Eğitime hazırlanırken gurur veren müjdeler

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 12:13
YAZI
A
 Ailesinde ana sınıfından üniversiteye başlayacak dönemlere kadar evladı, torunu olanlar, ya da öğretmen, yönetici olanların evlerinde artık yavaş yavaş “okullar başlıyor” cümlesi kurulmaya başladı değil mi? 

Dolayısıyla evlerde, iş yerlerinde, dolmuşlarda kullanılan konularda bizim gündemimize giriveriyor.

İşte eğitim camiası yoğun bir şekilde yeni eğitim yılı için işbaşı yaparken, hafta sonu inşaatına başlandığı günü hatırladığım bir okulumuzun geldiği noktayı öğreniyordum.

Hatıp Yolunda Lalebahçe karakolunun ilerisinde küçük, minik ve şirin bir okulumuz vardır.

Mehmet- Münevver Kurban Anadolu Lisesi.

Bu okulumuz bu yıl ilk mezunlarını vermiş.

Yani okul 2009-2010 öğretim yılında şehrin en düşük puanlı öğrencilerini yüzde 13 lük başarı dilimi ile okula almıştı.

Şimdi her köşede ki okul Anadolu Lisesi ama o yıllarda pek çok dostumuz evladının puanına göre bize“Hangi Anadolu Lisesi iyi?” diye sorardı.

Eğitimde başarıyı çok farklı kategorilerde ele alıp başarı ya da başarısız diyebilirsiniz.

Ben ise olaya şöyle bakmak istiyorum.  

Yukarıda ki sözünü ettiğimiz okulumuzda olduğu gibi başarısını yüzde 13’den aldığı öğrenciyi dört yılsonunda yüzde 70 lik bir oranda yüksek öğrenime yerleştirmesi büyük bir başarı örneğidir.

Hepimizin evladı var.

Kendi çocuğumuzu istediğimiz gibi eğitebiliyor muyuz?

İşte bu yüzden de eğitime, öğretmenlerimize karşılıksız bir saygım vardır. Dahası inancım vardır.

Biz kendi çocuğumuzu yetiştirmekte zorlanırken, çaresiz kalırken, sorun karşısında elimiz kolumuz dilimiz bağlanırken öğretmenlerimiz bu çocukları alıyor ve tabandan tavana örnek çocuklar olarak yetiştiriyorlar.

Okulların başarısı da genel anlamda öğrenciyi okula aldığı seviyeden mezun ederken getirdiği veya yükselttiği seviye olmalıdır diye düşünüyorum.

Eğitimde başarı hiçbir zaman tesadüfi olamaz.

Eğitimde şansa yer yoktur.

Eğitimde sürekli ama sürekli çalışma, inanç ve tek taraflı fedakarlık vardır.

Yanılabilirim ama ben eğitime böyle bakar buna inanırım.

Bu yüzden de 4 yıl önce çoğunluğunu benim garip Lalebahçe bölgesinden aldığı çocukları yüzde 70 leri aşan bir başarıya taşıyan Mehmet- Münevver Kurban Anadolu Lisesi’nin müdürüne, müdür yardımcılarına, öğretmenlerine, okul personeline ve velilerine Konya eğitimi adına teşekkür ederim.

Çünkü bu okul devlet okulu olmasına rağmen özel sektör mantığı içerisinde bazı engelleri nasıl aştığına da geçtiğimiz yıllarda şahit olmuştum.

MADEM EĞİTİM DEDİK

Bugün yazımıza eğitim ile başladık eğitim veya eğitimsizlik ile toplum olarak neleri başarıp nerelerde kilitlenebileceğimize küçük bir örnek verelim mi?

Şu fotoğraflara dikkatlice bakar mısınız?

BİSİKLET 1

2013-08-24-1139.jpg

 

BİSİKLET 2

2013-08-24-1138.jpg

 

Büyükşehir Belediyemizin bu akıllı bisiklet hizmeti işin özünde gelişmiş şehirlerden güzel bir örnektir.

Tabii siz buna “Bizde ölüm tehditi ile karşılaşmayacağımız bisiklete binip istediğimiz yere kadar gidebileceğimiz bisiklet yolu var mı?” ya da “Bisiklete binen insanlarımızın trafik kültürü nedir?”gibi sorular sorarsanız biz bitiveririz.

Bu olumsuz tablolara gözümüzü kapatıp işin temeline baktığımız zaman kısa sürede bu akıllı bisikletlerimizin kilit yerlerinin insanımız sayesinde ne hale geldiğini görebiliyorsunuz.

Yani biz bu milletin malını, belediyenin hizmeti kullanıp sonra da kırarak kullanılmaz hale getiriveriyoruz. 

Evet bu insani bir durumdur.

Bu kul hakkıdır.

Bu aile terbiyesidir.

Ama işin kul hakkı olup olmaması da, aileden alınacak terbiyede de temel nokta eğitim değil midir?

Yarın görüşebilmek ümidi ile hoş çakalın.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanların yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamasının kimseye faydası yoktur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Düğün konvoylarında ki magandalığın önüne geçebildiğimiz zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları