuşkusuz, ama bazen siz toparlanamadan sizi toparlıyorlar. Sonuçta Mursi sadece bir yıldan beri iktidardaydı.

İhvan'a karşı koalisyon

- Mısır, en önde, ekonomik anlamda problemleri yığılmış bir ülke. Orada yıllar önce okumuş bir arkadaşım, "Yıllar sonra gittiğimde hiçbir şeyin değişmediğini gördüm" dedi bana.

- Böylesine birikmiş ve halkı doğrudan rahatsız eden sorunlar içinde yönetimi üstlenmiş bir İhvan, bir de içeride eski yönetim kadrolarının direnci ve kuşatması, dışarıda da "Siyasal İslam"sorgulamasına muhatapsa, yani en önce dışarıda "Başarılı olurlarsa tüm bölgede siyasal İslam çizgisi gelişir" kuşkularına yol açıyorsa, işi bir hayli zorlaşmış demektir.

- Amerika ve Avrupa'nın rezervlerini bir yana bırakalım, birçok Arap ülkesinin yönetimi, Mısır'daki yapı dönüşümünden tedirginse, işiniz bir kere daha zorlaşmıştır.

Mursi'nin devrilmesine yönelik ilk sevinç çığlığını "Siyasal İslam'ın iflası" yorumuyla katil sürüsünün başı Beşşar Esed atmışsa, İhvan'a karşı nasıl bir koalisyon oluştuğunu görebiliriz.

Sandık yeniden gelince... 

- Ordu iktidara el koyunca Tahrir Meydanı'nda havai fişekler patlatıldı. Demek meydana halk doldurulmuştu ama darbeyi kutlayan birileri de doldurulmuştu o meydana. O havai fişekler demokrasi için mi atılmıştı, yoksa seçimle gelmiş bir kadronun tasfiyesi için mi? Halk sandığa mı kurşun sıkmıştı Tahrir'de? Neydi?

- Mısır'da sandık ortaya konmayacak mıydı, yarın bir seçim yapılsa ve İhvan'ın partisi yeniden iktidar olsa, Tahrir'de ne olacaktı? Yoksa İhvan seçime sokulmayacak mıydı? O nasıl bir demokrasi olacaktı? Evet Tahrir'de toplanan 1 milyon kişi, ordu ile el ele iktidarı devirmişti ama 83 milyon nüfuslu Mısır'da yeni iktidar, böyle Genelkurmay Başkanı'nın iradesiyle mi belirlenecekti?

- Yeni başkan kaç zamanda elektriği, benzini, mazotu bulacak, işsizliği ortadan kaldıracaktı?

- İslam coğrafyasında bahar... Olmazsa olmaz. Ama kolay değil. Türkiye'nin 60 yılına 5 askeri müdahale girmiş. Kaldı ki sömürge statüsü yaşamamış. Üç ülke dışında tüm İslam coğrafyası sömürge olmuş; sistem, kadrolar, uluslararası ilişkiler, sömürülmüşlük-geri bırakılmışlık anlamında hâlâ onun kalıntılarını yaşıyor.

- Ne Mısır kolay ne Tunus.

- Ama kim ne derse desin İhvan, Mısır'ın özgür geleceğini temsil ediyor, bu muhakkak.



ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları