Sivas’tan Almanya’ya Konya dostları

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 09:03
YAZI
A
 Sivas’tan Almanya’ya Konya dostları

Bugünleri böyle sağlıklı, huzurlu ve mutlu görebildik ise başta anamız babamız olmak üzere büyüklerimize, küçüklerimize, tanıdıklarımıza hatta ve hatta hiç tanımadıklarımıza imkanlar ölçüsünde gönlümüzü açıp onların duasını aldığımız içindir diye düşünüyorum. Dahası buna inanıyorum.

Ve çok acıdır ki bu inancım yüzünden de belli yüksek mevkilerdeki büyüklerimizi, zengin, paralı pullu, hatırı sayılır dostlarımı kırıyorum. Onları karşıma alıyorum.

Ama Allah şahittir ki tüm bunları maddi ve manevi çıkar hesabı yapmadan şehrimi sevdiğim için yapıyorum. (Aslında bu, günümüzde tam bir geri zekalılık örneğidir.)

Doğru veya yanlış biz böyle yapıyoruz yaa aşağıda da örneklerini vereceğimiz gibi hiç tanımadığımız insanların tertemiz yüreklerinin sesini duyuyorum.

İşte adı ve soyadı bizde yazılı olan ancak devlet memuru olduğu için kendisine zarar vermemek adına ismini yazmadığım bir okurumuz bakın ne diyor;  

“Merhaba Uğur abi,

Öncelikle beni tanımadığınız halde “Uğur Abi” olarak cümleye girdiğim için özür dilerim. Memur olmam hasebiyle “beyli-bayanlı” cümlelere uzak değilim ama sizi sürekli okuyunca, belli bir zaman sonra insanın içinden size karşı öyle resmi cümleler kurmak gelmiyor.

Yani siz de olsanız sizin gibi birine “Uğur Bey” demezdiniz emin olun.

Uğur Abi...

Ben Sivas’ta bir kamu kurumunda makine mühendisi olarak çalışan: “…………”.

Yaklaşık 5 aydır sizin okurunuzum.

Gurbette yaşamaya başlayınca, ‘sılada neler oluyor acaba?’ merakıyla yerel gazete okuma alışkanlığı kazandım. Eskiden zaten memleketimizde yaşadığımızdan, az çok olan bitenden haberdar olduğumuzdan mıdır nedendir ama pek yerel gazetelere göz gezdirmezdim.

Ulusal gazetelerde de köşe yazıları ile aram hiç iyi olmamıştır. Bu gazetede kim yazıyormuş acaba diye merak bile uyanmadı zihnimde. 26 yaşındayım ve (belki kınayacaksınız ama) bu zamana kadar gazetelerde okuduğum köşe yazısı sayısı yaşım kadar yoktur.

Taa ki memleket.com.tr de bir gün attığınız bir başlık ile sizi fark edinceye kadar.

O zamandan bu yana sizi her gün takip eden, takip edemediğim günlerin ise telafisini mutlaka yapan biriyim. Hatta zaman zaman 4-5 yazınızı okuduğum günler oluyor (geçmişe yönelik yazılarınızı).

Akşamları bilgisayar karşısında olduğum zamanlarda da acaba Uğur abi yeni yazıyı göndermiş mi düşüncesiyle birkaç kere siteyi kontrol ettiğim oluyor.

Maalesef günümüzde doğruya doğru, yanlışa yanlış demek prim yapmıyor. Bir iktidar varsa, onu ya destekleyeceksin ya da karşısında duracaksın. Ya kesin olarak karşısında duracaksın, ya da istisnasız her icraatını destekleyeceksin.

Maalesef bu şekilde davrananların adam yerine konulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bizim devlet kurumlarında bir laf vardır: “Arkanda adamın varsa adamsın...”

Konya gibi büyük ama esasında küçük bir şehir de, yazdıklarınızla yukarıdaki birçok brütüsün tepkisini üzerinize çektiğinizi anlamamak hiç zor değil zaten. O brütüslerin ve daha birçok üst düzey yöneticinin tepkisine rağmen yazılarınızın formatından hiç sapmaması, bizim gibi insanların sevgisini kazanmanıza vesile oluyor.

Yanılmıyorsam Tahir Başkan’ın ilk görevine başladığı yıl 2004 yılıydı.

Yerel seçimler öncesi her yerde propaganda.

O zamanlar 16 yaşındayım. Siyasi parti, seçim gibi kavramların yeni yeni zihinde yer etmeye başladığı dönem. 2004 yerel seçimleri öncesindeki o propaganda karmaşasında aklımda kalan tek şey var. Şehir bil boardlarında Tahir Başkan ve Sayın Başbakanımız Erdoğan'ın tokalaşırken verilmiş bir pozu ve aynen şunu yazıyor:

KARAR VERDİK, KONYA METROYA KAVUŞACAK”. 

Tramvaylara klimalar, rengini sen seç vb. konularda çok yazdınız çizdiniz biliyorum ama lütfen bu işin peşini bırakmayın Uğur abi.

Çünkü maalesef verilen sözler, vaatler unutuluyor. Konuşanlar sindiriliyor. Tıpkı bir zamanlar belediyenin önünde metro çikolatası dağıtan üniversiteli gençlerin sindirildiği gibi. Parklara harcanan paranın yarısı harcanmış olsaydı bu yatırıma, zannedersem bayağı bir yol kat edilmişti.

Şimdi soruyorum Uğur abi. Daha siyasi görüşün bilinçli olarak oluşmadığı bir dönemden aklımda yer edinmiş bu fotoğraf karesi ile bir dahaki seçimlerde bu yönetim anlayışına, insanın içinden oy vermek gelir mi?

Daha başka konularda yazmak istediğim çok şey var ama şimdilik bu kadar yeter sanırım. Görüşmek üzere Uğur Abi.”

…………………..

Ben de sizlerin huzurunuzda Sivas’tan bizleri takip eden bu okurumuza en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Ahhh keşke kendisini daha önceden tanımış olsaydım. Çünkü 15 gün önce bir günlüğüne Sivas’ta idim. Güneşli ama soğuk bir günde tam 5 saat bu ilimizde kaldım. Ama demek ki bu okurumuz ile gönül bağımızı kurmak bugüne nasip imiş.

ALMANYA’DAKİ BÜŞRA AYBASTI’YA

ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM…

Ordulu olmasına rağmen yüksek öğrenimimizi şehrimizde birlikte yaptığımız ve bir dönem Konya Şekerspor formasını giyen halen Almanya’nın Wolfsburg kentinde yaşayan Bayram Aybastıdostumun biricik kızı Konya aşığı 15 yaşındaki Büşra’nın 4 tane 20’lik dişi ameliyatla alınmış. Bu ciddi operasyon sonucu halen istirahat etmekte olan Büşra’ya Konya’dan kocaman kocaman sağlıklı günler dileğimizi ve dualarımızı gönderiyoruz. Çünkü Büşra da annesi ve babası gibi o küçücük yaşına rağmen Wofsburg’da bizi günlük olarak takip ediyor. Attığı mailleri ve fotoğrafları özenle saklıyorum.

İyi niyetli, ön yargıdan uzak, tüm okurlarımıza bu vesile ile bir kez daha minnet duygularımı yürekten sunuyorum.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Herhangi bir şeyi sevmenin yolu, onu kaybedeceğinizi fark etmekten geçer.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Lalabahçe Karakolu’nun önündeki trafik ışıklarına uyduğumuz zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları