MAVİ TÜNEL’in yeni uçuk rakamlarına şahit olduk...

Geçtiğimiz hafta içerisinde vatandaşlarımızın uyarası ile DSİ 4. Bölge Müdürlüğü’nün duvarlarında kesilen yeşiller, yıkılan eski duvarlar ve yeni yapılmakta olan duvarları fotoğraflarla sizlerle paylaşmıştık.

Bu yazımız sonrasında da Bölge Müdürü Sayın Mustafa Uzun Bey’in küçük sitemini de sizlere sunmuştuk.

Ama daha o yazımız yayınlanmadan gelen telefonla kendimizi bu kez kendimizi bir Toroslar’ın zirvesinde, bir 275 metre derinlikte tünelin suyunun içinde buluverdik.

Mustafa Uzun Bey için tam bir Karadenizli demiştik hatırlıyor musunuz?

İşte Müdür Bey’in bize attığı gol ile katıksız bir Trabzonlu olduğunu da ispatlıyordu.

Sayın Valimiz Muammer Erol Bey, Emniyet Müdürümüz Hüseyin Namal Bey ve DSİ’nin üst düzey bürokratları ile birlikteydik.

Bölge Müdürü Uzun, Sayın Valimize Mavi tünelin brifingini yerinde veriyor, şantiye şantiye gösteriyor taşı, toprağı, suyu bizzat izah ediyordu.

Bir kez daha çok açık ifade ediyoruz, evet Mavi Tünel tamamlandığı zaman Konya’nın bazı bölgelerine sadece su getirmeyecek, buraların iklimini değiştirecek, ürün çeşidi kazandıracak, insanımızı uçuracak.

Ama ne zaman bölgeye gitsem her seferinde yeni yeni bilgilere sahip oluyorduk.

Mesela Dinek şantiyesinde başlayan tur Apa Barajı, Mavi Regülatörü, Mavi Tünel, Bozkır Barajı, Mavi tünel içme suyu şantiyesi, Hotamış depolaması ile bu bölge insanı Allah’ın izni ile maddi manevi uçacak, bölgenin garip insanın çehresi değişecek.

Bölge Müdürü Mustafa Bey ile ekibinin hakkını vermek lazım.

Bu çalışma ile Konya ve bölgenin nüfus artışı da hesaplanarak 50 yılık içme suyu sıkıntısı ortadan kalkmış olacak.

Sadece Hotamış depolaması tamamlandığı zaman 2 doğal hayatı koruma ve yaban hayatı alanı oluşurken Türkiye’nin en büyük doğal gölü oluşacak.

Mavi Tünel çalışmasının uzunluğu tam 125 kilometreye ulaşmış.

Bölgede 10 bin işçi çalışıyor.

Bizim Organize sanayi bölgesinde 30 bin işçinin çalıştığını düşünürsek bu dev organizenin üçte biri de şu anda dağda taşta çalışıyor.

Ekonomiye katkısı ise 600 milyon lira.

Bunun bilmem kaçta kaçı bizim insanımızın cebine girse kazancımızı artır siz hesaplayın.

Dedik ya her Mavi tünel seferinde yeni bilgilere ulaşırken daha net karşılaştırmalar yapabiliyorduk.

Mesela Afşar, Ermenek, Bozkır ve Hotamış’ta su tutulması tamamlandığı zaman mevcut Beyşehir gölümüzden daha büyük 4 tane daha Beyşehir’imiz oluyordu.

Mavi Tünelin bu büyüklükleri ile gözden bir şeyi daha kaçırıyorduk. Çalışmaların hızı, mühendisinden işçisine insanların 24 saat durmaksızın 3 vardiya çalışması ile burası GAP’tan belki de 20 kat daha hızlı tamamlanıyordu.

Evet siz değerli okurlarımızın huzurunda lafımızı tamamlıyoruz. Evet DSİ’nin duvar inşaatı için yeşiller kesildi ama yenisi de dikilecek.       

Yalnız gelin ne siz ne de bizler o küçük alanda ki yeşile takılmayalım.

Şükürler olsun içme suyumuzun 50 yılını kurtardık, ama hiç düşünüyor musunuz hani büyüklerimiz “Yeşil içinde Konya” sloganı ile çalışıyorlar yaa bu çiçeklerin, çimlerin suyu nereden gelecek?

Kısaca su hayat.

Şehirde mavi tünelle hayat bulacak.

Yapandan, düşünenden, çalışandan Allah razı olsun.

SANAYİNİN A TAKIMININ

YÜZÜNÜ GÜLÜYORDU

Dün sabah gazetemizi ziyaret eden büyüklerimizin arasında Sanayi Odası Başkanı Sayın Memiş Kütükçü Bey, Başkan vekili Veli Tekelioğlu ve Kemal Korkmaz abilerimiz ile Meclis Başkanı Sayın Tahir Şahin abi vardı. Allah için başta Sayın Başkan olmak üzere hepsinin yüzü gülüyordu. Sayın Kütükçüdünde her zaman ki gibi ince ince mesajlar verdi. Çünkü sohbetimize bir süre sonra dahil olan vekilimizMustafa Akış ile birlikte sohbet konumuz elbette ki yerel seçimler ve sanayicinin geleceği idi.

Memiş abi Konya’nın Sanayi şehri olabilmesi için sadece söylemiş olmak için değil gerçekçi tespitler yapıyordu. Sayın Başkanın vekilin kulağına eğilerek, havaalanının askeri havaalanı değil sivil havaalanı olmasını istemesi, havaalanın bugün için ihtiyaca cevap verse de bir süre sonra yeterli olmayacağını söylemesi gibi öylesine güzel tespitler vardı ki.

Sayın Kütükçü ile ilgili kanatlarımı hem yüksek sesle hem de kapalı kapılar arkasında çok net ifade ediyorum.

Sayın Kütükçü’yü tanıdıkça seviyor ve sayıyorum.

Sayın Kemal Korkmaz abimizle uzun süredir görüşemiyorduk. Sarıldık hasret giderdik. Ortamın dengeleri(!) yüzünden bazı şeyleri açık konuşamasak da tat kızın dilinden anası anlar misali bakışlarla bazı şeyleri karşılıklı olarak anlatabiliyorduk.

Bir ara sevgili abim Veli Tekelioğlu takıldı “Sende Yörüklük var mı?” diye sordu. Nasıl olmazdı ki. Soyadımıza baksanıza ÖZTEKE… Teke..teke..

Rahmetli dedemin Hadim’de lakabı “Yörük Hüseyin” idi. Soyadı kanunu çıkmadan bizimkilere“Gökteke”ler denirmiş. Çünkü bizimkilerin keçileri diğer sürülere karışmasın diye maviye boyanırmış. Soyadı kanunu çıkınca dedemler Gökteke’yi Özteke yapmışlar. Yani erkek keçinin özü oluvermişiz.Böylece Veli Tekelioğlu abimiz ile de Yörüklüğümüzü pekiştiriyorduk

Can abim Tahir Şahin ile dertleşemedik. Çünkü Tahir abimiz bizden çok Sayın Vekilimiz Mustafa Bey ile özel sohbette idi.   

O YOLDA DÜN İKAZ DUBALARI

VE ŞERİTLER ÇEKİLMİŞTİ

İki üç hatadır şehrin en işlek caddesinde ki bir sıkıntıya fotoğraflarla dikkat çekmiştik yaa. Allah için dün sabah saat daha 8’e gelmemişti ki yine oradan geçtim. Ama bu kez ikaz dubaları kırmızı beyazlı güvenlik şeritleri ile yayalar ve sürücüler uyarılıyordu. Geçte olsa üzücü bir durum yaşanmadan burayı da kurtardığımız için büyüklerimize ve yetkililere teşekkür ederiz.  

MEVLANA ÖNÜNE GEREKLİ OLAN ŞEYLER!

Benim biricik abim Mustafa Atay Bey, Mevlana Türbesi önünde ki betonlaşmaya kafayı taktı bir kere.Mustafa abiyi durdurabilene aşk olsun. İşte Mustafa abi burada vatandaşın çektiği sıkıntıyı ve oturduğu yeri ne güzel fotoğraflamış değil mi?

Yani fotoğraf karesine biraz daha iyimser bakacak olursak bu bölgede yaşlılarımız için, hastalarımız için, engelli vatandaşlarımız için bir yer sıkıntısı söz konusu galiba.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Olmadı diye sızlandığın duaya, gün gelir olmadı diye şükredersin…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Paşalı Köprü civarında sabah erken saatlerde öğrencilerimiz kaldırım yerine yoldan yürümedikleri zaman ADAM oluruz.