Gaznet’teki insan kuyruğundan, dilenen gaspçılara

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 05:13
YAZI
A
 Artık yavaş yavaş bayram havasına girmek istiyoruz. Bakın havalar bile düzeliyor. Güneş yine kendisini göstermeye bizi ısıtmaya başladı. Tabiat bile kara kış öncesi bize güzellikleri sunmak için çalışırken, bizim okurlarımızın içini karartma gibi bir düşüncemiz olabilir mi?

Tabii ki asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Olmamalı da. İşimizin özü de bu zaten.

Her ne kadar biz güzelliklere dönelim desek de bu kez siz değerli okurlarımızdan, duyarlı Konyalılardan gelen görüntüler, istekler ve sorunlar bizi mecburen bu konuları köşemize taşımamıza neden oluyor.

Çünkü bizim her şeyi görme, bilme, duyma gibi bir şansımız yok ki.

Her zaman söylüyoruz. Sizler bizim velinimetimizsiniz.

İşte sizlerden gelenlerle, dahası gelenleri de yerimiz nispetinde küçülterek, kısaltarak paylaşmak istiyoruz.   

İlk konumuz Gaznet’teki sıkıntı.

Değerli büyüğüm Konya sevdalısı dostlarımızdan Bahri Kılınçel abimiz Gaznet’te yaşanılanları dile getirmiş, üşenmemiş bir de fotoğraflamış.

Bahri abimize teşekkür ederken sıkıntıya şöyle kısaca bir göz atalım.

“Uğur Bey 07-10-2013 günü Gaznet’te yüzlerce insan kuyruk bekliyor.

Saat 10 da sıramatikten sıra alanların önünde 300 kişi vardı ve öğleye yetişmedi.

Gaznet bu insanlara saygı göstersin bazı semtlerde yeni yerler açsın.

Görevliler sağ olsunlar canla başla son derece saygılı ve nazikler.

Ancak Gaznet yetkilileri insanlara ve zaman israfına dikkat etmeliler.

Gaznet için insanlar 4 saatini harcamamalı

img_0793[1].jpg

 

img_0794[1].jpg

 

img_0799[1].jpg

DİLENCİLİK Mİ GASPÇILIK MI?

Yine değerli ve duyarlı okurlarımızdan Mustafa Özkan Bey; bayram, Ramazan, yaz, kış dönemlik de olsa asla azalmayan aksine çoğalan dilenciler ile ilgili olarak farklı bir bakış açısı getirmiş. “Olay şundan ibaret bu tür kişilere dilenci demeyelim bunlara gaspçı desek yeridir. Gün aşırı çarşıda bana da çok denk geliyor ben diyorum ki gel ben seni bizim merkeze götürüyüm karnını doyurayım yol paranı da veririm korkuyor kaçıyorlar. Ne emniyet görevini adam gibi yapıyor ne zabıta defalarca şahit oldun. Bir dal yapma çiçek almış eline 3-5 zibidi Zafer’in göbeğinde kimsesizlere yardım topluyoruz ayağından insanları zorla taciz edercesine zorla satmaya çalışıyor. 155’i aradım şahıslar sabit durmuyor takip ettim. 155’e haber verdim şu istikamete gidiyorlar diye 25 dakika polis gelemedi. Zabıta desen lüzumsuz işler peşinde. Zafer’de eski Konyaspor’a tahsis edilip sonradan zabıtaya devrolan kulübedeler. Biz KONYALILAR GERÇEK KONYA sevdalıları o kadar yalnızız ki arkamızda sadece biz varız. Çakma sözde Konyalılar yok bana ne diyor. Bana dokunmayan bin yıl yasasın diyor. Aman deyip geçiyor. Konya’da bu zihniyet hakim. Hakkını aramayı bilmiyor eleştiri kültürü yok. Sen bir fikir atıyorsun ortaya ayaklanıyorsun, ‘sen muhalefet misin?’ ‘sen başka partiden, başka görüşten misin?’ olayı oluyor. Biraz ağır olacak ama koyun olduğumuz sürece güdenimiz çok olur…”

NURİ YÜCEER ABİMİZ DÜĞMEYE BASMIŞ

Biliyorum yerel siyaset yavaş yavaş ısınmaya başlıyor ama biz hâla görmezden geleceğiz diye kendimizi yoruyoruz.

İnşallah sağ salim bayramımı huzur içinde geçirelim ondan sonra biz de yerel siyasete burnumuzu sokmaya başlarız.

Ama epey bir süredir görüşüp kendisinden hiç söz etmediğimiz Bozkır sevdalısı İstanbul’daki abimiz ve Bozkır adayı Nuri Yüceer abimizden söz etmeden bayrama girersek haksızlık etmiş oluruz.

Bakın Nuri abimiz ne diyor;

“ADAYLAR ANLATMALI!

Dünle gitti can cancağızım, düne ait ne varsa! Artık yeni bir gün yeni bir şeyler söylemek lazım. (Hz. Mevlana) 30 Mart 2014 sonrası Bozkır için yeni bir şeyler söylemek, üretmek, yapmak lazım!

2023’e hazırlanan, dünyada en büyük 10. ekonomi olma hedefi koyan Türkiye’nin yarınlarını önümüzdeki yerel seçimler ve bugünün yerel yönetim adayları belirleyecek, Adayların yeni bir şeyler söylemesi lazım. Vizyonu olan bir aday ilerisinde başkan hem partisini hem çalışan takımını ve şehrini başarılara taşıyacak ve de uçuracak. Eğer aday yeni bir şey söylemiyorsa başarma şansı olamaz.

Çöpü toplayacağım, suyu akıtacağım, yangını söndüreceğim, asfaltı sabunla yıkayacağım, şehrimi yaşanılır yapacağım bunlar zaten yerel yönetimlerin yapması gereken rutin ana unsurlar. Adaylar nasıl bir ekiple nasıl bir takım ruhuyla çalışacağını, hayalindeki şehrin fotoğrafını halkına anlatmalı. Halkta adayları çok iyi araştırıp hatta ayağındaki nasıra varıncaya kadar bilip fikir sahibi olmalı!

Adaylar, sanat için, spor için, kültür için, turizm için, eğitim, öğretim için, tarım ve çevre için neler yapacağını halkına anlatmalı!

Köylerimizin su problemini nasıl çözeceğini anlatmalı, Bozkır esnafının sıkıntılarını görüp, serum olacak iktisat projeleri varsa anlatmalı, Şu an Bozkırımız yaşlı bir nüfusa sahip, köylerinde yalnız olan gözü az gören kulağı az duyan, ağzında iki dişi kalan elinde asa ekmeğinin arasına tuz sıkıp yiyen yaşlılarımız için neler yapacağını anlatmalı, Köylerimizde 12 yaş gurubunda çakmak gözlü, akıllı, zeki çocuklarımız var bu yavrularımıza imkân verilse ellerinden tutulsa okuyup Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve Doktor olacaklar kısacası Mehmet Öz’ler çoğalacak yarınlarımız, gençliğimiz için Eğitim için Öğretim için, sağlık için neler yapacağını halkımıza anlatmalı.

Üniversite eğitimi alan öğrencilerimize neler yapacağını Başkan olunca Bozkır Belediyesi olarak yapmayı düşündüğün projeyi anlatmalısın. Unutmayalım! 30 bin nüfusu olan Bozkır’ın değil 130 bin Bozkırlının Başkan’ı olacaksın, kolayı değil zoru seçen Başkan olacaksın! Bunları anlatmalısın” diyor. Bence çok da haklı diyor.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Direksiyona geçince emniyet kemerini polisten korktuğumuz için değil bunun gerekliliğine inandığımız için taktığımız zaman ADAM 

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları