Gezi'de Merkel'e malzeme olmak
Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 09:58
Soru: Gezi Parkı olaylarının en somut neticesi ne oldu?
Cevap: Türkiye'nin uluslararası camiadaki imajının yaralanması ve bunun Alman Başbakanı'nın Türkiye'ye karşı politikalarına malzeme haline gelmesi oldu.
Evet, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının iki ana muhalifi vardı, birisi Sarkozy, diğeri Merkel.
Sarkozy gitti, Merkel duruyor ve Türkiye'ye karşı tavrını sürdürüyor.
18 fasıl askıda, 3 yıl oldu, bir türlü açılmıyor.
En son bir fasıl açılacak oldu, 25 AB üyesi ülke açılması yönünde irade bildirdi, iki ülke muhalif kaldı. Almanya ve Hollanda.
Muhalif kaldı, hatta diğer 25 ülkenin "açılsın" iradesini veto etti.
Gerekçe Gezi Parkı olayları.
"Bu Türkiye AB'ye layık değil."
Merkel böyle söylüyor ve faslın açılmasına direniyor.
Gezi Parkı olaylarında dünyadan gelen yargılamaları alkışla karşılayan ana muhalefet liderimiz Sayın Kılıçdaroğlu, Merkel'in tavrına itiraz ediyor. "Türkiye'nin önünü kesme" diyor. Hollanda Başbakanı'na bu istikamette mektup yazıyor
Merkel’in değirmenine su taşıyorlar
Anlaşılan, bu işin buralara evrileceğini hesap etmedi Sayın Kılıçdaroğlu.
Batı dünyasından gelen "diktatör" suçlamalarını alıp, bozdurup bozdurup harcamıştı.
"Bakın işte, denilmişti, çağdaş Batı dünyası da Tayyip Erdoğan'ı yerden yere vuruyor."
Birlikte vurulmuştu Tayyip Erdoğan'a.
Ama işte geldi, bedel Türkiye'ye ödetilmeye başlandı.
Haydi, Merkel'in korosuna iştirak edin bakalım.
Ama o da, haysiyet kırıcı değil mi? O kadarı düşünülmemişti değil mi? Sonunda eylemlerin Türkiye'yi darbeleyeceği hesaba katılmamıştı değil mi?
Soru şu:
Hâlâ eylemi yaygınlaştırmaya çalışan çevreler, acaba Merkel'in değirmenine su taşıdıklarının farkına varabilmişler midir?
Yani hiç olmazsa Kılıçdaroğlu kadar uyanabilmişler midir?
Yoksa Sayın Kılıçdaroğlu da sadece zevahiri kurtarmak için mi itiraz etmiş oluyor Merkel'e?
Ben şimdi sormak istiyorum, daha doğrusu merak ediyorum:
-Tayyip Erdoğan'a itiraz için sokaklara dökülen kitleler, acaba Merkel'in bu Türkiye karşıtlığı için de direniş yapabilecekler midir?
Küresel dünyada yaşıyoruz, Merkel Gezi Parkı için harekete geçiyor, tüm Avrupa platformlarında "Türkiye nereye gidiyor" diye ayağa kalkıldı.
Bu ateşe benzin taşıdı bizim eylemcilerimiz.
Haydi, şimdi de o küresel ateşi, Türkiye'yi savunmak için yakın. Merkel'i topa tutun. Hollanda'nın Türkiye'ye karşı garazını geri püskürtün.
Öncelikle sorayım:
Farkında mısınız Almanya ve Hollanda'ya çöreklenen bu Türkiye karşıtlığının?
Aranıza "Müftü karısıyım" diye katılan, sonra da bar işletmecisi olduğu anlaşılanların farkında mısınız?
Bu sahtekârlığın neden yapıldığının farkında mısınız?
Almanya ya da Hollanda veya İngiltere... Buralardaki sokak hareketlerinde polisin uyguladığı terörü görmüş olmalısınız, şimdi onların kalkıp Türkiye'yi yargılama yarışına girmesinin farkında mısınız?
Farkında mısınız, ürettiğiniz Türkiye imajı ile Merkel'e koz verdiğinizin, Merkel tarafından en kötü şekilde kullanıldığınızın?
Bizde jetonlar çok geç düşer.
Kitleler oyuna getirilir, sonra altından çapanoğlu çıktığında herkes "Ah vah" eder.
Türkiye'de son 60 yıl içinde kaç kere ah vah edildiğinin farkında mısınız?
İç fitne ocakları, dış fitne ocakları el ele vermiş, siz ey tencere-tava korosuna katılanlar, siz ey işi bikini ile meydanda arzı endam etmeye kadar vardıranlar nasıl bir oyunda oynatıldığınızın farkında mısınız?
Sizlerden Taksim Meydanı'nda on binler halinde durup, "Merkel nereye" diye bir soru duymak isterim tam da şu anda, dünyanın nasıl döndüğünün farkında olup olmadığınızı görmek için... Bilmem anlatabildim mi?
Cevap: Türkiye'nin uluslararası camiadaki imajının yaralanması ve bunun Alman Başbakanı'nın Türkiye'ye karşı politikalarına malzeme haline gelmesi oldu.
Evet, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının iki ana muhalifi vardı, birisi Sarkozy, diğeri Merkel.
Sarkozy gitti, Merkel duruyor ve Türkiye'ye karşı tavrını sürdürüyor.
18 fasıl askıda, 3 yıl oldu, bir türlü açılmıyor.
En son bir fasıl açılacak oldu, 25 AB üyesi ülke açılması yönünde irade bildirdi, iki ülke muhalif kaldı. Almanya ve Hollanda.
Muhalif kaldı, hatta diğer 25 ülkenin "açılsın" iradesini veto etti.
Gerekçe Gezi Parkı olayları.
"Bu Türkiye AB'ye layık değil."
Merkel böyle söylüyor ve faslın açılmasına direniyor.
Gezi Parkı olaylarında dünyadan gelen yargılamaları alkışla karşılayan ana muhalefet liderimiz Sayın Kılıçdaroğlu, Merkel'in tavrına itiraz ediyor. "Türkiye'nin önünü kesme" diyor. Hollanda Başbakanı'na bu istikamette mektup yazıyor
Merkel’in değirmenine su taşıyorlar
Anlaşılan, bu işin buralara evrileceğini hesap etmedi Sayın Kılıçdaroğlu.
Batı dünyasından gelen "diktatör" suçlamalarını alıp, bozdurup bozdurup harcamıştı.
"Bakın işte, denilmişti, çağdaş Batı dünyası da Tayyip Erdoğan'ı yerden yere vuruyor."
Birlikte vurulmuştu Tayyip Erdoğan'a.
Ama işte geldi, bedel Türkiye'ye ödetilmeye başlandı.
Haydi, Merkel'in korosuna iştirak edin bakalım.
Ama o da, haysiyet kırıcı değil mi? O kadarı düşünülmemişti değil mi? Sonunda eylemlerin Türkiye'yi darbeleyeceği hesaba katılmamıştı değil mi?
Soru şu:
Hâlâ eylemi yaygınlaştırmaya çalışan çevreler, acaba Merkel'in değirmenine su taşıdıklarının farkına varabilmişler midir?
Yani hiç olmazsa Kılıçdaroğlu kadar uyanabilmişler midir?
Yoksa Sayın Kılıçdaroğlu da sadece zevahiri kurtarmak için mi itiraz etmiş oluyor Merkel'e?
Ben şimdi sormak istiyorum, daha doğrusu merak ediyorum:
-Tayyip Erdoğan'a itiraz için sokaklara dökülen kitleler, acaba Merkel'in bu Türkiye karşıtlığı için de direniş yapabilecekler midir?
Küresel dünyada yaşıyoruz, Merkel Gezi Parkı için harekete geçiyor, tüm Avrupa platformlarında "Türkiye nereye gidiyor" diye ayağa kalkıldı.
Bu ateşe benzin taşıdı bizim eylemcilerimiz.
Haydi, şimdi de o küresel ateşi, Türkiye'yi savunmak için yakın. Merkel'i topa tutun. Hollanda'nın Türkiye'ye karşı garazını geri püskürtün.
Öncelikle sorayım:
Farkında mısınız Almanya ve Hollanda'ya çöreklenen bu Türkiye karşıtlığının?
Aranıza "Müftü karısıyım" diye katılan, sonra da bar işletmecisi olduğu anlaşılanların farkında mısınız?
Bu sahtekârlığın neden yapıldığının farkında mısınız?
Almanya ya da Hollanda veya İngiltere... Buralardaki sokak hareketlerinde polisin uyguladığı terörü görmüş olmalısınız, şimdi onların kalkıp Türkiye'yi yargılama yarışına girmesinin farkında mısınız?
Farkında mısınız, ürettiğiniz Türkiye imajı ile Merkel'e koz verdiğinizin, Merkel tarafından en kötü şekilde kullanıldığınızın?
Bizde jetonlar çok geç düşer.
Kitleler oyuna getirilir, sonra altından çapanoğlu çıktığında herkes "Ah vah" eder.
Türkiye'de son 60 yıl içinde kaç kere ah vah edildiğinin farkında mısınız?
İç fitne ocakları, dış fitne ocakları el ele vermiş, siz ey tencere-tava korosuna katılanlar, siz ey işi bikini ile meydanda arzı endam etmeye kadar vardıranlar nasıl bir oyunda oynatıldığınızın farkında mısınız?
Sizlerden Taksim Meydanı'nda on binler halinde durup, "Merkel nereye" diye bir soru duymak isterim tam da şu anda, dünyanın nasıl döndüğünün farkında olup olmadığınızı görmek için... Bilmem anlatabildim mi?
Ahmet Taşgetiren
