14 vatmana daha şut

Bize ulaşan son bilgilerde göre şu anda görev yapan 14 vatman için 20 Ekim tarihinde işlerine son verildiğine dair yazılar ellerine verilmiş.

Buna göre daha önceden işten çıkartılan ya da tramvaylardan alınıp bahçe orman ya da zabıtaya verilenlerin dışında 14 yeni vatman daha 20 Ekim tarihinde kapı dışarı ediliyorlar.

Yine iddialara göre bu insanlarında tek kusur ve kabahatleri sendikaya üye olmak imiş.

Tabii bu garibanlarda çoluk çocuklarının gözleri önünde, işsizlik gibi büyük canavarın önüne atılıncaçaresizlik içerisinde büyük şaşkınlıkla sağa sola başvuruyorlar. Bunlardan birisi de hukuk imiş.

Büyük bir ihtimalle de 15’er bin lira işe iade tazminatları açacaklarmış.

Tüm bunlar olup biterken önce Sayın Başbakanın, dolayısıyla hükümetin iş sektöründe ki yenisendikalaşma politikasına uygun yapılanlar ile her ne hikmetse Konya Büyükşehir’in politikasının örtüşmediğini görüyoruz.   

Çünkü sendika bölümünün başı Sayın Necati Kökat çekiyor. Yine bildiğimiz kadarı ile Necati Bey’deTahir Başkanın 40 yıllık dava arkadaşı.

Üstüne üstelik her şeyleri ile birbirlerinin aynısı gibiler.

Necati Başkan ısrarla susuyor.

Belki de susmayı tercih ediyor.

Öte yandan sendikanın, Büyükşehir’e eski para ile trilyonlarca liralık tazminat davası açtığını ve kazanmak üzere olduklarını öğreniyoruz.

Bu iki dost çekişiyor birbirleri ile tepişiyor diyeceğim, ama bunu da hafızam almıyor.

Çünkü bu dostların arasından hala su sızmıyor.

Peki o zaman ne oluyor?

Bir taraf Büyükşehir adına Sayın Ercan Uslu’yu suçlayıp, “Ercan Bey’in eline baltayı alıp  gözü dönmüş bir şekilde kelleleri kopardığını” iddia ediyor.

Belediye cenahından ise hiç ses seda çıkmıyor.

Bu arada sendika başkanı olarak sendikalı sendikasız ayırımı yapmadan işçiler için çalışan aynı zamanda da sadece Demiryol-İş değil tüm sendikaların temsilcisi Türk-İş temsilcisi Necati Kökat Beyin sabrının ne zaman taşıp, dile geleceğini de merakla bekliyorum.

Sonuç ne olursa olsun,  kazanan kaybeden bizim için hiç önemli değil.

Tek bildiğim Ramazan öncesinden başlayıp mübarek Ramazan gününde bile ağzının orucu ile kapı dışarı edilip işsiz kalan işçileri düşünüyorum.

Kendimi o insanların yerine koyup, eşimin çocuklarımın anamın babamın yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyorum,

Ve yatıp kalkıp halimize şükrederek “Cenab-ı Allah’ım beterinden korusun” demekten başkada elimizden bir şey gelmediğini tekrarlıyoruz.

OSMAN GAZİ MAHALLESİ

SAKİNİ TAHİR BAŞKANA DUACI

Dün sabahın köründe kendimce spor yapıp Meram’dan kalkıp şehre doğru yürüyordum. Zafer meydanında, tam Alaaddin Çay Bahçesinin karşısında ki kaldırımda idim ki beyaz sakallı yaşça da bizim yaşlarda bir abimizin karşıdan gelirken kollarını açıp bizi bir güzel kucakladı.

Sakalımızı sıvazlayıp “Harika oldun abicim. Sen bir tanesin” filan dedikten sonra önce Konyaspor’u sordu ardından da “Ramazan’da Tahir Bey bizim Osman Gazi mahallesine gelmişti. Sonra herkes sıra ile söz alıp konuşuyordu. Ben de söz aldım. Tahir Başkana mahallemize geldiği için teşekkür ettikten sonra “Başkanım keşke daha önce mahallemize gelseydiniz. Bakın sayenizde Meram belediyemiz buralara yeni güzel oturacak yerler hazırladı. Dahası ağaçlar dikti. Başkanım siz sık sık mahallemize gelin. Gelin ki tozdan topraktan kurtulalım. Çocuk bahçelerimiz bir elden geçsin”dediğini anlattı.

Bu abimizin adını asla veremem. Çünkü esnaf ve ekmeği ile oynanmasını istemem. Zaten bu konuyu çok meram edip deşeleyen belediyeciler o akşamı hatırlayıp kimin ne demek istediğini ortaya çıkartabilirler.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Zaferin göbeğinde ister yaya ister esnaf olalım kaldırımların temizliği için hassas olduğumuz zaman ADAM oluruz