İş bulmak çok zor, ekmek aş mücadelesi ise bambaşka bir alem.

(Benim de evlatlarım var. Onların geleceğini düşündükçe kafamdan terler çıkıyor)

Tüm bu karmaşa içerisinde Havzan Etli Ekmek’in sahiplerinden dostum Fevzi Tezcan arıyor ve “Abi yeter artık. Şimdi İş ve İşçi Bulma Kurumu’ndan geliyorum. Abi garson arıyorum garson. Hani sana iş diye müracaat edenleri de biliyorum ya.

Ne olur bildiğin tanıdığın varsa acil bana gönder. Vallahi tam bin 100 lira maaş veriyorum. Ama garson yok. İnan yoruldum.  Hatay’a, Antep’e gideceğim oradan Suriyelilerden çalışacak adam bulacağım”diyordu.

Fevzi kardeşimin dediklerine inanamıyordum.

Garsonluğu asla küçümsemiyorum.

Çünkü ben de garsondum

Karatay Lisesi’nde öğrenci iken pastanede çalışıyordum. Hem de ailemden habersiz. Öğretmenevleri’ndeki o pastanenin mutfağında, pasta börek yapmayı öğrendim.

Tezgâha geçtim satış yapıp camları masaları sildim. Kulakları çınlasın, hakkını helal etsin ustam o günkü Manolya Pastanesi’nin sahibi bugünün İnsan Hakları ve Özgürlükleri Derneği Genel Başkanı İsmail Günaydın idi.

Yani garsonluk amelelik ise ben de yaptım.

Bu mesleği asla küçümsemiyorum.

O gün için Konya’nın belki de tek düğün dernek salonu Alaadin Tepesi’ndeki Torrance bugünkü Alaaddin Tepesi Düğün Salonu’nda gece yarılarına kadar davetlilere pasta servisi yaptım. O gecelerde aldığım bahşiş haftalığımdan fazla oluyordu.

Tabanlarım şişerdi, ter paçamdan akardı ama gururla, zevkle çalışır harçlığımı çıkarırdım.

Fevzi kardeşim yalvararak garson ararken hep o günlerim gözümün önüne geldi.

Kimse kusura bakmasın etli ekmek salonu için bin 100 lira iyi para hem de çok iyi para.

Ve mutlaka öğle akşam orada karnını da doyuruyorsundur. 

Tekrar garsonluk yapan okurlarımızdan, işsiz veya iş arayan insanlarımızdan özür dilerim ama Allah rızası için şöyle bir çevrenize bakın.

İşsizleri görün.

Asgari ücret için yürürken sürünenleri(!) düşünün.

Benim iş arayanlar ile elaman arayanlar arasındaki denklemi hala çözebilmiş değilim.

Konu ekmek olunca susuyorum.

Allah işsizlere iş, işçi arayanlara da elaman versin.

Tabi her şeyden önce de hayırlısını versin.

ALİ YEĞİN ABİMİZ

CİDDİ BİR TEHLİKE ATLATMIŞ

Çok sevdiğim saydığım değer verdiğim, düzgün iş adamı, Konya sporu için bildiğim tanıdığım en fedakar isimlerden, gönül dostum Ali Yeğin abimin gecenin bir yarısı kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldığını duyduğu an dizlerim titredi.

Oysa bayramın birinci günü o yine büyüklüğünü yapmış biz kendisini aramadan bizi aramıştı. Dahası önce yine bir Konya beyefendisi olan Veli Nurullahoğlu abimiz Ali abiden önce aramış bize ezmiş(!)ti. Onun ezikliğini atamadan da Ali abim aramıştı.

Neyse dün korkarak gittiğim hastanede kendisini görünce biraz olsun rahatlattım. Büyük tehlikeyi atlatmıştı. Yüzüne daha kan gelmemişti ama yengemin yanında mutlu idi.

Bu vesile ile kendisine büyük geçmiş olsun diyor ve Cenab-ı Allah’tan acil şifalar diliyorum.

ALİ SAİT’TE KORKUTTU

Aynı gecenin gündüzünde bu kez bizim mesleğin çilekeş isimlerinden benim kader arkadaşlarımdan Ali Sait Öge’nin de hastaneye yattığını öğreniyorduk. Akşam üzeri yanına gittiğimde korkmuştum.

Ama gördüm ki Ali Sait yine bize her zamanki şakalarından birisini yapmıştı(!)

Sağlığı neşesi yerindeydi.

Ali Sait’e geçmiş olsun derken bizim Ali’nin bir haftaya kalmadan yine aramıza döneceğine de inanıyorum.     

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Para ve insan arasındaki ilişki şöyle imiş: İnsan sahte para yaparmış, para da sahte insan.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kunduracılar Alt Geçidi kavşağında tekerlerini öttüren sürücülere Allah akıl fikir verdiği zaman ADAM oluruz.