Duyarlı Konyalım, Kabe’deki...

Aşağıda cumartesi gecesi Kabe’den naklen yayını izleyen, dua etmek isterken ekranda gördüğü manzara karşısında ağlayan bir Konyalı dostumuzdan söz edeceğim. Oraya geçmeden hemen küçük bir hatırlatma yapalım.

Biz senenin 365 günü sadece Konya’yı yazan yerel bir gazeteci olarak Kabe’den bize ne diyemeyiz. Çünkü aşağıdaki maili atan Selçuk Üniversitesi’nden bir dostumuz, kıymetli bir hocamız.

Şehrin aşığı, dahası sevdalısı, duyarlı, şuurlu bir Müslüman.

Sık sık Konya sorunları konusunda bizi uyaran ve bize güvenen bir akademisyen.

Pazar sabahı gazeteye gelip maillerimi açtığım zaman bir tanesi de hocamdan idi. Bakın hocamız önce şunları söylüyordu;   

“S.A: Uğur abi,

Nasılsın? Keyif dolu bir pazar günü dilerim. Geceleyin Kabe’den 24 saat canlı yapan Suudi kanalından aldığım fotoğraflar ektedir.

Bizim Osmanlı eserlerine yaptıklarını görün ve kamuoyu ile paylaşın istiyorum.

Gündüz saati de bunları fotoğraflamaya çalıştım ama farklı kameraları açmıyorlar. Kısım kısım uzun uzun aynı görüntüyü gösteriyorlar.

Kabe içinde bir çok güvenlik kamerası var. Bunların bazı görüntüleri yayınlamaktadır.

Özellikle 761 ve sonrasındaki fotoğraflara bakarsanız ilginç bir şey dikkatinizi çekecek. Uzaktan bakıldığı zaman ekrandan anlaşılmayan bir Osmanlı eseri görülmekte.

Bu kadar yakın mıydı diyoruz Kabe’ye?

Sonra bunun dijital baskı olduğunu anlıyoruz.

Bu görüntüyü uzun uzun tutmakta canlı yayınında.

Buradan şunları öğrenmek istiyoruz?

Bizlere revaklarla ilgili hükümet düzeyinde açıklama yapmışlar mıdır?

Bizim konsolosumuz orada bunları takip etmekte midir?

Bir Türk şirketi işi almış diyorlardı, revakların akıbeti ne olacak?

Konyalı olarak bizler bu tarihimize sahip çıkabiliriz.

Deseler ki her umreci bir adet taşı oradan getirsin ülkeye ve teslim etsin ülke girişinde.

Herkes sırtında dahi getirmeye razı olur. Hatta THY birer palet her seferinde bunları ülkemize taşıyabilir. Restore ediliyor diyor ama yıkmışlar.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Naci Koru Bey açıklama yapmış ama anlaşılıyor ki bu da yeterli değil.

Önemli olan bizi dijital baskı ile gözümüzü boyamaya kalkmaları ve tam açıklanmayan akıbeti belli olmayan revaklarımız.

Konuya hassasiyetinizi biliyorum.

Şimdiden teşekkürler.

İyi günler dileriz…”

………..

Bu yazı ve fotoğraflar yayınlandıktan sonra adım Uğur gibi biliyorum ki Dışişleri Bakanlığı’ndaki dostlarımız bizi, üniversitedeki bu değerli hocamızı ve kamuoyunu bu konuda bilgilendireceklerdir.

……………………..

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Erdemler zaaflardan daha tehlikelidir çünkü vicdan erdemleri sınırlandırmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Nalçacı’da Özkaymak Otel sonrası yolun sağına uygunsuz park yapan araçlar, sinyal vermeden yola çıkmadıkları zaman ADAM oluruz