Selçuklu Belediyesi’nin duyarlılığı

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 05:00
YAZI
A
 En güzel Pazar günlerinin sizlerin olmasını dileyerek bugünkü yazımıza başlıyoruz.

Bugün yine hava gibi güzel bir yazı yazacağız.

Dahası bir güzelliği sizlerle paylaşacağız.

Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı ne kadar sevdiğimi saydığımı ve takdir ettiğimi zaman zaman köşemizde paylaşırız.  Bu kimseden saklamayız. Ve zaman zaman da bunun faturasını öderiz(!)

Olsun onların da canları sağ olsun.

Şehrimizin sevdalısı dostlarımızdan birisidir Sayın Bahri Kılıçel Bey.

Bakın Bahri abimiz Selçuklu Belediyesi ile ilgili bir konuyu, gelişmeleri fotoğraflarla ve duyguları ile bizlerle nasıl paylaşıyordu.

“Sayın Özteke, Konya’da Nene Hatun parkı içinde oturan bir vatandaş olarak Selçuklu Belediye başkanlığına iki ay kadar önce bir mail yazdım şöyleydi.

Sayın başkanım Nene Hatun parkımızın girişlerine Nene Hatun’un hayat hikayesini anlatan bir levha dikilerek şu hayat öyküsünün yazılmasını arz ediyorum. 

Bir süre sonra mail kutuma gönderdiğiniz öneriniz değerlendirilecektir diye bir mesaj düşmüştü.         

NENE HATUN

Erzurum'da doğdu (1857-1955). 98 yıl Erzurum'da yaşadıktan sonra yine Erzurum'da, zatürre hastalığından hayata vedâ etti. Ölümünden üç ay önce Türk Kadınlar Birliği tarafından yılın annesi seçilmişti. Tarihimizde 93 Harbi olarak anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalıştı. Adını bu şekilde tarihe yazdırdı. Mücâdeleye, küçük yaştaki oğlunu ve kızını evde bırakarak katılmıştı. O sıralarda 20 yaşlarında genç bir gelindi. 7 Kasım 1877 gününün gece yarısında, bölge halkından olan Osmanlı vatandaşı Ermeni çeteleri Erzurum'un Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmışlardı. Tabyayı koruyan Türk askerlerini öldürdüler. Arkadan gelen Rus askerleri, hiçbir mukavemetle karşılaşmaksızın tabyayı ele geçirdiler. Baskından yaralı olarak kurtulmayı başaran bir er, şehir merkezine ulaşıp kara haberi Erzurum'lulara ulaştırdı. Sabah ezanından hemen sonra minârelerden şehir halkına duyuru yapıldı. "Moskof askeri Aziziye Tabyası'nı ele geçirdi." Bu haber, Erzurum halkı tarafından, vatan savunması için emir telakki edildi. Silâhı olan silâhını, olmayanlar; balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya'ya doğru koşmaya başladı. Kadın-erkek tüm Erzurum halkı yollara dökülmüştü. Koşanlar arasında, erkeği cephede çarpışan bir tâze gelin de vardı. Ağabeyi bir gün önce cepheden yaralı olarak gelmiş ve kollarında can vermişti. Üç aylık bebeğini emzirmiş, "Seni bana Allah verdi. Ben de O'na emânet ediyorum" diyerek vedâlaştıktan sonra birkaç saat önce ölen ağabeyinin kasaturasını alarak sokağa fırlamıştı.

foto-1-018.jpg

Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası'na doğru koşuyordu. Tabyaya yerleşmiş olan Rus askerleri, gelenlere yaylım ateşi açtı. Ön sıradakiler o anda şehit oldular. Arkadakiler, geri çekilmek yerine daha bir kararlı ve hızlı olarak ileri atıldılar. Demir kapılar kırılıp içeri girildi. Boğaz boğaza bir savaş başladı. Mükemmel silâhlarla donanmış Moskof ordusu, baltalı-tırpanlı, taşlı-sopalı eğitimsiz halk karşısında ancak yarım saat tutunabildi. 2300 Moskof öldürülüp, Tabya geri alındı. Türkler, 1000 kadar şehit vermişlerdi.

Hemen yaralıların tedâvisine başlandı. Nene Hâtun da yaralılar arasındaydı. Fakat o yarasına aldırmıyor, evindeki bebeğini unutmuş, diğer yaralıların kanını durdurabilmek, yaralarını sarmak için çırpınıyordu. Nene Hâtun böyle bir ortamda tanındı ve saygı ile sevil di.

O'nun, vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar devam etti. Erzurum'un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı. Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın zaferinde Nene Hâtun'un ve O'nun vatan aşkını paylaşan sivil insanların da payı vardı.

foto-2-016.jpg

Savaştan sonra da Nene Hâtun, destan kahramanlarına yaraşır bir asâletle yaşadı. Kendisini ziyâret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: "O zaman vazifemi yapmıştım. Bu gün de ilerlemiş yaşıma rağmen aynı hizmeti, daha mükemmeliyle yapacak güç ve heyecana sahibim" cevabını vermişti.     

Bir gün kalktığımızda birde ne görelim belediyemiz bu parkın Rauf Denktaş Caddesi tarafına zarif, estetik çok güzel bir anıt yapmış üzerine Nene Hatun un hayat öyküsünü yazmıştı.

Halkın bu taleplerini değerlendiren Belediye Başkanımız Sayın Uğur İbrahim Altay a huzurunuzda teşekkür ederim”…

Başkana ve ekibine biz de duyarlılıkları için teşekkür ederiz.

 

GÜNÜN OKKAKLI SÖZÜ

Eskiden her konuda konuşurdum istekle Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi...

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kadınlar pazarı trafiğine kalıcı bir akıl yolu bulduğumuz zaman ADAM oluruz  

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları