Yasakçı zihniyet aşılamadı

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 07:58
YAZI
A
 Olay bu: Yasakçı zihniyet henüz aşılamadı.

Başörtüsü bu işin turnusol kağıdı.

Evet, sembol. Sistemde ve onun arkasındaki siyasi-sosyal birikimde inanç özgürlüğü hangi seviyede, bunun sembolü.

Ve işte oradan buradan ayrımcı, yasakçı, dışlayıcı bütün hüviyeti ile hortluyor.

ODTÜ'de TKP'li bir militan grubun başörtülü öğrenciye"Cemaat istemiyoruz" pankartını göstermesiyle hortluyor.

ODTÜ babalarının malı ya. Oraya dilediklerini koyar dilemediklerini koymazlar ya...
Aynı zihniyet Adli Yıl'ın açılışında Barolar Birliği Başkanı CHP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun 45 dakikalık nutku ile üstelik Danıştay kararına rağmen, avukatları, önce "kamu görevlisi" statüsüne sokup, ardından da "kamu görevlisi başörtüsü ile görev yapamaz"ipiyle sallandırıyor.

Ardından "Başörtülü milletvekili" tartışması geliyor, orada da bakıyorsunuz, CHP Genel Başkan Yardımcısı üstelik bu işlerde CHP'nin en halka dönük yüzü gibi görünen Gürsel Tekin"Hele bir her yerde özgürlük sağlansın bakalım" diyerek yan çiziyor, CHP Grup BaşkanvekiliEngin Altay, Tekin'den daha bıçkın, "Milletvekilliği kamu görevidir ve laik devlette kamu görevlisinin dini hüviyeti ortaya çıkarılamaz" ezberine sapıyor. Kılıçdaroğlu'ndan henüz tık yok. Bir tek Konya Milletvekili Atilla Kart, CHP ezberinden farklı bir duruşla, başörtülü milletvekiline imkan tanıyor.

Henüz "fiilen"de duruyoruz 

Biri üniversite, diğeri mahkemeler ve ötekisi Meclis...

Millet iradesinin önünde bile yasakçı zihniyet var ve onun arkasında CHP...

Ben, "başörtülü milletvekili"nin tartışılmasını, özellikle AK Parti'nin hele son seçimde bile aday gösterememiş olmasını öteden beri garipsemişimdir. "Başörtülü aday yok, oy da yok"kampanyasını ise onaylamadım. Çünkü Türkiye'de bu işin sistem açısından ne kadar netameli bir yanı bulunduğunu AK Parti yöneticileri taa sistemin bağrında gözlüyorlar.

İşte geldik dayandık.

Hükümet, "çözüm süreci" çerçevesinde Kürt vatandaşlarımızın sorunlarının yanında Aleviler'in ve Sünniler'in mağduriyetlerini de gideren bütüncül bir demokratikleşme paketi hazırlıyor. Şu andaki çözüm süreci sancısı neredeyse ona odaklanmış durumda.

Paketin bir parçasının da "kamuda başörtüsüne özgürlük" getirilmesi olduğu biliniyor.
Aslında şu an fiilen bazı kamu görevlileri başörtülü olarak hizmet verebiliyor. Tıpkı üniversitelerdefiilen yasak uygulamasının kalkması gibi.

Ancak bu fiilen özgürleşme işine mesela Meclis ve milletvekilleri de bunun içine gireceği zaman birilerinin henüz zihniyet planında direnmekte olduğunu gözlüyoruz.

Direnç odağı CHP 

Direncin merkezinde CHP var.

Belki CHP'nin tamamı değil.

Ama CHP içinde böyle bir etkin odağın bulunduğu, Grup Başkanvekili ve Başkan Yardımcısı seviyesindeki tavırlarla ortaya çıkıyor.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "başörtülü milletvekili" ile ilgili son tartışmada henüz tavrını ortaya koymadı. Kılıçdaroğlu'nun ODTÜ'deki insanlık dışı tavra ilişkin bir sözü de yok henüz.

Şu anda, "başörtülü milletvekili" için, kamuoyu uzlaşması gibi bir enstrüman seslendiriliyor.

Bu enstrüman, vaktiyle üniversite öğrencileri için de "engel" tarzında ortaya çıktı. "Engel" oldu çünkü CHP, kamuoyunun bir kesimi olarak üniversite öğrencilerinin bile başörtüsü özgürlüğüne taraftar olmadı.

Şimdi o kamuoyu uzlaşması engelini "başörtülü milletvekili" için seslendiriyor CHP.

Türkiye bu zihniyeti aşmalı ve aşacak. Ya aşacak ya aşacak.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları