Eşeklik kimde?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 23:55
YAZI
A
 Güneşli ama soğuk bir ocak ayının son gününde bugün sizler için yazmayı düşündüğüm o kadar çok ve farklı konu var ki.

Hangisi yazsam diye aralarından iki üç konuyu seçmeye çalışıyorum.

Sabah erken saatte gazeteye gelirken tek kelime ile dondum. Özellikle de ellerim. Niye eldivensiz çıktığımı da hala anlayabilmiş değilim.

Bu yüzden de çarşamba günü ikindiden sonra şehre kar yağar gibi olmuştu ya işte yerler ıslanırken, telefonda ağlayan Hayrettin Bulan’dan söz ederek yazımıza başlayalım istedim. Hayrettin Bey’inŞefkat-Der çatısı altında neler yaptığı ve de neler yapmak istediğini Konyalılar olarak bizler hala anlayamasak da, kendisini Türkiye biliyor.

Yıllar önce sokak kadınları ve şiddet mağduru kadınlar için çırpınırken tanıdığım Hayrettin Bey’e, kalemimizle yardımcı olmaya çalışınca işitmediğim laf kalmamıştı.

Özür dilerim ama kendisi için salaklığından geri zekâlılığına, bekârlığından maceraperest yapısına kadar söylenmedik laf kalmamıştı. Hatta o yıllarda Gazeteciler Cemiyeti Başkanı idim. Hayrettin Bulan’ın cemiyette basın toplantısı yapmaması için psikolojik baskıya bile maruz kalmıştım. O zaman benden böyle bir izin vermememi isteyenlere, “Bu adam yasa dışı bir şey yapıyorsa polisi var savcısı var. Onu engellemek, ona Gazeteciler Cemiyeti basın toplantısı salonunun kapısını açmamak bize mi düşer?” diye sormuştum.

İşte o yıllardan bu yıllara geldiğimiz zaman Hayrettin Bey hâla ağlıyordu. Adeta yalvarıyordu; “Abi Allah rızası için dışarıya bir çık. Kar yağıyor. Hava şu anda biraz yumuşadı ama gece dona çekecek. Bu şehirdeki kimsesiz insanları düşünen var mı? Tahir Başkan ve Şenol Aydın Bey tam 4.5 yıl önce söz verdiler. Konya’ya Evsizler Yurdu yapılacaktı. Yıllar geçti daha ne bu yerin adresi belli ne temeli atıldı. Ne olursun Uğur abi Ankara’ya Bursa’ya, İzmir’e bir bak. İstanbul Beyoğlu Belediyesi’nin çalışmasına bir bak. Abi benim ne kötülüğü mü gördünüz? Yasal olmayan ne yapmışız? Kime gözünüzün üstünde kaşınız var demişiz? 18 yaş üstü 60 yaş altındaki kimsesiz ve evsiz insanların bir çatı altında sıcacık ortamda çorbalarını içmeleri temizlenmeleri için çok mu bir şey istiyoruz. Abi Allah rızası için öbür dünyada bunun hesabını nasıl verecekler?” diyor ve ağlıyordu.

Huyumun gözü kör olsun. Karşımda bir çocuk ağlasa ben de ağlarım.

Kısaca Konya “kar yağıyor” diye keyif yapmaya hazırlanırken Hayrettin Bulan bizi hem ağlatıyor hem de günümüzün içine ediyordu.

Hesap verme işine gelince.

Onu da en iyi Cenab-ı Allah’ım bilir. Hep onun adaletine güvenmiyor muyuz? 

BEYHEKİM’İN EMARI GELİYORMUŞ

Hayrettin Can isimli vatandaşımızın Beyhekim Hastanesinde tedavi gören babası ile ilgili başından geçen olayı köşemize taşıyınca pek çok kesimde olumlu ve olumsuz tepkiler aldık. “Abi bunu sana kim söylemişse seni kandırmış” diyen dostlarımızdan “Onda ne var ki senin bundan ….. haberin var mı?”diye soran okurlarımıza kadar.

Ama en sonunda hastanede görevli 40 yıllık dostlarımız ve yetkililer konu ile ilgili olarak bize bilgi verdiler. Kamu Hastanesi Birliği kurulduktan sonra buraya bu cihazın gerekliliği uygun görülmüş. Bakanlık ile bu uygunluk yazışması da 1.5 ay önce yapılmış. Şimdi bakanlıktan onay bekleniyormuş. Yani çok kısa sürede bu sıkıntı sona erecekmiş.

Bizde bu vesile ile şehirdeki sağlık sorununa çok büyük ölçüde sağlık veren emir veren tüm yetkililere, emeği geçenlere şifa bekleyen insanlarımız adına teşekkür ederiz.

İŞİN İÇİNDE BİR EŞEKLİK VAR AMA!

bb1ugwaciaa7mg5.jpeg

Garanti Bankası’nın Bremen Mızıkacıları’dan esinlenerek eşekli köpekli “Biz aslında Konyalıyız”reklâmına şehrin dört bir yanından tepkiler giderek büyüyor. Bu başlık altında Garanti Bankası’nın Konya’da kaç müşterisinin olduğu ve bankada kaç Konyalı’nın olduğu rakamlarla açıklansa da ortada kafa karıştıran bir eşeklik var. Tepkiler giderek büyüyor, dahası Twitter’de (#garantikonyadanözürdile) tepki sayfası bile oluşmuş durumda.

Hızla gelişen ve büyüyen olayın daha sıkıntılı yerlere ulaşmaması için banka yöneticilerine bir ricamız olacak. “Gelin bu şehirde bu reklâmdan vazgeçin”…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ       

Para ve insan arasındaki ilişki: İnsan sahte para yapar, para da sahte insan.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kaygan zeminde normal hızımızı düşürdüğümüz zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları