Konyalı kuyruğu biliyor mu ki?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 16:03
YAZI
A
 Yaşanılanları, hatta bizzat yaşadığım çirkinlikleri içime ata ata bir yerde yazamayarak kendi elimizi kolumuzu bağlamaktan, konuşamayarak kendi dilimize kilit vurmaktan, kulaklarımıza mantar tıkayarak sağır olmaktan, kısaca 3 maymunu oynamayı neredeyse bir alışkanlık haline getirmekten nefret ediyorum.

Yok yok kimse yanlış anlamasın birilerini ima filan etmiyorum, bizati bazen kendimden nefret ediyorum.

Aynaya bakmak dahi istemiyorum.

Dahası dikkatli okurlarımız hatırlayacaklardır, sizlere yemin ederim ki bu şehirde yaşadığım iki yüzlüklere sırt çevirmekten zaman zaman gazeteciliği bırakmaya bile ciddi ciddi niyetleniyorum.(Ama bir türlü beceremiyorum.)

Cenab-ı Allah’ıma dua ediyorum.

Bu konuda hakkımda ne hayırlı ise onu versin, diye.

“Yine ne oldu da sabah sabah bu kadar kederlendin?” diye sorarsanız söyleyeyim.

Hani yarın Fenerbahçe maçı var ya.

Bizim saf temiz sporsever insanlarımız da heyecanla yeni sezonu bekleyip cumartesi programları yapıyorlar yaa…

Ben tüm bu cumartesi heyecanını üzüntü ile izliyorum.

Bugün bu yazıyı yazmamamın müsebbibi de değerli okurumuz dostumuz Sayın Mehmet Ali ÇağıranBey’dir.

Bakın Mehmet Ali Bey sosyal medya aracılığı ile bize şöyle bir uyarıda bulunuyordu, “Uğur abi, NE ZAMAN ADAM OLURUZ?: Konya-Fenerbahçe maçı bileti alabilmek için TEK SIRA kuyruk olabilmeyi öğrendiğimiz zaman...:))”

………….

Ah Mehmet Ali kardeşim ahhh.

Ah benim can kardeşim ahhh.

Ben bu insanları günlerdir izliyorum.

Daha bu satırları yazmadan bir saat önce saat 9 sularında Zafer’de bu kuyruğa baktım. Baktım ve kendime kızdım. O kuyruktaki türbanlı bayanları, orta yaşlı hanımlarımızı gördüm.

Sözüm o kuyrukta gördüğüm insanlar için değil.

Ama herkes biliyor ki Konyaspor cephesinden ucuz diye bilet kuyruğuna girip Fenerbahçeli olan benim de tanıdığım insanların biletlerini aldıktan sonra ki sevinçlerine şahidim.

Dahası bir sezonda bir kez bile Konyaspor maçına gitmeyen fanatik Galatasaraylı arkadaşımın o kuyruktan biletini alıp çıktıktan sonra bizi arayarak “Abi cumartesi günü hepimiz Konyasporluyuz”  diye sevinç narası attığını biliyorum.

Ne o Fenerbahçeli Konyalıya, ne o Galatasaraylı Konyalıya kızıyorum.

Kendime kızıyorum kendime.

Yani yıllarca spor sevdalısı adam gibi spora inan tekrar söylüyorum sporun adam gibi yapılanına inanan, bir dönemin fanatik mi fanatik Konyaspor seyircisi ve de yıllarca spor yazarı olarak emekliliğe hazırlanan bir gazeteci olarak kendime kızıyorum.

Siz biliyor musunuz Konyaspor-Fenerbahçe maçını izlemek için tam 185 gazetecinin maça akredite yaptırdığını.

Allah rızası için söyleyin bu 185 spor basınını siz ne zaman nerede bir arada gördünüz?

Bizim Recep Çınar’ı, Sabit abiyi dinlemedim ama haftalardır nasıl bir sıkıntı içerisinde olduklarını üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorum.

Fenerbahçe maçına bilet davetiye bulmamız için bizi arayan goco goce Konyalıları bir belseniz.

Lafı uzatmayalım kimseye değil kendime niye kızıyorum biliyor musunuz?

Yıllardır gerçekleri yazamadığımız için bugünleri görmek zorunda kaldığım için.

Konya sevdası, Konyasporlu gazeteciliğimiz yüzünden tüm gerçekleri halının altına süpürüp üç maymunu oynamayı Konyasporluluk zannettiğimiz için kendime kızıyorum.  

40 yıl önce, 50 yıl önce bu şehrin çocukları siyah-beyazlı Konyaspor’u veya yeşil-beyazlı İdmanyurdu’nu tutarlar ve bu renklerin sevdalısı olarak büyürlerdi.

Hadi şimdi söyleyin bakalım şimdi kaçımızın çocuğu ya da torunu Konyaspor’lu?

Zaman en iyi ilaçtır.

Biz bu kafa ile gittikçe, zaman Konya sporu için çok acıdır.

Bu böyle biline ve acı gerçekler görüle…

……………

Unutmadan dünkü “Konya lağım kokuyor” başlıklı yazımıza tahminlerimizin çok çok ötesinde destek veren telefonla arayarak teşekkür eden okurlarımıza dostlarımıza tanıdıklarımıza biz de teşekkür ederiz.

Dün bir kez daha anlıyorduk ki bu kokudan şehir epey mağdur imiş.

HIZLI TREN İŞİNDE YİNE HIR ÇIKMIŞ

Dün sabah gerilmemize neden olan okurlarımız da vardı.

Dahası bu insanlar hâla bize güveniyorlardı.

Sadece Konya için değil Türkiye genelinde Devlet Demir Yollarının bilgi İşlem Merkezinde iki gündür giderilemeyen bir arıza varmış.

Bu yüzden de Konya’da biletler elektronik ortamda değil bir tek gişeden elle kesiliyormuş. Durum böyle olunca da hızlı trenin tadını alan millet iki gündür birbirini yiyormuş.

Bu konuda bizi arayan dostlarımıza, bize güvenen okurlarımıza bizzat yardımcı olamadık ama epey bir toz kaldırmaya çalıştık.

Adımız Hıdır elimizden gelen de budur…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Beni şimdiye kadar bir kişi anladı. O da yanlış anladı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Büyükşehir’in arka cephesinden ana caddeye çıkan dönüşte otomobili durdurup vatandaş ile sohbet etmediğimiz zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları