Tahir Başkan çok dua alacak

Ve geçtiğimiz hafta içerisinde görüştüğümüz bazı belediye personelini dinleyince duanın da Başkan için tam zamanı olduğuna gördüm.

Büyükşehir’de müteahhit firmalarının ihalesi başlıyormuş. Yani Büyükşehir’de büyük, büyük ihaleler başlıyormuş.

Müteahhit işçisi olarak çalışan personel de bunu bildiği için yardım istiyor.

Ama bizim dertleştiğimiz belediye personeli öyle üç beş aylık personel filan değil. Mesela 10 yıldır müteahhit elamanı olarak çalışan işçiler.

Bu insanlardan Allah bin kere razı olsun. Kendilerine 10 yıldır ekmek veren başkanlarına güvendikleri kadar da bize de güveniyorlar.

Mesela içlerinden biri çok açık konuştu: “Abi biz hiçbir gazetenin ya da gazetecinin Tahir Başkan için aleyhinde bir şey yazmasına gönlümüz razı olmaz. Buna da asla izin vermeyiz ” dedikten sonra “Sen farklısın abi, biz seni yıllardır takip ederiz. Tahir Başkan’dan önce de sen bizim abimizdin şimdi de. Biz Tahir Başkanımızı seviyoruz ve kendisini güveniyoruz. Biz, buraya girmek için ne kadar yalvardığımızı, işe alınınca da bir o kadar sevindiğimizi unutmuş değiliz” dedikten sonra başladılar anlatmaya.

Olay ne sevgi, ne inanç, ne de bağlılık.

Bu iş tamamen geçim derdi denilen hayatın gerçeği.

Belediyede 10 yıldır çalışan müteahhit işçileri nereden geldiklerini, nereye gideceklerinin bilincindeler. Çok da şuurlular. Dedik ya dava ekmek davası olunca Tahir Başkan’dan beklentileri var. Bu da öyle at ile deve filan değil.

Mesela bir kardeşimiz diyordu ki, “Abi elbette kadrolular 1500-1600 lira alsınlar.  Ama bize de 200 liralık 300 liralık bir katkı. İnanın küçük bir rakam bizim dünyamızı değiştirir” derken hemen ekliyorlar “Bakın diğer belediyelerde bayram yardımı diye yılda iki defa da olsa bizim için çok büyük olan yardımlar yapılıyor. Dahası Karatay Belediyesi kurban yardımı yapıyor” diye tam da kurban bayramının arifesinde göndermeyi(!) yerine yapıyor, cuuuuk diye oturtuyordu.

Biz şimdi bu vefakar, cefakar, bilinçli, hakka hukuka riayet eden müteahhit işçileri adına Sayın Başkan’a sesleniyoruz: “Aman başkanım bu kardeşlerimizi de unutmayın. İnan bunlar sıkıntıda tam da bu arkadaşlar sıkılıp daralmışken dualarını alsanız çok iyi olur.”

VELİ ÖNCAN, ZÜHTÜ ÇOŞKUN

VE MUSTAFA TURGUT

Dün sabah bizim patron Adem Alemdar Bey aradı “Uğur abi işin yoğun değilse aşağıya bir gelir misin?” Hemen, ‘emir demiri keser’ diyerek misafirimizi kibarca uğurlayıp aşağıya indik.

Veli Öncan abimiz gelmişti. Hasan Alemdar Bey de oradaydı.

Veli Öncan abimiz muhterem eşleri ile birlikte Hacca gidiyormuş. Helallik için gelmişler. Ama biz öylesine tatlı bir Konya muhabbetine daldık ki belki bir saat Veli Abi anlattı, biz dinledik.

Kendisini dinlerken adeta yakın Konya tarihini dinliyorduk. Kim paçalı güvercin uçurur, kim hangi sinide yer, ne varsa döküp indirdik.

Bu arada Veli abimiz iki dostun ismini de gururla yad etti. Sayın Zühtü Coşkun. Bugünkü nesil Ekrem Coşkun’u bilir. İşte Ekrem abimizin değerli babaları. Bir de Sayın Mustafa Turgut. Mustafa abimiz de şuanda ticari faaliyetlerini İzmir’de sürdüren bir Konyalı büyüğümüz.  Bilmeyenler için eski vekillerimizdenServet Turgut Beyin abisi.

Veli Öncan Abi yaşayan Konya’yı öyle bir anlattı, öyle bir anlattı ki içtiğimiz şekersiz çaylar, bal şerbeti gibi tat verdi.

Biz de sizlerin huzurunda Veli abimize ve eşlerine, Veli abi ile birlikte aynı kafilede bulunduğunu öğrendiğimiz Avukat Suat Altınsoy ve eşlerine hayırlı yolculuklar diliyoruz. Şimdiden Allah kabul etsin derken, dualarında bizleri de unutmamalarını rica ediyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Öğrenciler ağızlarındaki sakızı tramvayın koltuğuna yapıştırmadığı zaman ADAM oluruz.