Öcalan'ın dünyası

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 00:31
YAZI
A
 3 BDP milletvekilinin İmralı görüşmesinde tutulan ve bir redaksiyondan geçtiği anlaşılan notları, Milliyet muhabiri Namık Durukan haberleştirdi.

O notlarda, Öcalan'ın megalomanisi de var, PKK'yı ikna kaygısı da, tehditleri de... Devletle yapılan görüşme çerçevesine ilişkin -eğer doğru ise- bilgiler de... Tabii bir hayli yeni tartışma malzemesi de... Çözüm sürecinde üzerine epeyce bir tayin edici rol yüklenen kişinin dünyasından şunların altını çizdim:

-Akamete uğrarsa felaket olur. Türkler de bunu bilmeli; başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur. Şimdiye kadar yaşadıklarımız devede kulak kalır.

-Bu bir rejim değişikliği olacak. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten daha önemli, hepsinden daha derinlikli olacak başarılı olursak yepyeni bir Cumhuriyete... Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamya'nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde. Bütün felsefi ve örgütsel birikimimi bu yönde PKK'yı hazırlamak ve dönüştürmek için kullanıyorum.

-Biz AKP'ye iktidarı altın tepside sunduk. Bize teşekkür etmedikleri gibi 2. Atatürk rolüne soyunup çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar.

-Bir darbe var fakat derinliğini tam fark edemiyorum. MİT'i düşürseydiler, Türkiye'de tüm kaleler düşmüş olacaktı. Hakan Fidan tutuklansa, sonra sıra Başbakan'a gelecekti. Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu.

"Apo öldü" deyin

-Süreç başarısız olursa 'Apo öldü' diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK'nın beni kullanmasına izin vermem.

-PKK bile beni anlamıyor. Beni bir ağabey ve baba gibi görüyor.

-Kolektif haklar ve Kürt reformu yasası yapılacak. Biz demokratik özerklikte ısrar edersek, bu sabote olur.

-Ben PKK'nın yetersizliğine karşı da inisiyatif kullanacağım.

-Başbakan'ın çekilsinler onlara karışmayız, demesiyle olmaz. Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. TBMM onaylayacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere geri dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz.

-Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var, İran var. Şu an Suriye'de 50 bin, Kandil'de 10 bin, İran'da 40 bin var.

-Peki bu çekilen yere JİTEM'in ve korucuların dolmaması için komisyonlar mı olmalı, yoksa akil adamlar mı olmalı?

Olmazsa halk savaşı

-Başarılı olursak ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum. Yalnız herkes bilmeli ki ne eskisi gibi yaşayacağız ne de eskisi gibi savaşacağız. Kendime güveniyorum. Şunu iyi bilin, devlet de ben de vazgeçemeyiz.

-Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz. AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız başkanlık ABD'deki gibi olmalı.

-Devlet düzeyinde karşılıklı olarak diyalog içindeyiz. Karamsar olmayın. Bu bir taslaktır, dayatma değildir. Cevaplara göre görüşlerimi revize ederim.

-Peki biz ileride ne yapacağız? Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. AB yerel yönetim özerklik şartına şerhi kaldırırlarsa bu mesele önemli ölçüde çözülür.

-Millet Arap, Türk ve Kürt'ü de kapsar. Ama millet-i hakime değil. Ortak bir milletin üyesiyiz.

-Vatandaşlık maddesini yazdırıyorum, "Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır." Devlete aitiz, Türk ulusçuluğuna değil.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları