Organize sanayi kur’aları...

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 16:13
YAZI
A
 Organize sanayi kur’aları ve Selçuk Üniversitesi’nin şifreleri 

Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tarafından, Konya OSB Genişleme ve Yatırım alanındaki 4.Organize Sanayi Bölgesi için arsa dağıtımı kur’a çekimi sonrası ortalık toz duman.  Evet belki bazı okurlarımız tozun dumanın farkında değil ama bizim gibi bu şehrin her yerinde olmaya çalışan gazeteciler ile şehrin sanayisini omuzlamış firmalarımız bugünlerde adeta bu işle yatıp bu işle kalkıyorlar.

İsterseniz bir hafta öncesine gidiverelim. Bir hafta önce bu köşemizde kur’a çekimi sonrası arsa tahsisi konusunda hak kazananları kazanamayanları, kar’a için açıklanan standartlara uyanları uymayanları üstü kapalı şöyle bir geçmiştik.

Aslında bu iş bir yazılık, iki yazılık ya da manşetlik bir olay değil. Kocaman kocaman gelişmeler var. Burası adeta ateş hattı.

Peki bu ateşe bizi kim attı?

Ne yazık ki bize bu ateşe atanda sanayici bir büyüğümüz Sayın Zeki Çimen. Çünkü Zeki abimiz bugün dünya markası olma yolunda hızla büyüyen kendi firması ile artık sadece Konya’da değil Rusya’da dev olma yolunda gidiyor. Allah yolunu açık etsin. Ama işte biz geçen haftaki o yazımızı yazmadan önce bize verdi ateşi verdi ateşi biz yine koskoca dev sanayici üreteci markaların arasında bir anda pinpon topuna dönüverdik. Öyle ki tokatın nereden geldiğini bilemiyorduk.

Haaa Allah Zeki abimizden razı olsun. Bize dediklerinden hiç biri yanlış ya da uydurma değildi. Dahası o yazı sonrası öyle iddialar öyle haritalar bize ulaşmaya başladı ki korkumdan onları yazamaz oldum.

Mesela bu iddialardan bir tanesini söyleyeyim mi?

Bir firmanın 80 bir metrekare arsası varmış. Yani başına da lojiktik bir firmaya 80 bin metre kare çıkmış.

Kur’a bu çıkar mı çıkar?

Ama bize ulaşan iddiaya göre bu arsa tahsisi için sadece sanayici, yani üretici firma olmak gerekiyormuş. Ve yine bize bunu ifade eden dev firma yetkilisinin iddiasına göre her iş bittikten sonra daha önce 80 bin metrekarelik arsayı alan firma yanı başındaki lojistik firmayı da basacak parayı alacak.

Ticaret değil mi bu? Basar parayı alır yanı başındaki arsayı. Para ile değil mi? Organize’nin yarısını bile alır.

Ama iddialar ve konuşulanlar Konya adına iyi şeyler değil. Haaa bizim bu büyüklerimiz isimlerinin yazılmasından, çizilmesinden son derece rahatsızlar. Çünkü bizimkiler dünya yansa haklarını aramazlar. Ortaya çıkıp konuşmazlar. Ne kadar dev olursa olsunlar sadece kapalı kapılar ardından konuşurlar.

Bu yüzden geçen hafta hem pes dedim hem de beni bu işe bulaştıran Zeki abiye içimden teşekkür ettim.    

BEN SELÇUK ÜNİVERSİTESİ’Nİ ÜZMÜŞÜM

PEKİ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ BİZİ ÜZMEDE Mİ?

Gazeteci öyle söylendiği gibi tarafsız filan değildir. Ama kimileri menfaatleri için taraf olur, kimi de inandığı için taraf olur. Şahsen ben zaman zaman duygularıma mağlup da olsam bazı kişi ve kurumlar karşısında ya da onların yanında hep tarafımdır. Mesela Selçuk Üniversitesi konusunda hep tarafımdır. Selçuk Üniversitesi mezunu olmam benim yumuşak karnımdır. Ama Selçuk Üniversitesi’ni yöneten rektörler ve A takımı benim için hep iyi insanlardır.

Bu yüzden de bugün Rektör Hakkı Hoca ve ekibi benim için gözü kapalı iyi, doğru insanlardır. Yine geçtiğimiz hafta Selçuk’ta öğrenci konseyi seçimleri yapılacağı ancak şifrelerin filan kırıldığı bu yüzden de seçimlerin iptal olduğu yönünde iddialar geldi. İddialar farklı farklı kaynaklardan geliyordu. 

Bu yüzden de Üniversite ile sürekli kontak halinde olduğumuz bir dostumuzu sabahın köründe aradım. Akşam oluncaya kadar bize dönüş olmamıştı. Biz de öğlene doğru yazımızı yazıp geçtik. Yazının yayına girmesi ile kızılca kıyamet koptu. Vay efendim seçim adil imiş, demokratikmiş, bunları çıkartalar falanca kesimlermiş.

O üzülen birkaç kişiden çok daha ben üzüldüm. Dahası incindim. Dahası mı kırıldım. Hele hele yapılan şu açıklamadan sonra çok daha fazla kırıldım. Bakın bizim yazımıza üniversiteden gelen yazı, yani cevap aynen şöyle;

“Sayın Uğur Özteke,

Üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirilen Öğrenci Konseyi Seçimleri’nin demokratik ortamda yapılmadığı yönündeki iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.

12-15 Kasım 2012 tarihlerinde yapılan seçimler, bazı öğrenci şifrelerinin kırılarak sahte oy kullanımının tespit edilmesi üzerine seçimler tamamlanmadan tarafımızdan iptal edilmiştir. Rektörümüzün talimatları doğrultusunda Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız derhal tüm öğrenci şifrelerini iptal etmiş, öğrencilere SMS ve Öğrenci İşleri Birimleri aracılığıyla yeni şifreler verilmiş, kırılma ihtimaline karşı tüm öğrencilerimiz uyarılmış, yeni şifreleri oy kullanmadan hemen önce değiştirmeleri sağlanmıştır.

Bazı öğrencilerimizin sandıklı seçim talepleri her şeyden önce üniversitemizin 2008 yılında çıkardığı yönergeye aykırıdır. İki yıl önceki seçimlerin de internet üzerinden yapıldığını belirtmek isteriz. Diğer yandan, yetmiş binden fazla öğrencisi olan, Alaeddin Keykubat Kampüsü’ndeki birçok birimi dışında 19 ayrı ilçede farklı birimleri bulunan bir üniversitenin sandıklı seçim yapma olanağı yoktur. Çok sayıdaki üniversite, tek bir kampüste ve çok da az öğrencisi bulunmasına rağmen seçimlerini internet üzerinden yürütmektedir. Rektörlüğümüz, öğrencilerden gelen talep üzerine, birimlerde bulunan kontrollü birer bilgisayarın oy verme işlemi amacıyla tahsis edilmesini ve gerekli her türlü tedbirin alınmasını sağlamıştır. İnternet üzerinden yapılan işlemlerde olabilecek olumsuzlukların incelemeyle çok daha rahat ortaya konulabileceği de açıktır.

Bu doğrultuda seçimler son derece demokratik bir ortamda gerçekleştirilmiştir. Yenilenen seçimler sırasında rektörlüğümüze ulaşan herhangi bir ihbar veya olumsuzluk bulunmamaktadır. Bilgi işlem teknolojisini sürekli güncelleyerek, en modern yazılım ve programları kullanan üniversitemiz, önümüzdeki yıllarda da konsey seçimlerini internet ortamında gerçekleştirecektir.”

……………

Ben yine aynı yerdeyim. Üniversite yönetimi başta Hakkı Hoca olmak üzere doğruyu yapıyorlar. Adaletten, haktan, hukuktan asla ayrılmıyorlar. Dahası kılı kırk yarıyorlar. Belki de hata yapmamak adına gereğinden fazla ince eleyip sık dokuyorlar. Ama kim ne derse desin. İster öğrenciler ister rektörlük. Ortada bir sorun olduğu, şifrelerin kırıldığı gerçek ki bu işi rektörlük yenilemiş. Açıklamada bunu doğruluyor. Ben hala aynı yerdeyim.

Üzdüğün insanlardan özür dilerim. Ama bu açıklamadan sonra benim canım çok daha acıdı. Hiç gündeme bile gelmeyecek bir yazı buralara geldi. Buradaki hassasiyeti biliyorum. Dahası alınganlığı biliyorum. İnşallah bir gün onu da yazarım.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hava karardıktan sonra farlarımızı yakmayı unutmadığımız zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları