Terörden gerçek arınma

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 07:09
YAZI
A
 "Çözüm süreci"nin ilk adımı, silahlı yapının ülke dışına çıkması, nihai anlamda da silahtan arındırılması olarak biliniyor.

Bu arada da -bana göre- aşamalandırma olmaksızın, Kürt vatandaşlarımızın mağduriyeti dahil ülkedeki bütün mağduriyetleri sona erdirecek külli bir sistem onarımını gerçekleştirmek.

Silahlı yapının sona ermesi, diğer ifadeyle terörden arınmak, ortamın demokratik tanzimini mümkün kılmayı amaçlıyor. Silahlı yapı sona ersin ki, önce bölgede yaşayan Kürtler dahil tüm vatandaşlara özgürce tercih imkanı doğsun.
Görüldüğü kadarıyla, terörün en somut görüntüsü olan silahlı yapının ülke dışına çıkması bile, ağır aksak ilerliyor. Henüz yüzde 15-20'lik bir çekiliş gerçekleşmiş.

Ama terör yapılanmasının sadece silahlı yapıdan ibaret olmadığı gerçeği de gözleniyor bu arada.

Mesela siz, şu ana kadar bölgede 7x10 kilometrelik alanda uyuşturucu yapımında kullanılan Hint keneviri ekildiğini, bunun için dağlık araziye su çekildiğini biliyor muydunuz?
Peki devlet biliyor muydu?

Bu sorunun cevabı o kadar çetrefil ki.
Biliyorduysa neden göz yumdu, bilmiyorduysa neden bilmedi?
Sorunun devamı da var:
Devletin bilmediği başka şeyler var mı ya da bilip göz yumduğu başka şeyler var mı? Bu Hint keneviri alanları örgütün denetimine mi bırakılmıştı?

Cizre benzeri neler var?

Cizre'deki olay, hani şu örgüt militanlarının güvenlik gücü rolünü üstlendiği hadise... Sonra Diyarbakır'da ortaya çıkan uzantısı. Eğitimler, yemin merasimleri, yol kontrolleri ve kimlik sormalar...

Kamuoyu bunu, bu işi yapanlar internet ortamında servis yapınca mı öğrenmeliydi?
Yine aynı soru:
Bunları devlet biliyor muydu, biliyor idiyse neden göz yumdu, bilmiyor idiyse neden bilmedi ve bunun gibi illegal örgütlenme anlamında bilinmeyen daha neler var?

Medyaya sık sık "Örgüt hâlâ dağa adam çıkarıyor" bilgisi yansıyor. Bunun için 2200 gibi büyük rakamlar veriliyor.
Bu bilgiler bir kaynaktan yapılan dezenformasyondan mı ibaret yoksa gerçeklik arz ediyor mu?

Peki bu, "çözüm süreci"ne dair bir uzlaşma var ise, bunun neresine oturuyor? Süreç devlet ileÖcalan arasındaki uzlaşmalarla yürüyorsa, devlet görüşmelerde bu gerçekliği Öcalan'ın önüne koyuyor mu?
Bu bilgiler gerçekliği yansıtmıyorsa, hangi odak, kamuoyunun zihnini bulandıran bu tür bilgileri servis ediyor?

Bölgede yayla şenliklerinin örgüt tarafından özel projelerle doldurulduğu, silahlı grupların bu şenliklerde adeta legal bir yapıymış gibi arzı endam ettikleri gözleniyor. Bunun "çözüm süreci"açısından bir anlamı var mı ve bunu "devlet" değerlendiriyor mu?

Gerçek arınma için...

Sayın Başbakan'ın konu üzerinde hassasiyet gösterdiğini biliyorum. Birkaç gün önce süreci yürütmekte olan kadrolarla toplantı yaptı. Bütün bu konuların masaya yatırılmış olmasını umarım.

Ancak ben çözüm sürecinin terörden arınma boyutunun, çok kapsamlı bir iş olduğunun altını çizmek isterim.
Burada en temel bilgi ise, bana göre terörün sadece silahlı yapıdan ibaret olmadığı gerçeğinin anlaşılmasıdır.

KCK yapılanması, bizatihi terörün sivil alanların bütün kılcal damarlarına sirayet ettiği bir yapıdır. Neredeyse apartmanların fişlendiği, denetim altında bulunduğu ve -alternatif devlet gibi- diye tanımlanan bir yapıdan söz ediyoruz.
Bu "şebeke"nin devre dışı kalması... Bence sorun bu.

Tabii bunu gerçekleştirmek, görünen silahlı yapının ülke dışına çıkması ve görünmez hale gelmesi kadar kolay olmayacaktır.
Çözüm süreci olağanüstü dikkat gerektiren bir süreçtir.


ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları