AK Parti’deki temayülü...

Aslında AK Parti’de yeni dönem için bizi, bizleri yönetecek Belediye Başkanları için pazar günü yaşanan temayül yazısını dün yazmak istiyordum.

Bir gazeteci için de olması gereken zaten buydu.

Ama bu gecikmemi ne olur benim salaklığıma verin.

Bu temayül ne içindi?

Diyelim ki bir isim temayülden açık ara birinci sırada çıksa ne olacaktı?

Temayül Başkan’ın belirlenmesinde yüzde kaç etkili olacaktı?

…………

….Gibi sorulara sandığa gitmeden önce net bir cevap bulamadığım için temayülü bekledim.

Temayül ve sonrası içinde kesinlikle kendi düşüncelerimi ve kanaatlerimi yazmayacağım.

Çünkü bu tür işler veballi işlerdir.

Bizleri de yanıltabilir.

Açık söyleyeyim bu isimler içerisinde farklı ölçülerde yakın olduklarım vardı.

Haaa hiç sevmediğim dahası gıcık bile olduklarım da vardı.

O sevmediğim antipatik isimleri sandıkta gördükçe dua ediyordum “Ey yüce rabbim sen bizi ve şehrimizi bunun eline bırakma” diyordum.

……….

İşte tarafsız olamayacağımı bildiğim için de sandığa gidenlerle, sandıkta isimleri yazılı bulunanlarla ve sadece havayı teneffüs etmek ve ortamı analiz etmek için oralarda dolaşan partililerle pazar akşamı geç saatlere kadar görüşmeler yaptım.

…………..

Şimdi en çok takıldığım bir şey oldu.

Hâla; yani partililer, teşkilat mensupları sandığa giderken dahi aday adaylığını resmen açıklamayan, müracaatlarını dahi yapmayan isimler vardı.

Mesela pazar akşamı Konyaspor maçını seyrederken, Kayseri’den arayan bir dostum ikimizin de ortak dostu olan bir abimizin Meram için aday adayı olduğunu söylüyordu.

Düşünebiliyor musunuz?

Biz bu ismi Konya’dan, partiden duymuyoruz taa Kayseri’den gelen telefonla öğrenebiliyorduk.

……………

Bir de özellikle Karatay’da bir gerginliğin olduğunu bu gerginliğinde uzaktan gözle görülebilecek kadar net olduğu aktarılıyordu.

Aman haa böyle yanlışlar kimseye bir fayda kazandırmaz.

Zaten biz bunun dedikodusunu geçtiğimiz hafta satır aralarına sıkıştırarak yazmaya çalışmıştık.

Düne kadar dost olan isimler iş yarışa girince ve de yarışın daha bu safhasında birbirlerinin arkasını açmaya başlıyorlardı.

Her şeyden önce bu bir parti içi yarış.

Partiler arası olsa ne yazar ki?

Bu noktada Konya’nın siyasi bir güzelliğini yazmadan geçemeyeceğim.

Bakın bugün için AK Parti Konya’da her yarışta açık ara birinci.

(Diğer partililer, dostlarım, okurlarımız ne olur bu yorumumu yanlı olarak algılamasınlar. Hata yaparsam seçimlerden sonra gelip beni camdan dışarı atsınlar!)

Öyle değil mi?

Peki, büyüğünden küçüğüne bir muhalif siyasinin AK Partili bir isim için çirkin muhalefet yaptığını duydunuz mu?

Siyasi olgunluğumuzda bu basamakta AK Parti’den önce yarışa çok gerilerden başlayan tüm muhalefet partilerinin yöneticilerini, partililerini kutlamak istiyorum.

Gerçekten şehrimizde yarış ne kadar büyük ve önemli olursa olsun çok büyük bir olgunluk var.

Hiç unutmuyorum.

ANAP döneminde Belediye Başkanı Ahmet Öksüz idi.

Kulakları çınlasın Sayın Öksüz o tarihlerde Ankara’da bile adı geçmez iken tramvayı Konya’ya getiriyordu.

Alt yapıda ise son 50 yılda yapılmayan çalışmayı yapıyor.

Hatta hatta Konyaspor’umuzu tarihinde ilk kez Türkiye 1. Ligi’ne çıkartıyordu.

Ama iş sandığa gelince Ahmet Başkan sandığa gömülüyordu.

O günleri yaşayanlar, büyüklerim çok iyi hatırlayacaklardır.

Başkan’ın sandığa gömülmesinde en büyük dedikodu dahası siyasi yalan malzemesi ise Başkan’ın Meram Yeni Yolda Eğitim Fakültesi yanında yaptırmış olduğu konutun çeşmeleri, hamamın tuvaletin kurnaları dahi som altından olması(!) idi.

Allah var ya biz bile buna nerede ise inanmaya başlıyorduk.

Bakıyorduk ki seçim sonrası bu konuta girdiğimiz zaman siyasetin çirkinliğini altın kadar gerçek, siyasetin ne kadar iğrenç bir belden aşağı olduğunu görebiliyorduk.

………….

Neyse Konya’mızda tüm siyasi partilerimizin ve partililerimizin bu siyasi olgunluğunun bundan sonra da bize yakışır şekilde devam etmesini dilerken parti içi dedikoduların kimseye bir yarar sağlamayacağını dahası insanların kendi adlarına kötü birer hatıra olarak kalacağını bir kez daha yazmak zorunda kalıyorum.

……………

Temayülün sonu!!!

Bu satırlarız dün sabah herkes mesaiye giderken yazıyorum.

Belki öğle saatlerine doğru sandık sonuçları ile ilgili küçük tüyoları Ankara’dan alabiliriz.

Tekrar tekrar ifade ediyorum.

Bu bir kesin sonuç asla değil.

Temayül sonuçları belki Büyükşehir ve merkez ilçelerimiz için Sayın Başbakan’ın Konya klasörüne giren bir dosya olabilir.

Ancak o kadar.

………….

BELH KAVŞAĞINDA 9 YEŞİL

IŞIKTA GEÇEMEYEN İŞ ADAMI  

Bu saat ayarlamasından dolayı dün sabah ben de mümkün olduğu kadar gazeteye geç gelebilmek için mücadele veriyordum.

Dahası anlayamadım bir hükümet itirafı vardı.

Hani geçen yıl en yetkili Bakan tarafından bu saat uygulaması son olacak denmişti.

Şimdi niye bu saat uygulaması devam ediyordu?

Biz her zamanki gibi saate göre değil biyolojik saatimize göre hayatımızı devam ettirmeye çalışıyorduk.

Tüm bunlara rağmen saat 8.31’de bir iş adamımız arıyordu.

Biz Yeşil Meram kavşağında beklerken bu iş adamımız önce bir hal hatır sordu ardından da başladı sitem etmeye.

Meğer bu iş adamımız Belh kavşağında 9 kez yeşil ışık yanmasına rağmen ilerleyemiyormuş.

Buranın trafiğini zaten sabah akşam bilen biliyordur.

Allah kimseye bu yolu günde iki kez kullanmayı nasip etmesin.

Vallahi adamı çıldırtır.

Bu işadamımız iyi bir AK Partili olduğu için lafı eviriyor, çeviriyor, şehrin büyümesinden, trafikte hızla artan araç sayısına filan getiriyordu ama bir türlü “Bu at bu arabayı çekmiyor” demiyordu.

Dahası diyemiyordu.

Çünkü kendisi bir iş adamıydı. Hali vakti de çok iyi bir iş adamıydı.

Yani akıllı mı akıllı zeki mi zeki idi yaaa.

O kendi diyemediğini bize dedirtecekti.

İşte dedirtti de.

Partililer diyemiyor ama Konya’da şehir içi ulaşım önümüzdeki beş yıl da gecikmiş acil bir sorun olarak Başkan’ı bekliyor.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ölümden aşırı korkan birinin ya sığınacak bir Rabbi yoktur, ya da bu dünyaya aşırı bağlılığı vardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Atlıhan kavşağında 42 BD 45… plakalı mavi renkli özel oto, kavşağa ters yönden girmediği zaman ADAM oluruz.