Başkan Kaleli, Borsa için tarih yazdı

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 22:14
YAZI
A
 Şehir olarak ortak akıl birliğimiz olmasa da bu şehrin zenginlikleri içerisinde çok zeki, akıllı, ferasetli, zengin, düzgün isimlerinin olduğunu hep söyleriz. Bunu da laf olsun diye demeyiz. Yürekten inandığımız için söyleriz.

İşte 30 küsur yıldır katıksız desteklediğim isimlerden birisidir Uğur Kaleli.

Evet Sayın Kaleli bugün için Borsa Başkanı’dır ama o yüreği ile beyni ile gönlü ile dört dörtlük bir isimdir. Adamın ta kendisidir.

İşte bu sevdiğim, saydığım ve Konya için bir değer olduğuna inandığım Sayın Başkan malum hafta sonunda şehrimize alanında örnek bir eser kazandırdı.    .

‘BorsaKonya Elektronik Platformu ilk gongun çalması ile resmiyet kazandı. Bakan Hayati Yazıcı’nın da katıldığı bu platform Ürün İhtisas Borsası’nın temel taşlarından birisini oluşturacak.

Bunlar düne kadar güzel ve memnuniyet verici gelişmelerdi.

Ama neden sonra edindiğim bilgiler ile meğer bunu Konya’ya kazandırma adına Başkan Kaleli kellesini ortayla koymuş. Hem de Ankara’da. Hem de en baba isimlerin önünde “Bu Konya’da olacak” demiş.

Çünkü ülkemizi yöneten bazı büyükler bu eserin kendi şehirlerinde olmasını ve kendi memleketlerine hizmet etmeyi hedefliyorlarmış.

Bunları işittikçe Uğur Başkan’ı bir kat daha seviyordum.

Allah bizim başımızdan, şehrimizden Uğur Kaleli gibi gönül dostlarını eksik etmesin.

Sağolasın başkanım.

Konya pek çok değerini unuttu. Ama inşallah bundan sonra sizleri unutmaz.  

ANTALYA SALLANDI, BİZ PANİKLEDİK

Pazar akşamı Antalya’da hissedilen 5 şiddetindeki deprem belki Beyşehir, Seydişehir hattında hissedildi ama Konya merkezi de pazar akşamı özellikle telefon trafiği ile bir panik havası yaşadı.

Bilmiyorum sizin evde de böyle bir durum var mıydı?

Ama açık söyleyeyim bizim evde deprem paniği vardı.

Bir yandan kızım, bir yandan hatun ellerinde telefon deprem muhabbetinde idiler. Bu arada öbür odada rahatça maçlarımı izlemeye çalışırken, bana da çıkışıyorlar, “Bak Nur’lar da hissetmiş. Avize sallanmış İbrahim görmüş. Sen de hiçbir şey yokmuş gibi burada raht rahat otur maç seyret” diyorlardı.

Hay Allah yapacağımız ne var ki?

Maçı bırakıp internete giriyoruz. Çok şükür Konya merkezli bir şey yok.

Oturup halimize şükretmekten ve maçımızı seyretmekten başka ne yapabiliriz ki?

Ama bu deprem psikolojisi en şanslı ve dualı il olan bizde bile böyle kendinden söz ettiriyorsa Cenab-ı Allah’ım beterinden korusun demekten de kendimizi alamıyorduk.         

ŞEMS PARKI ÖNÜ

ŞERAFETTİN CAMİİ ARKASI

KONYA TRAFİĞİ

Hazreti Mevlana’yı anma törenleri nedeni ile şehrimize yerli yabancı turist akıyor. Turistlerin büyük bir kısmı uçakla, hızlı tren il ya da turlarla geliyorlar. Ama yakın illerden kendi otomobilleri ile şehrimize gelenlerde var.

İşte Hazreti Mevlana’yı ve törenleri izlemeye gelen yabancıların yeşil türbeden sonra geldikleri ikinci adres tartışılmasız Şems Camii ve Türbesi.

İşte aşağıdaki fotoğraf karesi tam da bu noktada Şerafettin Camii’nin arkasında çekilmiş.

Kendi otomobili ile Şemsi ziyaret eden yerli turist bu noktada sağa mı sola mı döneceğini şaşırıyor.

Şaşırdığı o anda da geldiği “Hoşgörü şehri”nin hoşgörüsüz insanlarının gazabına uğruyor.

Bu fotoğrafı bizimle paylaşan ve o anki gelişmeleri anlatan değerli büyüğümüz bizim insanların bu yabancıyı sadece bir dövmedikleri kaldığını üzülerek anlatıyordu.

Ne diyelim Hazret’in haftasında da olsak bizim hoşgörü sınırımız bu öyle değil mi?

serafettin-yol.jpg

ALLAH NE BU HASTANELERE DÜŞÜRSÜN NE DE

HASTANELERİN YOKLUKLARINI GÖSTERSİN

Bugünlerde başımızı sağımıza çevirsek birinin burnu akıyor, bu kez korkup başımızı solumuza çeviriyoruz onunda ağzı burnu birbirine karmış salya sümük durumda. Anlayacağınız ama havalardan ama salgın bir virüstün dolayı millet kırılıyor.

Öyle olunca da hastanelerimizin hali içler acısı imiş.

Gerçi hastane yöneticilerinin de yapacağı pek bir şey kalmıyor.

Mesela geçen hafta yine çok sevdiğim, saydığım ve görüşlerine inandığım bir bürokrat abimiz Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğunluğundan söz ederken “Uğur Bey ben diyeyim 5 bin siz deyin 6 bin kişi girip çıkıyormuş. Hastanenin durumu hasta açısından bakıldığı zaman perişan.  Bu at bu arabayı çekmez. Ama hastane yöneticilerinin de, doktorların da, personelin de yapacağı bir şey yok” diyordu.

Dualarımız ortak.

Cenab-ı Allah’ım bizleri buralara ne düşürsün, ne de yokluğunu göstersin.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ   

Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?

 

NE ZAMAN ADM OLURUZ?

Meram Yaka Çolakoğlu Camii kavşağında U dönüşü yasak olmasına rağmen ısrarla dönmediğimiz zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları