Taraf'taki haber
Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 22:35
İmza: Mehmet Baransu.
Sürmanşet.
Başlık şu:
"Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı."
Haberin özeti, alt başlıkta sunulmuş: "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla MGK'da alınan kararda, "ağır yaptırımlar için eylem planı hazırlanmalıdır" dendi.
Altta 481 sayılı kararın fotokopisi var. Fotokopide imzalar görünüyor: Ahmet Necdet Sezer, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül (Dışişleri Bakanı), Abdüllatif Şener, Cemil Çiçek (Adalet Bakanı), Vecdi Gönül (Milli Savunma Bakanı), Abdülkadir Aksu (İçişleri Bakanı) ve askerler: Hilmi Özkök, Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Uygur.
Şimdi nasıl bakmalı bu habere?
Haberin, dershaneler tartışmasında kullanılmak üzere devreye sokulduğunu tahmin etmek zor değil. Mesajı da şöyle okunabilir: Hükümet daha 2004'te Fethullah Gülen hareketine karşı askerlerle işbirliği içine girmiş. Dolayısıyla şu anda dershanelerle ilgili kapatma iradesi, askerlerle taa 9 yıl önce varılan uzlaşma sonucudur.
Hükümet-asker işbirliği!
Yani facia.
Bu haberin bu şekilde sunulmasında acaba Hizmet Camiası'nın katkısı var mıdır?
Mehmet Baransu ismi, kendisi kabul etmiyor olsa bile, böyle bir alakayı akla getirebilecektir.
Sonuçta haberin, Hizmet Camiası'na yaradığından yola çıkılarak da böyle bir alaka kurulabilir.
Bu haber Hizmet'in işine yarar mı?
Peki bu haber, gerçekten Hizmet Camiası'nın işine yarayan bir haber midir?
Bence zor.
Neden zor?
Bir: 2003-2004 yılları, daha önce yine Mehmet Baransu'nun getirdiği ve Taraf'ın manşet manşet sunduğu belgelere baktığımızda darbe girişimlerinin cirit attığı yıllardır. İktidarın henüz iktidar olamadığı yıllar. Ki bu iktidar hakkında 2004'ten 4 yıl sonra bile bir kapatma davası açılabilecektir.
İki: MGK belgesine bakıldığında evet orada hükümet adına 6 imza vardır. Ama Cumhurbaşkanı hâlâ Ahmet Necdet Sezer'dir ve asker imzaları ilginçtir. Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur... Bu isimleri Balyoz ve Ergenekon yargılamalarından tanıyoruz değil mi?
Üç: MGK belgesindeki ifadelere bakıldığında bunların tamamen "asker dili" ile yazıldığı görülecektir.
Dört: 2004'ten bu yana aşağı yukarı 9-10 yıl geçmiştir. Bu 10 yıl içinde hükümet icraatı, gerçekten yurtiçinde-yurtdışında okul, öğrenci evi ve dershane planında Gülen Hareketi'ni bitirme istikametinde midir? 12 Eylül referandumunda canhıraş bir işbirliği gerçekleşmedi mi, Başbakan Erdoğan en son Kazlıçeşme mitinginden hemen sonra Türkçe Olimpiyatları'nda konuşma yapmadı mı?
Olayın öteki boyutu
Taraf'taki haber bir MGK tutanağını kaynak alıyor. MGK kararları ise gizli. Mehmet Baransu'nun gazeteciliğini sorgulayacak değilim. Ama bu haberin Baransu'nun eline nasıl geçtiğini mesela iktidar sorgulayacaktır. O kurulun asker üyelerine, sivil üyelerine ya da o kararların saklandığı kozmik odanın görevlilerine bakacaktır.
Belli ki bir süredir Hükümet-Cemaat ilişkilerindeki gerginliğin altında devletteki Cemaat bağlılarının kime daha çok bağlı olduğu sorgulaması bulunmaktadır. Bu bağlılık sorgulamasının özellikle istihbarat alanındaki boyutu, çok daha hassas bir durum arz etmektedir. Şimdi Taraf veBaransu, hükümetin eline "Nedir bu" diye sorgulayabileceği çok önemli bir malzeme sunmaktadır. Hükümete verilen mesaj şu mudur: Sizin bağrınızda çalışıyoruz, ne haber!
"Kavgada yumruk sayılmaz" denile denile, acayip yerlere gelindi. Ben sadece üzülüyorum.
Sürmanşet.
Başlık şu:
"Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı."
Haberin özeti, alt başlıkta sunulmuş: "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla MGK'da alınan kararda, "ağır yaptırımlar için eylem planı hazırlanmalıdır" dendi.
Altta 481 sayılı kararın fotokopisi var. Fotokopide imzalar görünüyor: Ahmet Necdet Sezer, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül (Dışişleri Bakanı), Abdüllatif Şener, Cemil Çiçek (Adalet Bakanı), Vecdi Gönül (Milli Savunma Bakanı), Abdülkadir Aksu (İçişleri Bakanı) ve askerler: Hilmi Özkök, Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Uygur.
Şimdi nasıl bakmalı bu habere?
Haberin, dershaneler tartışmasında kullanılmak üzere devreye sokulduğunu tahmin etmek zor değil. Mesajı da şöyle okunabilir: Hükümet daha 2004'te Fethullah Gülen hareketine karşı askerlerle işbirliği içine girmiş. Dolayısıyla şu anda dershanelerle ilgili kapatma iradesi, askerlerle taa 9 yıl önce varılan uzlaşma sonucudur.
Hükümet-asker işbirliği!
Yani facia.
Bu haberin bu şekilde sunulmasında acaba Hizmet Camiası'nın katkısı var mıdır?
Mehmet Baransu ismi, kendisi kabul etmiyor olsa bile, böyle bir alakayı akla getirebilecektir.
Sonuçta haberin, Hizmet Camiası'na yaradığından yola çıkılarak da böyle bir alaka kurulabilir.
Bu haber Hizmet'in işine yarar mı?
Peki bu haber, gerçekten Hizmet Camiası'nın işine yarayan bir haber midir?
Bence zor.
Neden zor?
Bir: 2003-2004 yılları, daha önce yine Mehmet Baransu'nun getirdiği ve Taraf'ın manşet manşet sunduğu belgelere baktığımızda darbe girişimlerinin cirit attığı yıllardır. İktidarın henüz iktidar olamadığı yıllar. Ki bu iktidar hakkında 2004'ten 4 yıl sonra bile bir kapatma davası açılabilecektir.
İki: MGK belgesine bakıldığında evet orada hükümet adına 6 imza vardır. Ama Cumhurbaşkanı hâlâ Ahmet Necdet Sezer'dir ve asker imzaları ilginçtir. Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur... Bu isimleri Balyoz ve Ergenekon yargılamalarından tanıyoruz değil mi?
Üç: MGK belgesindeki ifadelere bakıldığında bunların tamamen "asker dili" ile yazıldığı görülecektir.
Dört: 2004'ten bu yana aşağı yukarı 9-10 yıl geçmiştir. Bu 10 yıl içinde hükümet icraatı, gerçekten yurtiçinde-yurtdışında okul, öğrenci evi ve dershane planında Gülen Hareketi'ni bitirme istikametinde midir? 12 Eylül referandumunda canhıraş bir işbirliği gerçekleşmedi mi, Başbakan Erdoğan en son Kazlıçeşme mitinginden hemen sonra Türkçe Olimpiyatları'nda konuşma yapmadı mı?
Olayın öteki boyutu
Taraf'taki haber bir MGK tutanağını kaynak alıyor. MGK kararları ise gizli. Mehmet Baransu'nun gazeteciliğini sorgulayacak değilim. Ama bu haberin Baransu'nun eline nasıl geçtiğini mesela iktidar sorgulayacaktır. O kurulun asker üyelerine, sivil üyelerine ya da o kararların saklandığı kozmik odanın görevlilerine bakacaktır.
Belli ki bir süredir Hükümet-Cemaat ilişkilerindeki gerginliğin altında devletteki Cemaat bağlılarının kime daha çok bağlı olduğu sorgulaması bulunmaktadır. Bu bağlılık sorgulamasının özellikle istihbarat alanındaki boyutu, çok daha hassas bir durum arz etmektedir. Şimdi Taraf veBaransu, hükümetin eline "Nedir bu" diye sorgulayabileceği çok önemli bir malzeme sunmaktadır. Hükümete verilen mesaj şu mudur: Sizin bağrınızda çalışıyoruz, ne haber!
"Kavgada yumruk sayılmaz" denile denile, acayip yerlere gelindi. Ben sadece üzülüyorum.
Ahmet Taşgetiren
