Helal olsun

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 06:19
YAZI
A
 14 yıl boyunca İstanbul’un iki yakası arasında 30 kilometrelik bir yolu gidip gelen ve arkadaşlarımın hesabına göre bu süre içinde bir yıllık zamanını yollarda heba eden bir insan olarak diyorum:

-Helal olsun.

İstanbul’a nefes borusu açan her adım için bin kere Allah razı olsun.

Marmaray öyle bir nefes borusu.

Öyle bir çılgın proje.

Dün baktım, Marmaray’ı açılıştan önce gezen yazarların hiçbirinin köşesinde en küçük bir iğne yok. Aksine en muhalifi bile şapka çıkarmış.

İki kıtayı bağlıyor, Londra ile Pekin’i bağlayan yolun İstanbul Boğazı’ndaki en stratejik, en teknolojik, en çarpıcı halkasını oluşturuyor. Bunu Türkiye başardı ve tabii ki Tayyip Erdoğan‘ın liderliğinde başardı.

Bugün en keskin Tayyip Erdoğan karşıtlarının bile yüreğinde “Yiğidi öldür hakkını yeme” sözünün yankılanacağı gündür.

İstanbul’un boğucu trafiği içinde bu deniz altı yolu İstanbul’u rahatlatmak için her şeyin yapılacağı iradesinin de bir yansıması.

Buradan bakınca üçüncü köprü böyle bir hamle niteliği taşıyor.

İstanbul’un birçok yerinde metro istasyonları ilanı görülüyor.

Başkan Topbaş, inşa edilmekte olan ve peyderpey devreye girecek metro kanallarıyla 2016’da 7 milyon, 2019’da 11 milyon insanın taşınacağı bilgisini veriyor.

Marmaray’ın açılması ile 12 bin aracın trafikten çıkacağı bilgisi var.

Tabii insanlarımız, toplu taşımaya itibar ederlerse.

İstanbul trafiği ve seçimler

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım‘la Kosova yolunda beraberdik.

-Aslında, dedi, metrolarla belli başlı iş alanlarına ulaşımı sağlamış oluyoruz. İnsanlarımız araçlarını belli merkezlere park edip toplu taşıma imkanlarından yararlanırlarsa, trafik önemli ölçüde rahatlayacaktır.

Bakan, kara araçlarına park imkanı hazırlanması ve minibüs vs. gibi araçların da, inilecek yerlerde dikey seferlerle yolcuyu iş yerine taşıması gerektiğini belirtiyor.

Bakanın verdiği bir bilgi, 2 yıl içinde İstanbul’da şehir içinde “iş servisleri”nin kaldırılacağı yönünde.

Bakan, Kartal-Kadıköy metrosunun devreye girmiş olmasına rağmen, bu yoldaki minibüslerin kaldırılamadığını belirtiyor ve bunların keyfi dur kalklarla, şerit ihlalleri ile kara yolu trafiğini önemli ölçüde aksattığına işaret ediyor.

İstanbul trafiği, mahalli seçimlerde AK Parti için bir risk oluşturuyor mu? İnsanlar mesela yaz sonunda İstanbul’da yaşanan trafikle seçimler öncesinde karşı karşıya kalırlarsa oylarının akışı değişir mi?

Bu konunun önemsendiği izlenimini edindim ben AK Parti muhitlerinde.

Alkışlıyorum

İstanbul trafiği gerçekten baş edilmesi zor bir konu.

Ulaştırma Bakanı’nın yaptığı değerlendirmede, İstanbul’un coğrafi yapısının sonucu bütün trafiğin doğu-batı ekseninde dar bir koridorun içine sığması gerektiği, çapı çok geniş olmayan bir alana, her gün 10 milyon insanın girip çıkmak zorunda kaldığı bir durum, zor bir durum. Üstelik bu yapının değiştirilmesi de son derece zor.

Ne olacak?

Bakan, “Tek-çift vs. gibi uygulamaların uygulanmasının imkansız olduğunu” da belirtiyor.

Belki eninde sonunda, İstanbullular’ın, trafik gerçeğini kabullenmeleri ve araçlarla trafiğe çıkarken, bir kere daha düşünmeleri durumu ile yüz yüze gelmiş olacağız.

Hükümet ve Belediye Başkanlığı metrolarla, tercihli yollarla, tünellerle, toplu taşıma araçlarının insani nitelikte taşıma şartları hazırlaması ile ve trafik ihlaline getirdiği caydırıcı cezalarla tedbirlerini alacak, İstanbullu da toplu taşıma ya da trafik cehennemine girme tercihi yapacak.

Son söz. Marmaray hayırlı olsun. Emeği geçenleri alkışlıyorum.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları