PTT kargoda çalışan taşeron işçiler...

Başbakanın taşeron işçiler ile ilgili tüm iyi niyetli, kesin ve açık ifadelerine rağmen bu garip işçilerin hala itilip kakıldıklarını ve de çaresizliklerini öğrenmekten inanın ben yoruldum.

İşte hafta sonu yine bir grup taşeron işçi kardeşimiz ile birlikteydim.

Dinlediklerimden, işçilerin iddialarından o kadar etkilendim ki anlatamam. Bu arkadaşların yanından ayrılırken içim kararan havadan daha da kötü durumda idi.

Aşağıda sizlerle paylaşacağım konuyu bende bilmiyordum bunu cumartesi günü öğrendim. Meğer PTT’de kargo dağıtım işlemlerini taşeron şirketlere yaptırıyormuş.

Konya’mızda bu dağıtım işinin ihalesini kazanan şirket, bir süre önce çalışan yaklaşık 90 işçisine 3-4 ay maaşlarını ödeyememiş.

İşçilerde bu durumu üst makamlara iletmişler.

Bunun üzerine PTT yetkilileri bu firma ile sözleşmeyi fesh etmiş ve yeniden ihaleye gitmişler.

İhale yapılmış ve ihaleyi yeniden bu firma kazanmış.

İhale sonrası firma yine bu işçilerle çalışmaya devam ediyormuş.

Gel gelelim ödenmeyen maaşlarda tabii ki yine ödenmiyormuş.

Kağıt üzerinde yasal prosedür tamamlansa da ortada 90 işçinin araya kaynayan 3-4 aylık maaşları varmış.

Bizden bu durumu yetkililere iletmek düşer. Gerisini bilmeyiz, anlamayız.

Ama en son aynı durum SGK’da yaşanmış idi. Ancak SGK Müdürü Cem Bey işin üzerine ısrarla giderek işçilerin bu tür mağduriyetlerini önlemişti.

Mesela cumartesi günü bize güvenen bir dostumuz kulağımıza usulca fısıldadı “Uğur abi Belediye’de bazı taşeron işçilerin maaşlarını ödenmiyormuş. Seninle görüşmek istiyorlar” …

Daha önce bu PTT kargo dağıtım işçilerini dinlediğim için bu abimize hemen tepki verdim “Abi Allah aşkına bugün gelmesinler. Çok moralim bozuk ve çaresiz. Kimin ne yaptığı belli değil. Demek ki ortada büyük bir yasal boşluk var ki millet at oynatıyor. Olanda garip işçilere oluyor. Ne olursun hafta içerisinde görüşelim” deyivermiştim.

İşte bu hafta da inşallah belediyede çalışan bu kardeşlerimizle görüşmek için kendilerini bekleyeceğiz

Durum bundan ibaret inşallah büyüklerimiz ekmek parası için çalışıp didinen bu taşeron işçilerin geçtim diğer sosyal haklarından, çalışıp da alamadıkları maaşları konusunda kendilerine yardımcı olurlar.

Hemde çooook dua alırlar.

Çünkü bu insanlar inanın perişan durumdalar.

TÜRBE ÖNÜNDEKİ TÖRENLERİN

SES DÜZENİ KAÇ DESİBEL?

Geçtiğimiz hafta içerisinde katıldığımız güzel bir sohbette şehir sevdalısı bir abimiz yine Mevlana Türbesi önündeki düzenlemenin ardından yaşanılanlara dikkat çekerek Koruma Kurulu’nun Kollama Kurumu(!) na dönüştüğünü iddia ediyordu.

Üniversitede görevli ve Belediyelerimize de dışarıdan hizmet veren bu bilim adamımız türbe önündeki ağaçların kesilmesinde 50-60 yıllık ağaçların köklerinin türbeye zarar vermesinin de bir gerekçe olarak öne çıkartıldığını belirtikten sonra “Peki o kökler zarar veriyordu da 2800 desibellik ses düzeni türbeye zarar vermiyor mu? Koruma kurulu acaba bu ses düzenlerini denetliyor mu?” diye hiddetleniyordu.

Hiç anlamadığımız bilmediğimiz bir konu.

İleride bu alanda törenler, mitingler, ya da konserlerin düzenleneceğini düşünürsek yetkililer inşallah bu konuda da gerekli hassasiyeti gösterirler diye ümit ediyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akıllı adam kendine en az ayda bir kez ahmak diyenmiş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Trafik ışıklarında okunur saniye sistemini yeniden kurduğumuz zaman ADAM oluruz.