Vali Doğan ve Başmüdür Hüseyin Namal...

Devlet memurlarımız bugünlerde oldukça heyecanlılar. Malum hükümet 3 yılda bir rotasyon çalışması yapıyor.

Bunu başarabilir mi? Bana göre şimdilik çok zor.

Gerçi müdürler düzeyinde yapılan rotasyon çalışmalarını biliyoruz.

Bu işte de Ankara ilk başta çok zorlandı ama gelinen noktada tüm direnen müdürler de dahil olmak üzere herkes bunu kabul etti.

Şimdi memurlar ne yapar tam olarak kestiremiyorum.

Ama Konya için emniyet teşkilatında torpil ve ipka (yerinde bırakmak, kaldırmamak değiştirmemek) karşısında dimdik duran, araya giren kim olursa olsun haksızlığa asla taviz vermeyen Sayın ValimizAydın Nezih Doğan Bey ile Emniyet Başmüdürümüz Hüseyin Namal Bey’e garip, torpilsiz, elini ve gücü yetkililere ulaşmayan dostlarımız adına kendilerine teşekkür ederiz.

İLETİŞİM FAKÜLTESİ YİNE

HEYECANLANDIRDI

Her mesleğe büyük saygım var. Yasalar çerçevesinde çalışan, emek veren, ter döken, kafa yoran her insanı severim. Ama illaki de kendi işimi ve mesleğimdeki insanları bu çilenin içerisinde olduğum için biraz daha fazla severim. 

Selçuk Üniversitesi mezunu olmaktan her zaman gurur duyarım. Benim üniversitemin İletişim Fakültesi ise hayalimdir. Ahhh keşke imkanım olsaydı da ben de bu sıralarda oturabilseydim. Bu sevdamdan dolayı fakültenin hocaları benim için çok büyük değerdirler. Fakültenin öğrencileri ise geleceğimizdir.

Hafta başında fakülteden öğretim görevlisi Ruhi Gül hocam aradı ve beni Radyo Televizyon bölümünün son sınıf öğrencilerine “Televizyon Haberciliği ve Yerel Medya” ile ilgili olarak bir konuşma yapmamı istedi. Ruhi hocamı kırmak asla olamayacağı gibi o iki gün iletişimcilerle birlikte olacağım için içim içime sığmıyordu.

Ve en nihayetinde Süleyman Demirel Kültür Merkezi Çanakkale Salonu’nda öğrencilerle birlikte oldum. Bir şansızlığımız oldu. Kültür Merkezi’nde aynı saatte Sayın valimizin de katıldığı bir program varmış. Buna rağmen İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kalender hocam, İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aytekin Can hocam, Öğretim Görevlisi Ruhi Gül dostum, geçmiş yıllarda kader birliği yaptığımız Uzman Dr. Adem Demirsoy, Selçuk Üniversitesi Basın Müşaviri değerli kardeşimKerem Pulgat ve yüzlerce öğrenciyle 2 saati aşkın bir süre birlikteliğimiz oldu.

Bu fakültenin başarısını gözlerdeki ışıklardan, yüreklerdeki heyecandan ve kafalardaki ufuk ile ölçemeye kalkışamayız.

O zaman ölçü nedir?

Elle tutulur gözle görülür bir şeyler olması lazım değil mi?

Bakın size iki örnek vereyim.

Birincisi fakültenin her yeri altında “altın” yazan, Altın Koza, Altın Portakal gibi uluslar arası yarışmalarda elde edilen kupa ve plaketlerle doluydu.

İkincisi…

Artık fakülteye 500 puanlı öğrenciler geliyormuş.

Yeter mi?

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi ile bir kez daha gurur duydum.

Emek veren, emeği geçen, bizi düşünen, hatırlayan ve el uzatan herkese hocalarıma, dostlarıma ve öğrencilere bir kez daha saygı ve sevgilerimi sunarım.

SEYİT KÜÇÜKBEZİRCİ ABİDEN

DEV BİR ESER DAHA

Dün bu sevgi dolu, ümit dolu satırları yüzmeye çalışırken kapıdan sevgili Seyit Küçükbezirci abim giriverdi. Yalnız bu kez Seyit abinin gözlerinde çok farklı bir ışık vardı. Aradan beş on saniye geçmemişti ki Seyit abi elinde tutuğu Konya Aydınları Üstüne Yazılar isimli kitabı uzattı ve “Bak sana kimleri getirdim” diyordu.

Evet, Selçuklu Belediyesi’nin Sayın Başkan Uğur İbrahim Altay ve çalışma arkadaşlarına; Konya basınına, basın çalışanlarının geleceğe ışık tutması adına ortaya koydukları eserlere ve elinden tuttukları bu yazarlara verdikleri değer nedeniyle teşekkür ederim.

Elbette Seyit abimize de tarihe not düşülecek yeni eserleri mesleğindeki o ilk heyecanı ile Konya’ya kazandırmaya devam ettiği içinde minnet duygularımızı sunuyoruz. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Felaket, kabarık dost sayısını sıfıra indirir. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ortak kullanım alanlarını temiz tutup, çevreye ve insanlara duyarlı olabildiğimiz zaman ADAM oluruz.