Niye Amerika'ya sorulmaz?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 21:58
YAZI
A
 Füzeler konusunda bir ABD lobisi işliyor.

NATO ilişkisi bunun için araç olarak kullanılıyor.

-Türkiye Amerikan ya da Fransız yapımı füzeleri almazsa NATO içinde silah uyumsuzluğu çıkar. Bir NATO ülkesi bunu tercih etmemeli.

Ana tema bu.

Her gün bir Amerika-Avrupa aktörü devreye giriyor ve medya ortamını bu tür mesajlarla besliyor.
Bizde de, Batı ile ihtilafları kullanarak AK Parti iktidarını sıkıştırmak isteyen çevreler bu sıkıştırmalara prim veriyor.

Oluşturulmak istenen izlenim şu:

-Türkiye dış politikada yanlış üstüne yanlış yapıyor, işte NATO ile bile ilişkiler limoni hale geldi.
Oysa bir de öteki cenaha soru sormak var.

Hükümetin, NATO ile ilişkilerin farkında olmasına rağmen neden Çin füzelerini tercih ettiğini, belki tercih etmek zorunda kaldığını sorup öğrenmek ve mukabil soruyu NATO çevrelerine sormak var.

Hükümet, bir şartlar çerçevesi belirlemiş. "Ben, demiş, şu şu şartların oluşmasını istiyorum. Onu karşılayan kim olursa ona iş yaptırırım."

6-7 kriter var.

Bunların başında Türkiye'de ortak üretim geliyor.

İkinci sırada teknoloji transferi bulunuyor.

Üçüncü sırada fiyatın uygunluğu değerlendirme konusu.

Teklifler gelmiş, Amerika'dan, Fransa'dan, Rusya'dan ve Çin'den.

Bu teklifler, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından incelenmiş, hükümete bildirilmiş.

Aranan şartları en çok taşıyan teklif Çin'in teklifi.

Bir kere fiyatta Çin, en yakın tekliften 1 milyar dolar daha ucuz. Başbakan, "Rusya'nın füzeleri daha iyi nitelikte ama verdiği fiyat 4 milyar dolar daha pahalı" diyor. Putin'le görüşmüş ama fiyat konusunda bir ilerleme olmamış. Amerika'nın verdiği fiyat, Çin'den 1 milyar dolar daha pahalı.
Çok önemli bir kriter daha:

Amerika ortak üretime ve teknoloji transferine yanaşmıyor.

Başbakan Obama ile de görüşmüş, beklenen ilerleme yine sağlanamamış.

Bu durumda ne yapacak hükümet? Halkın karşısına çıkıp;
-Amerikan füzeleri belirlediğimiz şartları taşımıyor ama biz NATO'da ortak olma hatırına bu kazığı yemeye razı olduk mu diyecek?

Amerika bazı silahları İngiltere ve İsrail dışında hiç kimseye satmıyor. Türkiye "Neden" diye sormayacak mı?

Obama"Ben kongreye anlatamam" diyecek bir demokratik sistem içinde yaşıyor da, biz, hükümetin halka, Meclis'e her şeyi dayatabileceği bir keyfi yönetim içinde mi yaşıyoruz?

İşte Dışişleri Bakanı Davutoğlu söylüyor:

-Biz de kendi halkımıza bu konuda hesap vermek durumundayız. Demokratik yönetimler olarak Meclis'e hesap vermek zorundayız. 

Dışişleri Bakanı şartları söylüyor ve çok net bir soru soruyor:

-Üç kriterimiz var. Birincisi Türkiye'de üretim. Diğeri ise en kısa sürede olması, üçüncüsü fiyat konusu. Bizim de kaygımız var. Niye bizimle ortak üretimden kaçınılıyor? Birbirimize güven ilişkisi içinde olmamız lazım. Biz de onu sorguluyoruz. Neden ortak üretim olmuyor?

Burada sorgulanması gereken tutum, Türkiye'nin tutumu değil. Sorgulanması gereken tutum, müttefik ülkeler arasında niye ortak üretim olamıyor? Niye ille ve mutlaka Türkiye satın almak zorunda? Ortak üretim istiyoruz ve bunu istemek Türkiye'nin hakkı. 


Bunlar çok net sözler ve çok açık ki, Türkiye'nin çıkarını düşünenler, bu sorgulamanın arkasında durmalılar.

Kaldı ki Dışişleri Bakanı, "Amerika ve Avrupalı şirketler daha iyi şartlar sağlasınlar, onlarla da görüşmeye devam ederiz" diyor. "Ama ortak üretim olmazsa olmaz şartımızdır." 

Başka ne denebilir, NATO üyeliğini milli çıkarları açısından değerlendiren ve mutlak Amerikan bağımlılığı olarak görmeyen onurlu bir ülke olarak?

(Davutoğlu'nun bu değerlendirmelerini, Yeni Şafak'tan, Abdülkadir Selvi'nin Kuveyt dönüşü Bakan'la yaptığı görüşmenin notlarından aldım.)
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları