Konya için bayram devam ediyor

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 11:51
YAZI
A
 Dün sabah güzel ve huzurlu bir bayram sonrası haftanın ilk mesai günüydü.

Şükürler olsun ağzımızın tadını bozacak hiç bir sıkıntı yaşamadan bir bayramı daha geride bırakarak işimizin gücümüzün başına geçebilmek için dün sabah günün doğuşu ile birlikte bilgisayarımın başına geçebilmek için sabırsızlanıyorduk.

Sürekli şükrediyordum. Size de tavsiye ederim. 

Allah rızası için şöyle bir çevrenize bakın.

Bayramı hastanelerde geçirenler, yakınlarını acillere kaldıranlar, trafik kazaları, kavga gürültü ve de sonunda karakolluk olanlar, kapısı dahi çalınmayan yaşlılar, lüzumsuz gelin kaynana vıdı vıdıları, bayramda dahi barışmayan küsler, evladı askerde olduğu için gözyaşı döken analar, geçimsiz çocuklarının geleceğini düşünen babalar, iş umutlarını bayram sonrasına bırakan binler, on binler, sınava hazırlanan öğrenciler…

Büyüklerin dediği gibi, kitapların şairlerin yazdığı gibi tek kelime ile “Bayram tadında bir bayram” geçirdikten sonra işte haftanın ilk günü için bir gözlem yapalım istedik.

Allah var ya bir aylık ramazan, ardından uzunca bir bayram süresince rutin işimizi özlemiştik.

Meram çok sakindi.

Bunda okulların tatil olması, bayram ve yaz tatili için şehirde olmayanları düşündüğümüz zaman Meram için normaldi.

Ancak yavaş yavaş şehre geldiğimiz zaman bu sakinlik hiç de öyle Büyükşehir havasında değildi.

Bizim millet hala sanki ramazan rehavetinde diyeceğim ama çaylar, simitler, biraz lüks mekanlardaki kahvaltılar kırıla gidiyordu.

O zaman millet tatil rehavetinde diye düşünüyordum.

Bakıyorum Kur’an kursuna giden çocuklarımızın daha yarısı ortalarda yok.

Spora giden gençlere bakıyorum onlarda daha lay lay lom yapıyorlar.

Millet hala bayramlaşıyordu.

Tamam biz de bayramlaştık. Her gün göre göre nerede ise akraba olacağımız tramvay durak sorumluları ile tokalaştık bayramlaştık, vatmanla selamlaştık, kornaya basarak geçen eşe dosta el salladık ama vallahi şehir mesai başladığı halde sessizdi dahası çok çok sakindi.

Peki bayramda şehir nasıldı?

Tabii bu da benim şahsi kanaatin bana katılmayabilirsiniz de...

O klasik ve alışageldiğimiz bizim muhafazakarlığımız ile örtüşen bayram yoktu.

Tekrar söylüyorum belki de o çocukluğumuzdaki, gençliğimizdeki atmosferi göremediğimiz için bize öyle geliyordu.

Bir kere şehir boşalmıştı diyebiliriz.

Kalanlar ilk günün dışında bağlara, bahçeleri, cafelere koşmuştu.

Yine de kabirler bayram yapıyordu.

Dünyaya dört elle sarılırken, kaybettiklerimizi unutmuyorduk.

Tabii göze batan ve bize kadar ulaşan şikayetler de yok değildi hani.

Mesela anlı şanlı büyük bir iş adamımız pazar günkü namaz yazımız üzerine şöyle bir hatırlatma ile adeta gönderme yapıyordu “Bayramın ikinci günü öğle namazı vakti Uluırmak Ali Hoca Cami kapalıydı. Herhalde Diyanet bayramdır, tatildir diye böyle yapmıştı. Yoksa camilere gereken önemi vermiyor muyuz?”

Ve yine şehir sevdalısı eski bir belediye çalışanı Mustafa Atay abimiz üşenmiyor gördüğü aksaklığı bir de fotoğraflıyordu. Çünkü aynı konu bize okurlarımız tarafından telefonla iletilmişti.

Bayramda toplu taşıma ücretliydi ama bazı bilet gişeleri kapalıydı. Millet bayram bayram sıcağın altında ailesi ile rezil oluyordu.

Fotoğrafta da göreceğiniz gibi bu bilet gişeleri niye kapalıydı?

el-kart.jpg

Yarın inşallah şehirde her şey normale dönmüş bir halde biz de form tutmaya başlarız diye düşünüyorum. Ama bizim küçük patron İsmail Alemdar benim düşüncelerime katılıyor ve “Abi Konya’da hayat çarşamba günü normale döner” diyor.

Bekleyip göreceğiz inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yaşarız mutlu oluruz, yaşarız mutlu ederiz, Tabi ki mutsuzda oluruz ama yaşadığımız sürece umutsuz, şükürsüz olamayız. Aldatmaya çalışanlar aldanırlar. Güvenimiz kaybolur hep ama ben hep kazanırız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Düğün konvoyları insanları çıldırtacak şekilde korna çalmadığı zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları