İster akıllı, ister saf olun..

Siz siz olun sakın ha “Ben akıllı adamım” filan diyerek kendinize fazla güvenmeyin. Dün sabah çalan ilk telefonumuz Salih Sedat Ersöz Bey’den geldi.
Salih abimiz çok tecrübeli bir bürokrat, aynı zamanda yazar ve de siyasi geçmişi ile oldukça faal bir büyüğümüzdür.

Böylesine hayatın çemberinden geçen bir insanın dün sabah sabah anlattıklarını dinlerken oturduğum

koltuktan kalktım, mindere bir daha baktım. Ne olur ne olmazdı hani.

Önceki gün ikindi saatlerinde Salih abimiz evde iken ev telefonu çalmış. Telefonda ki ses kendisini

Konya Emniyeti’nden Başkomiser falanca olarak tanıttıktan sonra “Şu anda Savcı Bey ile birlikteyiz.

Cep telefonunuz varsa onun numarasını verin oradan görüşelim” demiş.

Salih abi cep telefonunun numarasını vermiş. Aynı kişi bu kez cep telefonundan aramış. Kişinin

aradığı cep telefonunun numarası da ekrandan görünüyormuş.
Neyse bu kişi bu kez Salih abimize “Sizin Diyarbakır’dan Ali Ural diye bir tanıdığımız var

mı?” diye sormuş. Salih abi “hayır” deyince bu kez “Peki kardeşi Hakkı Ural’ı tanıyor musunuz?”

diye sormuş. Salih abi yine “hayır” deyince şahıs hiç teklemeden konuşmaya devam etmiş “Bu

kişiler örgüt üyesi. Savcı Bey yanımızda. Siz uzun bir süreden bu yana dinlenmektesiniz.

Bizim takibimizdesiniz. Bu kişiler sizin şahsi bilgeleriniz ile İran ve Irak ile bu telefon üzerinden konuşma yapmışlar. Banka hesaplarınız var mı? Maaşınızı çektiniz mi? Eğer banka hesaplarınız var ise sakın telefonunuzu kapatmayın. Sürekli açık kalsın. Biz sizinle irtibatımızı kesmeyeceğiz. Direkt gidin bankadaki paranızı kurtarın. Bizim kontrolümüz altındasınız” deyince Salih abi hemen giyinip evden çıkar arabasına biner. Ve maaşını çekmekte olduğu …… Bankası’na gider. Maaşının kalan kısmını çeker. Bu arada hala o şahıs ile telefonla görüşme halindedir.

Şahıs bu kez “Başka özel hesaplarınız varsa onları da hemen bloke edin” der. Salih abi hemen bir başka bankadaki hesaplarını telefonla bloke ettirir. Bu arada telefonla abimizi arayan şahsın yanından

sürekli telsiz konuşmaları geçiyormuş.

Durum böyle sürüp giderken şahıs bu kez “Şimdi bu paralarınızı …….. bankada ki şu numaraya

aktarın” deyince Salih abimizin kendi ifadesi ile “jetonu düşer”.
Ve o onda basar küfrü. Adam da söver ve telefonları kapatırlar.
İşte Salih abiyi hala üzen esas konu bundan sonra başlar.

Salih abi arabasından inmeden soluğu Feridiye Karakolu’nda alır. Bir iki memura durumu aktardıktan

sonra bir odaya geçer. Durumu heyecanlı heyacanlı anlatır. Ama buradaki görevli arkadaşlar kendisine“Sen de ona küfredip kapatsaydın” derler. Salih abi telefonda kendisini dolandırmak isteyen şahsın telefonunun göründüğünü tekrarladıkça “Abi sen çok film seyrediyorsun galiba. Sen para yatırdın mı? Yatırmadınsa bir daha söv kapat” derler.

Salih abi dün sabah bizi aradığı zaman biraz daha kendine gelmiş durumdaydı.

“Uğur Beyciğim nevrim döndü” diyordu ve ekliyordu “O şahıslar cibilliyetsizliklerinin gereğini

yapıyor. Ama polis de bari şikayetçi ol deseydi dilekçe filan alsaydı. Bu bana çok dokundu” diyordu.

Vallahi daha 48 saat önce Konya’mızda yaşanan bu durum hepimize birer ders olsun. Sakın aklınıza ve

tecrübenize filan güvenmeyin. Her an çarpılırsınız. Hatırlıyor musunuz bu sütunlarda aynen bu yöntemle dolandırılan ve halen şehrimizde müdürlük yapan bir abimizden söz etmiştik.
 

MEHMET BEĞEN ORTAOKULU

CİVARINDAKİ KÖTÜ PARK ZİHNİYETİ
 

MeramMehmet Beğen Ortaokulu şehrimizin fiziki yapısından eğitim kalitesine kadar aranan bir eğitim

kurumumuz. İki gün önce selam verip çayımızı içmek için yanımıza gelen bir üniversite hocası hanımefendi bu okulun özellikle giriş ve çıkış saatlerine yakın zamanlarda veliler ile okul yöneticileri ile

öğretmenlerin araçlarını öylesine çirkin ve rast gele park ettiklerinden yakındı. Hanımefendi “Burada

öylesine kötü kör noktalar oluşuyor ki Allah korusun kötü şeylerin yaşanmasından endişeliyim”diyordu. Biz de bu vesile ile yetkililerimizi ve yöneticilerimizi bu konuda uyarılım istedik.

Yarın daha güzel konularda beraber olabilmek ümidi ile hoşça kalın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Vatan Caddesi’nde dolmuşlar otobüs duraklarında, özel otolar da dolmuş duraklarında durmadığı zaman ADAM oluruz

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Öğrenmek diye bir şey yoktur. Öğrenmek dediğimiz hatırlamaktan başka bir şey değildir.