Allah korusun bu yolda kaza olsa şimdi kim suçlu olacak?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 15:51
YAZI
A
 Bugünkü yazımıza kötü bir örnek ile başlıyoruz ama rahat olun sonu inşallah hep iyi olacak.

Aşağıda gördünüz fotoğraflar bu şehrin ana caddelerinden birisinden.

foto-1-022.jpg

 

foto-2-020.jpg

Her gün önünden mecburiyetten geçiyorum ama caddenin adını tam olarak bilmiyorum.

Bu caddeyi şöyle tarif edeyim. Nalçacı’dan Kule kavşağına doğru geliyoruz. Bu kavşağı geçiyoruz Özkaymak otel sağımızda kalıyor. İlerliyoruz yol ayrımına girmeden tam orası işte.

İşte burada ne bir gün, ne iki gün.

Kaç hafta oldu sayamadım ama iyi bir çalışma olduğu aşikar.

Özel mi resmi mi onu da bilmiyorum.

Çünkü hiçbir işaret ve bilgilendirme yok.

Ama bildiğimiz tek bir şey var o da sizlerin de gördüğü gibi çalışma yola dayanmış. Burada yasalara aykırı olarak araç parkı, her zaman olduğu gibi mevcut.

Bu noktada özellikle GAZNET olduğu için gece gündüz sürekli olarak yolcu indirme bindirme mevcut.

Ve de tabii ki kaldırım kapandığı ve yaya yolu olmadığı için yayaların yoldan yürüme mecburiyetleri var.

Şimdi millet birbirine soruyor. Biz de buradan yetkilileri soruyoruz.

Allah korusun istenmeyen görünmeyen bir kaza meydana geldi.

O zaman suçlu kim?

Suçlu belli de vicdanen bunun sorumlusu kim?

SAİD NURSU VE KONYA İLE

KONYA’NIN AĞABEYLERİ

Hafta sonunda heyecanla takip etmeye çalıştığım toplantılardan birisi de “Said Nursi ve Konya’ ile“KONYA AĞABEYLERİ” başlıklı panel idi. Ama bu noktada şunu açık olarak ifade edeyim ki bu panele gitmemde en büyük etkenlerin başında ise bizi bizzat bu programa davet eden Prof. Dr. Mehmet İpçioğlu hocamın hatırı idi.

Öyle ya hatır için değil panele gitmek çiğ tavuk bile yenir değil mi?

Bu vesile ile zaman zaman bizi dostlar ile yemek yemekten içmekten söz ettiğimiz için eleştiren okurlarımıza da küçük bir hatırlatma yapalım.

Cumartesi sabahı yani panel saatinde iki ayrı yere daha davetli idim. Bir tanesi de bir milletvekilimiz ile sabah kahvaltısı yapmak idi. Ama hocamın daveti ve konunun hassasiyeti daha ağır bastığı için bu tekliflere teşekkür ettik ve gitmedik.

Panele gelince.

Paneli programın akışı zaman açısından sarktığı için istediğim şekilde takip edemedim. Ancak Konya Ağabeyleri kısmında üstadın hizmetinin Konya kısmında, Ali Tayyar, Abdülmecid Nursi, Abdülmuhsin Alev, İsmail Ambarlı, Mazhar İyidöner, Mehmet Kayalar, Mustafa Akdedeoğlu, Mustafa Barçın, Mustafa Bolay, Mustafa Cahid Türkmenoğlu, Mustafa Kırıkçı, Mustafa Özsoy,  Rıfat Filizer, Sabri Halıcı, Sadullah Nutku, Said Gecegezen, Tahir Barçın, Ziya Arun, Ziya Nur Aksun, Zübeyir Gündüzalp’i hatıraları ile tanıma şansını ilk kez buluyordum.

Böylece Mehmet hocamın sayesinde Bediüzzaman Said Nursi’nin Konyalı fedakar talebelerini tanıyorduk.           

SİLLE SANAT SARAYINI

HER TÜRLÜ MUHALEFET

YAPANLARA RAĞMEN

YÜREKTEN KUTLUYORUM

İşte hep şehrimizin güzelliği için sürekli olarak taş üstüne taş koymaya çalışanlardan, çivi çakmaya gayret edenlerden razı olsun deriz yaa.

Yazımızın bu bölümünde de şehrimizin fotoğrafçılık sanatında bir adım öteye gidebilmesi adına Sille Sanat Sarayı yöneticilerine başta da Reha Bilir hocama hem teşekkür ediyor. Hem de kendilerini yürekten kutluyorum.

“Hayırdır ne oldu bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?” demeyin.

Teşekkür yazımız şunun için.

FIAP 8. Dünya Kupası sonuçlarını açıklamış.

Dünya kupasını yine İngiliz Wigan 10 kulübü kazanmış. İlk üç sırada yine İngiliz kulüpleri varmış. Edindiğimiz bilgilere göre şaşırmadık. Çünkü jüride de İngiliz Dave Coates bulunuyormuş.

Hadi hatırlayalım 2012 yılında Sille Sanat Sarayı kurucusu Reha Bilir'in yer aldığı jüride Sille Sanat Sarayı ikinci olmuştu.

Vaaaaay sen misin bu başarıyı elde eden.

Sille Sanat Sarayı ile Reha Hoca TFSF’ye ve FIAP’a mektup ile şikayet edilmişlerdi.

Reha Hoca o günlerde ağlıyordu. İnanın adamcağız yaptığı onca işe rağmen şikayet edilmişti.

Şimdi şu İngilizlerin yaptığını duydum da hocama ve ekibine bir kez daha teşekkür edeyim demek istedim.

Siz beni anladınız değil mi?

KONYA’YA KONYA ARAZİSİNİN

İKİ MİSLİ BÜYÜKLÜĞÜNDE HİZMET

EDİYORUZ AMA….

Yanılmıyorsam geçtiğimiz hafta içerisinde idi. DSİ Bölge Müdürlüğü’nün duvarlarının yıkılıp yeniden yapılması sırasında mevcut yeşilin korunmadığı yönünde okuyucularımızdan fotoğraflarla bir şikayet almıştık. Biz de bu durumu köşemize taşıyarak Sayın Müdürümüz, dostumuz DSİ 4.Bölge Müdürü Mustafa Uzun Bey’e sitem etmiştik.

Bizim sitemimizin samimiyetine inanan Bölge Müdürü Mustafa Uzun Bey yazımızın çıktığı gün bizi aradı. Yazımızdan alınmamıştı, kırılmamıştı ama yaptıkları onca çalışmanın gündeme taşınmayarak bu durumun ele alınmasına üzülmüştü. Çünkü Konya’nın büyüklüğünün iki katı hizmet yaptıklarını, 100’lerce milyon liralık bütçe ile çalıştıklarını söyleyerek “Sadece şu anda 30’un üzerinde gölet çalışmamız var. Barajlar, tüneller, dere ıslah çalışmaları. Biz bu emeklerin de görülmesini arzu ederiz” diyor ve yapılan pek çok çalışmayı bir bir açıklıyordu.

Ama yazılmamak kaydı şartı ile peki niye?

Çünkü bürokratlarımız yaptıklarını anlatabilmek için pek çok prosedürden geçmek zorunda kalıyordu da onun için.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bayan sürücülerimiz trafikte işaret ve kuralara uyarak, uymayanlara güzel bir örnek olabildikleri zaman ADAM oluruz.   

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları