Konya’nın şehit öğretmenleri unutulmamalı

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 03:22
YAZI
A
 Yeni ve güzel bir hafta ilk ricamız İl Milli Eğitim Müdürümüz Mukadder Gürsoy Bey’e olacak.

Bu yalan dünyanın ne kadar acımasız ve vefasız olduğunu bilenler, bunun ne kadar derin anlam taşıdığını ve mesuliyetini çok dahi iyi idrak ederler.

Ama vefasızlık eğitim camiasında olunca insana daha fazla dokunuyor.

Aşağıda bahsedeceğimiz konudan Sayın Müdür’ün haberi dahi yoktur.

Şimdi sizleri izninizle 11 Şubat 1990 tarihine götürmek istiyorum.

O acı günde Hadim’de öğretmenlik yapmakta olan Adem Dülgeroğlu ve İsa Sarılar dönemin kaymakamının talimatı ile Taşkent’e gitmek üzere yola çıkarlar.

Dışarıda kar ve tipi vardır. İki öğretmen kendi araçları ile yola çıkarlar. Adem Hoca otomobile hamile olan eşi Neriman Dülgeroğlu’nu da alır.

Yolda bir süre sonra yol karla kaplanır. Araç gidemez. Yardım getirecek kimse yoktur. O günün şartlarında kimseye ulaşacak durum da yoktur.

Hadim-Taşkent yolunu ve o bölgenin kara kışını bilenler bilir. Bu kez iki öğretmen ve öğretmenin hamile eşi yürüyerek Taşkent’e ulaşmak isterler.

Sabah akşamı, akşam sabahı kovalar. Hadim’den yola çıkan öğretmenlerden aileleri haber alamaz. Bunun üzerine yol açma çalışmalarına başlanır. Ve neden sonra bu üç insanımızın donmuş cesetlerine rastlanır.

(Bu satırları yazarken o günleri adeta yeniden yaşıyorum. Tüylerim diken diken oldu ve artık göz yaşlarıma hakim olamıyorum…)

……………

O günlerde şehir birkaç gün üzüldü. Sözüm ona matem havası yaşandı. Ama hani derler yaa “ölen öldüğüyle kalır.” İşte aynen öyle oldu. Maalesef yine ölenler öldükleriyle kaldılar.

…………..

Benim Hadim’in kara sevdalısı (Kendisinden özür dilerim ama Hadim manyağı desem daha iyi anlaşılacaktır) bir Profesör Hocam vardır.

Prof. Dr. Refik Soylu…

Hatırlayın.

En son Meram Belediyesi’nin Hadim’e yapacağı kütüphane için de bana bu konuyu yazdıra yazdıra o dönemlerde Başkan Kalaycı ile aramıza kara kedilerin girmesine neden olmuştu.

Hadim Belediye Başkanı dahi bize kırılmıştı.

Başkan Hadim’deki akrabalarıma beni şikayet etmiş. Başta eniştem olmak üzere onlar da beni arayarak böyle yazılar yazdığım için sitem etmişlerdi.

Çünkü benim halaoğlum Hadim Belediyesi’nde çalışıyordu.

Buna rağmen biz bunu bile bile Hadim Belediye Başkanı’nı eleştiriyorduk.

(Bir düşünsenize. İş nerede ise aile restleşmesine kadar gitmişti…)

Ardından konu Bakan Davutoğlu’na kadar da gitmişti.

Sonuçta kütüphane yapıldı.

Refik Hoca çok mutluydu. Kütüphane gönlüne göre yaptırılmıştı.

…………

İşte şimdi aynı Refik hocam iki üç haftadır bu eğitim şehitlerinin Hadim’de bir okulda yaşatılması için iki güne bir beni arıyor.

Ama biz yeme içme gezme fasıllarını yazmaktan böylesine hayırlı bir konuyu gündemimize taşıyamıyoruz.

Dedik yaa yalan dünya...

Bu vesile ile en başta Sayın Müdürümüz Mukadder Bey olmak üzere ilgililerden bu eğitim şehitlerimizin hiç değilse çoluğu çocuğu ve öğretmen arkadaşlarınca manevi olarak onurlandırılması adına isimlerinin verilmesini biz de sizlerin huzurunuzda rica ediyoruz.

Bu hem insanlık hem de bir vefa borcudur.

Biz buna inanıyoruz.  

BİZ EDEP YA HU DİYE

YIRTINIYORDUK KİMSE

BİZİ KAALE ALMIYORDU

ALIN SİZE EDEP !!!

Yıllardır Hz. Mevlana Anma Törenleri’ne, semaya bir ciddiyet kazandırılması adına yazmadığımız yazı kalmadı. Dikkat çekmediğimiz konu yok. Ama biz söyledik biz okuduk. Büyüklerimiz bozuldu. Şehrin büyükleri kıllarını kıpırdatmadılar.

Zülfiyare dokunmak istemediler.

Çünkü korktular. Alın size son edepsizlik haberi.

Bu haber HABERTÜRK Gazetesi’nin dünkü nüshasından

“Türkiye'ye gelen Avustralyalı oyuncu Russell Crowe, Sirkeci'deki beş asırlık Hocapaşa Hamamı'nda gerçekleştirilen Mevlevi ayinini, atlet ve şortla izledi. Habertürk yazarı-tarihçi Murat Bardakçı, hem Crowe'un kıyafetini hem de Mevlevi ayininin hamamda yapılmasını eleştirdi. Bardakçı, “Artık kahvehanelerden halıcı dükkanlarına, köftecilerden ve restoranlardan hamamların kurnabaşlarına kadar sürüklenip menfaat vasıtası haline getirilen Mevlevi ayinleri bir şov değil, bir çeşit ibadettir” diye yazdı... Konunun uzmanlarına Mevlevi ayinlerinin, sema gösterilerinin gelişigüzel yerlerde yapılmasının doğru olup olmadığını sorduk. İşte görüşler…

………………….”

Şimdi İstanbul’da bu işlerin nasıl bir edepsizlik hal aldığı yazılıyor çiziliyor.

Bu şehirden yine tık yok.

Edep… Edep ya hu…


GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Genişlik, sabırdan doğar.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Geçit Taksi’ye ait bazı sürücüler sola dönmek için sinyal kullandığı zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları