Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımda...

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 12:07
YAZI
A
 Büyükşehir Belediyesi’nin

Ulaşımda Elkart kandırmacısı

Dün güzel bir cumartesi idi. Hava ne kadar puslu olursa olsun, ne kadar soğuk ve yağışlı olursa olsun bana göre çok güzel bir gündü.

Her gün olduğu gibi bize gün; daha güneş doğmadan karanlıkta başlamıştı. İlerleyen saatlerde eşim ve kızımla Allah’ıma şükürler olsun çok güzel bir kahvaltı yaptım. Anamla babamla görüştüm. Onların dualarını aldım. Çarşıya indim. Tam üç dostun çayını içtim. Son olarak Kerkük Caddesi’nde eşimle buluştum ve onun da istediği bir şeyi alıp gönlünü yaptım.

Sonra da yanılmıyorsam 11 civarında gazeteye geldim.

Masaya otururken bile bir yandan da çok değerli abim Hasan Özdemir ile sohbet ediyordum. Tam bilgisayarımı açıp bizim gazetenin 1. sayfasındaki başlıkları okuyordum ki beynimden vurulmuşa döndüm.

O başlık aynen şöyleydi; “ULAŞIMDA ELKART 1 LİRA”…

Hemen haberi okumaya başladım. Çünkü burada kocaman bir yalaaaan vardı.

Okudukça çıldırıyordum “Sizin yalanınızın da…. Sizin de ….” diyerek ama bildiğim ne kadar küfür, ne kadar beddua varsa vallahi de billahi de hepsini ediyordum.

…………

Burada bir nokta koyun. Ve ne olur empati yaparak benimle bir gün önceye gelin.

…………..

Şükürler olsun bu şehirde sürekli basın kartına sahip sayılı birkaç gazeteciden birisiyim. Yani İçişleri Bakanlığı ile Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün bize vermiş olduğu bu kartla Belediye otobüsüne, tramvaya, İstanbul’da vapura bedava bineriz.

Ama hani biz bu sütunlarda zaman zaman yazarız.

Biz normal değiliz. Evden çıkarız her gün farklı yollardan gazeteye gideriz. Bir gün dolmuşla, bir gün otobüsle, bir gün evin emanet otomobili ile gideriz filan deriz yaa. 

İşte o gün yani o satırları yazdığımız gün bazı dostlar arar ve “Ya yapma Uğur. Gerçekten sen böyle hasta mısın?” diye sorarlar. Biz ne kadar “Vallahi böyle abi” desek de biliyorum kalplerinde bir kırıntı olur. Çünkü bizim yaptığımız aklıselim bir insanın yapacağı iş değildir.

……………….

Tekrar Elkart’a dönüyorum.

Sinirimden tüm zorlamalarıma rağmen tam olarak hatırlayamıyorum. Ama perşembe günü ama cuma sabahı evden çıktım.

Meram Yaka’dan dolmuşa bindim. KTO’nun oradaki dolmuş durağında indim. Hacıveyiszade önündekiElkart büfesine yaklaştım. “Bir tane elkart rica edeyim” dedim. Genç “Bir tane olmaz iki tane” dedi. “Peki iki tanelik ver” dedim aldım ve 4 lira ödedim. Yani iki elkart binişi için 4 lira.

Yani bir biniş 2 lira. Bu kartı bir defa kullandım, diğer binişlik bölümü hala cebimde. İnanmayanın gözüne pardon ….. sokarım.

İşte aradan 24 saat geçti.

Çünkü Büyükşehir’den gazeteye bu haber bir gün önceden servis yapıldığına göre ya aynı gün ya da 24 saat önce servis yapılmıştır.

2 liraya elkartı alarak tramvaya ben bindim ben.

Bir başka vatandaş binmedi. Bunu da bir garip yazdığınız “Yalaaaaaan… Siz gazeteciler Büyükşehir’in paralı pullu ya da manevi tetikçisisiniz. Siz de yalancısınız” diyerek bize anlatmıyordu ki.

Dahası iki binişliği 4 liraya elkartını aldıktan sonra da kendi kendime de dedim ki;

“Büyükşehir bu şehre misafir, asker, hastası olan garibanı nasıl da çaktırmadan kazıklıyor(!).”…

Çünkü otobüsten tramvaydan sürekli faydalanan benim kızım, eşim gibi insanlar bunu toplu kartalıyorlar. Çünkü daha ucuza geliyor.

Böyle bir binişlik kartı kim alır?

Düşen ve acil durum için alır. O zaman da bu şehirde dolmuşun bile 1 lira 500 kuruş olduğuna göre bir tramvay 2 lira. Vay benim garip insanım vay…”  

……………

Sonuç;

Büyükşehir yalan söylüyor.

Büyükşehir gibi biz de yalan söylüyoruz.

Haaa uyanık diplomalı ve kaşarlanmış yalancılar buna da bir kılıf bulacaklardır. Çünkü minareyi çalanların kılıfları hazırdır.

Ben, ben Cenab-ı Allah’ın huzurunda bunu yaşadım. 

Hakkınızı helal edin.

Ben bu gazetecilikten nefret ediyorum.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ   

Kanun yapan bilgelik değil kuvvettir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda her zamankinden daha fazla saygı olmayı becerdiğimiz zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları