Böyle Türk Telekomünikasyon..

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 04:42
YAZI
A
 Böyle Türk Telekomünikasyon Abone Merkezlerini yasalara değil Allah’a havale ediyorum

İktidar vatandaşı ne kadar düşünürse düşünsün, yasalar ne kadar görevini yapan ve yasalara uyan insanların yaranına çıkartılırsa çıkartılsın, bizim işimiz insanla olduktan sonra millet olarak bizden hiçbir şey olmayacağına bir kez daha kanat getirdim.

Yapı olarak çok ciddi ve iddialı olmayan sizden gelen şikayetleri karşı tarafı dinlemeden yazarız.

Bu yüzden de bizim patron Adem Bey zaman zaman bana kızar “Abi insanlara nasıl böyle hemen güveniyorsun, onları dinliyorsun bir de karşı tarafa sorsana” der.

Aslında doğruyu söylüyor.

Hiçbir zaman tek taraflı düşünmemeli karşı tarafından da o konuda ki görüşünü almalıyız.

Ama işi bu şekilde yapacak olursak hayatta sonuç alamayız. İş uzayıp gider. Pek çok konuyu bire bir yaşadığım için karşımda ki insanın oturuşundan, duruşundan niyetini ve samimiyetini anlarım.

Ya da anladığıma inanırım. Allah’a şükürler olsun bu konuda çok büyük boyutlu ters köşe olmadık.

Kısaca gazetecilikten önce normal vatandaş olursak karşımızdakini daha iyi anlayacağımıza inanırım.

Dün değil önce ki gün Kunduracılardan kalkıp Form kavşağının orada bulunan Yayla Telekom Formbayisine gittim.

3 yıl önce buradan telefon ve internet abonesi olmuştum. Bu kez bu işlemleri iptal ettirecektim.

Bayiden içeriye girdim önümüzde iki kişi var. Sıramı bekledim. Daha önceki ödeme makbuzumu gösterip bu numaraya ait telefon ve internet aboneliğini iptal ettirmek istediğimi ifade ettim.

Görevli bayan arkadaş kimlik istedi. “Ehliyet olur mu?” diye sordum. “Üzerinde TC numarası olacak”dedi. Bende ehliyetimin üzerinde TC numarası olmadığını, basın kartımın üzerinde TC numarası olduğunu belirttim.

İki adet fotokopi istedi.

Tekrar bayiden çıktım en yakın fotokopiciye gittim. Basın kartımdan iki adet fotokopi çektirdim. Bayie tekrar geldim. Sıraya geçtim. Sıram geldi. Tekrar aynı şeyi söyledim. Bayan görevli T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün fotoğraflı üzerinde TC numaram yazılı ve de bandorollu sürekli basın kartına şöyle bir baktı ve “Bu olmaz” dedi.

Başıma geleceğini aşağı yukarı tahmin ettiğim için “Niye hanımefendi?” diye sordum. Cevap vermeyince devam ettim “Bu kart noterlerde geçerli oluyor da burada niye geçerli değil?. Hem bakın üç yıl önce bu bayiden bu kart ile hem telefona hem de internete abone olmuştum. Şimdi aboneliği iptal ettirmek istiyorum ve siz bana olmuyor diyorsunuz. Niye böyle zorluk çıkartıyorsunuz?” diye sorunca bu kez bayan birisini telefonla aradı. Aradığı kişiye “basın kartı ile aboneliği kestirmek istiyorlar. Olur mu?” diye sordu. Telefonda ki şahıs da olmaz deyince bayan bir kez daha nüfus cüzdanı ile gelin dedi ve kibarca bizi postaladı.

Sadece bu işlem için çarşıya inen ve aynı kartla aynı abone merkezine abone olan bir sade vatandaşın yerine kendinizi koyun ve yorumlayın.

Bu nasıl bir özelleşme mantığının ardında ki hizmettir?

Kaliteli yönetimdir?

Şimdi bu vatandaşa hizmet mi oluyor?

Ne yapacaktık? Çıktık tıpış tıpış kunduracıların yolunu tuttuk.

Peki harcanan zamana mı yanacaktık yoksa çok basit internet ortamında tek bir tuşla yapılabilecek bir işlemi dahi beceremediğimize mi?

Bunun için kimseden şikayetçi değilim.

Ama Başbakanlığın fotoğraflı bandorollu sürekli basın kartını ömründe eline değil internette bile görmeyen görevlinin gerekçesiz olarak “Bu olmaz” demesini hazmedemiyorum.

Bunun içinde harcadığım ve boşa giden zamandan parama eğer bir kul hakkım var ise en yetkilisinden yetkisizine hepsine hakkımı haram ediyorum.

Ne bu dünya da ne de öbür dünyada hakkımı helal etmiyorum.

BATI HADİMİ, DOĞU HADİMİ,

KALFALAR, UZUN HARMANLAR

MAHALLE SAKİNLERİ PERİŞAN

Ne olur bana yine GAZNET mi? demeyin. Havalar soğudu özelliklede akşam ve sabah saatlerinde yaşlı hasta engelli değil normal sağlıklı insan bile artık üşüyor. Ama gelin görün ki 

Vatandaşın GAZNET ile ilgili sıkıntısı bitmiyor. İşte Pazar gününden bu yana Batı Hadimi, Doğu Hadimi, Kalfalar ve Uzun Harmanlar mahallesinde ki okurlarımızdan, bizleri tanımayan vatandaşlarımızdan inanılmaz bir tepki çığ gibi büyüyor. Vatandaşa Kasım’ın ilk haftasında gazın bağlanacağını kurum yetkilileri tarafından söylenince gaza abone olanlarda odun kömür yerine abone parası ödüyorlar. Ama değil Kasım’ın ilk haftası son haftasına girseler gazdan tıs yok. Ne olacağı da belli değil. Ama tek belli olan insanların çilesi büyüyor sabrı her geçen gün bitiyor.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Eğer düşman edinmek istiyorsanız, bir şeyleri değiştirmeye çalışın

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tramvayın kapısı açıldığı zaman içerden dışarıya doğru tükürmediğimiz zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları