Mesaj tutanaktan farklı mı?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 21:48
YAZI
A
 Öcalan'ın, ilk BDP heyetiyle görüşmesinin yer aldığı "Tutanaklar"daki profili tepki çekmişti. Hükümet o yüzden tutanakların yayınlanmasını "sabotaj" olarak niteledi.

İkinci heyet gitti geldi, şu anda tutanak yok ama bu defaÖcalan'dan mesaj var. Mesajı, BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş okudu. Şöyle ki:

"Mevcut çözüm süreci olumlu anlamda ilerleyerek devam ediyor. Hedefimiz tüm Türkiye'nin demokratikleşmesidir. Çabalarımız da bunun içindir. Bu amaca hizmet edecek çerçevede 21 Mart Newroz kutlamasında bir çağrı yapmak üzere hazırlıklarımı sürdürüyorum.

Hazırlayacağım bildiri tarihi nitelikte bir çağrı olacaktır. Bu çağrı çözümün askeri ve siyasi bütün ayaklarına dair doyurucu bilgiler içeriyor olacaktır.

Silah meselesini de hızla ve zaman kaybetmeden, bir tek can dahi yitirilmeden çözmek istiyorum. Bütün bunların pratikleşmesi için yüce bir iradeyi temsil eden parlamentonun ve siyasi partilerin sunacağı desteği çok değerli buluyorum.

Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi ve barışın kalıcı hale gelmesi için ümit ediyorum ki parlamento da aynı hızla üzerine düşen tarihi misyonun gereğini yapacaktır. Süreç ilerledikçe kamuoyunu kendi adıma daha detaylı bir şekilde bilgilendirebilmeyi umuyor; herkese bir kez daha selam ve sevgilerimi iletiyorum."

Altını çizdiğim hususlar

Okudunuz, peki nasıl buldunuz?

Sevimli bir Öcalan profili mi var karşımızda, yoksa "tutanaklar"dakinin aynısı mı?

Medyaya yansıyan ilk tepkilere baktım, "Çözüm ümidi"ni gölgeleme riski taşıyan hemen hiçbir ifade görülmemiş, "tek can yitirilmeden" ifadesine odaklanılmış.

Mesajda benim altını çizdiğim hususlar ise şunlar:

-Hedefimiz tüm Türkiye'nin demokratikleşmesi.

-Tarihi bir çağrı hazırlıyorum.

-Bu çağrı çözümün bütün askeri ve siyasi ayaklarına dair doyurucu bilgiler içerecek.

-Silah meselesini de çözmek istiyorum.

-Bu yolda parlamento ve siyasi partiler beni desteklemeli.

-Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi için ümit ediyorum parlamento da üzerine düşeni hızla yapacaktır.

-Süreç ilerledikçe kamuoyunu daha detaylı bilgilendirmeyi umuyorum.

Bunlardan, Öcalan'ın, Türkiye'nin demokratikleşmesi, çözümün askeri ve siyasi ayaklarının belirlenmesi gibi konularda merkezi rol üstlendiğini, bunu yaparken parlamentodan ve siyasi partilerden destek istediğini, geri çekilme için de parlamentoyu göreve çağırdığını anlıyoruz.

Meclis "Emrin olur" mu diyecek?

Bir kere bu mesaja göre Öcalan'ın muhatap noktasında hükümeti aşıp parlamentoya yöneldiği sonucu çıkıyor. Parlamento ise, sadece AK Parti ve BDP'den ibaret değil. Bu çağrıya mesela CHP ve MHP gruplarının nasıl cevap vereceği meçhul. Ya da Öcalan'ın CHP ve MHP'nin vereceği olumsuz cevaplar karşısında ne yapacağı meçhul.

İkinci husus, Öcalan'ın bu mesajı, MİT'in bilgisi dahilinde hazırlayıp hazırlamadığı.

Üçüncü husus, Öcalan'ın "çözümün siyasi ve askeri ayaklarını ihtiva edeceği"ni bildirdiği Nevruz çağrısının MİT'in bilgisi içinde hazırlanıp hazırlanmayacağı.

Bunları not ediyorum çünkü İmralı'dan gelen her açıklama, sanki MİT'in ve hükümetin onayından geçmiş gibi görülüyor. Böyle bir görüntü ise içinde hükümeti ciddi anlamda zora sokacak unsurlar taşıyor.

Bence şu mesaja yansıyan Öcalan profili bile, vurgulanan birinci tekil şahıs diliyle megaloman yapıyı gözler önüne seriyor ve en azından MİT'in, hükümetin, kamuoyuna güvence veren pozisyonunu yaralıyor. Bu Öcalan'la hükümetin işi çok zor.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları