İslam karşıtı bir formül

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 21:28
YAZI
A
 Suriye: İsrail'in istediği, Amerika ve Rusya'yı aynı İslam karşıtlığında buluşturan bir formül.

İşin en net özeti bu.

Evet, İsrail'in istediği. Çünkü İsrail, Suriye'nin elinde kimyasal silah bulunduğunu düşünüyor ve bunu kendisine tehdit olarak görüyor ve imhasını istiyordu. Tıpkı Irak'ta olduğu gibi. Irak'a yönelik Amerikan operasyonunun ilk hedefi de İsrail'in güvenliğini sağlamaktı. Şimdi, üç yıldır süren Esed-Baas terörünün, en son sivillere, özellikle çocuklara yönelik kimyasal silah vahşeti ile oluşan uluslararası kamuoyunun hassasiyetini kimyasal silahların kaldırılması ile sınırlandırdılar, Rusya ile Amerika, İran'ı da yedeklerine alarak anlaştılar, böylece İsrail rahatladı ve Esed kurtarıldı.

Sonra...

İslam karşıtlığında buluştular.

Bu formül çok açık ki, Esed'i kurtarıyor. Ve Esed'i kurtarmak, Suriye'deki vahşetin, kimyasal nitelikte olmayan silahlarla sürdürülmesine imkan sağlıyor.
 
İslam karşıtı evet!
 
Neden İslam karşıtlığı diye sorulacak olursa, evet aynen o. Amerika ve Rusya, "Terör-İslam" denkleminde öteden beri işbirliği yapıyor.

Suriye'de de, Esed sonrası gelecek olan yapıyı "tehlikeli" bulmakta ortaklaştılar. Orada Amerika, Rusya, İran ve Esed el ele verdi.

-Esed tehlikeli değil, muhalifler tehlikeli. Esed kalabilir ama Esed'in yerine gelecek olanlar tehlikeli olabilir.

Rusya ve İran zaten Esed yanlısı olarak yola çıktılar ve muhalefeti suçlayarak geldiler.

Amerika ise İsrail afyonu ile aklını yemiş durumda.

Mısır'da da aklını yedi, Suriye'de de.

Nasıl bir türbülans yaşıyor Amerikan diplomasisi bakar mısınız?

Bosna'da, merhum Aliya İzzetbegoviç, üzerindeki "terörist gruplarla işbirliği" damgasını atıncaya kadar 250 bin Boşnak hunharca katledilmişti. Sonrasında da çareyi Müslümanlar'ın tek başına etkin olmalarını önlemek için Bosna'yı bir tür vasal devlet haline getirmekte buldular.

Filistin'de, seçimi kazanan Hamas, birdenbire terörist oluverdi.

Avrupa'nın bağrında yaşayan Hasan el Benna'nın torunu Tarık Ramazan"Seçime girmek oyuna gelmekti" diyor.

Nasıl iş?

Batı hem Müslüman ülkelerde demokrasiyi, yani seçimi, halk oyuna saygıyı öngören bir düzen istiyor hem de seçime giren bir örgütü oyuna getirmiş oluyor.

Tarık Ramazan "Mısır'da İhvan'ın da seçime girip çoğunluğu alıp hükümeti kurmakla oyuna geldiği"ni söylüyor.

Tabii ki çok iyi niyetli Tarık Ramazan.

Dünyanın nasıl bir fesat içinde evrilip çevrildiğini, Müslümanlar'ın bu fesada aklı ermediği için oyuna gelindiğini ifade ediyor.
 
2013: Nasıl bir dünya?
 
Demokrasiye inanmayacaksınız. Çünkü seçimi kazanıp, darbe ile devrilmek ve oyun dışına düşürülmek var.

Seçimi kazanıp terörist damgası yemek var.

Demokrasi icazetini elinde bulunduran Batı, size icazet verinceye kadar -ki bu da Ortadoğu'da İsrail'in "Tamam bundan zarar gelmez" demesine bağlı- fesat uygulamalarının hedefi olmaktan kurtulamıyorsunuz.

Suriye'de 100 bini aşkın insan öldü. Bunlar kimyasal silahla ölmedi. Amerika, Rusya ve onların inisiyatif alanında bulunanlar artık kimyasal olmayan tüm silahlarla yüzbinlerce insanın öldürülebilmesine icazet vermiş olmaktalar.

Utanç verici bir durum dünya için.

Esed'e diyor ki Amerika ve Rusya:

-Öldür öldür! Yalnız gaz kullanma. Uçakların Halep'i, Şam'ı, İdlip'i bombalayabilir, tankları insanların üzerine sürebilirsin, pazar yerlerini, camileri vurabilirsin. Biz Amerika ve Rusya olarak onları görmeyiz.

Diyor ki Amerika ve Rusya:

-Seni, elindeki tüm bebek kanına rağmen, seni devirerek gelecek olan İslami gruplara tercih ederiz.

Evet, 2013 yılında dünyanın görüntüsü bu.

Rezil bir görüntü.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları