Konya tarihinin en önemli projesi...

Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamalarına bakmak adına arşiv haberlerine girdim. Çünkü haftalardır aylardır nerede ise o süper sunum ile kamuoyuna takdim edilen “Konya Tarihinin En Önemli Projesi: Eski Adliye Binası alanı Kent Meydanı oluyor” denilen alana salak salak bakıyorum.

Yok vallahi çok ciddi söylüyorum hani halk arasında bir tabir vardır ya “İneğin (öküzün) trene bakması”gibi. Ben de şimdi taktım şu Konya tarihinin en önemli projesine sabah akşam tarihi projeyi dolanıyorum. Allah için tık yok. Evet bir dönem buraya bir anda kepçeler buldozerler girmiş bölge koruma altına alınmış dev afişler asılmıştı.

Peki şimdi hiç buraya bakıyor musunuz?

Dedim yaaa demir parmaklıkları yıkayarak içeriye dalan üç beş vatandaş, bir de oto park adına yasağı delenlerin dışında çalışma adına hiçbir şey yok.

Oysa hedefini dünya kenti olarak koyan ve artık bizi dünya kentinde yaşadığımıza inandıranbüyüklerimiz 100 bin kişilik alanın Kültürpark’a da dahil edilmesi ile bölgenin 150 bin metrekareye ulaşacağını açıklamışlardı.

Dahası bakıyorum şimdi bunları belgeler yazıyor. Başkan Akyürek,“Konya’nın tarihini değiştirecek, şehir kimliğini etkileyecek son 50 yılda elimize geçen en önemli fırsatlardan birini yakaladık. Eski Adliye binasının yıkılması bizim açımızdan büyük bir fedakârlıktır. Bu bölgenin ticari alan olarak çok yüksek arsa değeri var. Ama, rant amaçlı bir uygulama yapmadan şehrimize büyük bir meydan kazandırmak için bu çalışmayı başlattık” demiş.

Dahası Büyükşehir Belediye sitesinde hala aynen şöyle diyor:

Başkan Akyürek, “Burada 100 bin kişilik toplantılar, mitingler yapılabilecek. Bu fırsatı Konya tarihinde ilk kez elde ediyoruz. Hepimizi heyecanlandıran bu projeyle birleşecek Kültür Park içinde ve Alaaddin Tepesi’nde tarihi dokuya uygun çeşitli düzenlemeler yapılacak. Adliye çevresi, Kültür Park ve Alaadin Tepesi çevre düzenlemelerinin bir kısmı bu yıl, tamamı ise gelecek yıl sonuna kadar tamamlanacak. 2015 yılında ise Kültür Parkı 300 bin metrekareye alana kavuşturmayı düşünüyoruz.”

………..

Naçizane bizden hatırlatması.

Bir de şöyle iddia var. Proje askıya alınmış!

Burası yapılmaya yapılır da denilen zamanda mı yapılır yoksa seçimler öncesi mi yapılır orasını bilemem. 

ALANYA BERA’YI AĞIRLADIK

Sömestr tatilinde bir iş adamımızın ailesi ile birlikte Alanya Bera’da yaşadığı bir olayı okurumuzun iddialı ile bu köşemizde yayınlamıştık. Bu yazımız üzerine BERA Otelleri’nin Genel Müdürü aynı zamanda da bizim Yücel Kaptanımız Sayın Yücel Yavuz Alanya’daki sorumlu müdürlerini de Konya’ya getirmek sureti ile dahası söz konusu hastanelerden alınan sağlık raporlarını da beraberlerinde bulundurarak ziyaretimize geldiler. Heyette Yücel Bey ile birlikte Alanya Bera’nın Halkla İlişkiler Müdürü Ersin Kiraz, İşletme Müdürü Mustafa Sağlam ve Yakup Büyükkabanşı da bulunuyordu. Tatilde yaşanan ve yazımıza konu olan olayın bire bir şahidi Müdür Ersin Bey söz konusu iddialarla ilgili olarak şunları söylüyordu: “Size bu konuya anlatan bey bir kere o anda olayı yaşamadı. Çünkü otelimizde değildi. Bir hanımefendinin kahvaltı esnasında rahatsızlandığı haberi geldi. Otelimizde 24 saat görev yapan bir hemşire vardır. Hemşire hanım olaya anında müdahale etti. O anda bizzat ben 112’yi aradım. Hemşire hanım da hastaneyi aradı. O anda hasta yakınlarının paniğini ve psikolojilerini anlayışla karşıladık. Ambulans nerede kaldı gibi bir panik yaşandı. Hemşire hanım da kendi bağlı bulunduğu hastaneyi arayarak ambulans istedi. Burada hasta yakınları da dahil herkesin ortak arzusu bir an önce hastayı sağlık kuruşuna götürmek idi. Zaten başka bir davranış da beklenemezdi. Hemşire hanım görevi gereği ambulans ararken ambulans geldi  arkasından da 112 geldi. 112 ambulansı ile hiçbir görüşme olmadı. Çünkü hastane otelimize 2 kilometre mesafededir. Biz hastamızı asla ücretli yere göndermedik. Konaklı’da bölgedeki  tüm otellere ve vatandaşlara hizmet veren hastaneye gidildi. Öyle ki bu söz konusu hastane yurt dışına bile hizmet vermektedir” dedikten sonra iddialarla ilgili belirtilmeyen iki konuya dikkat çeken Ersin Bey, “Rahatsızlanan hanımefendi kullandığı ilacı gece fazla dozajla aldığı için bu durum yaşanıyor. Bu doktor raporu ile belgelenmiş bir konudur. Poliklinikte müdahaleyi yapan hemşire de konuya şahittir. Burada hastamıza serum verildi, iğneler yapıldı. Ardından da tam teşekkülü bir hastaneye gitmeleri tavsiye edildi. Doktorun bu konudaki ısrarına rağmen hastamız hastaneye gitmek istemeyerek otele dönmek istemiştir. Görevli doktor hastane yerine otele dönülseydi kendilerinden yazı alacaktı. Ve sonuçta hastanenin kendi ambulans ile 15 kilometre ötedeki hastaneye nakledildi. Ve hasta ile yakınları burada teşekkür ettiler. Burada tekrar altını çizmek istediğimiz konu 112’yi de biz aradık. Yani burada anlaşma ya da anlaşmalı bir konu asla söz olamaz. Çünkü burada insan canı söz konusudur” diyordu. Bu tür olaylara duyarlılığını çok iyi bildiğimiz Yücel Bey olaylara şahit olan müdürlerini Alanya’dan getirtmedeki hasiyetini açıklarken de, “Uğur’cum biz de hata yapabiliriz. Hatayı personelimiz de yapabilir. Ama bu konuda da gerekli soruşturma yapıldı. Hiçbir kabahatli bulamadık” derken üzüntüsü yüzünden belli oluyordu.

Sonuçta biz de köşemizde okurumuz olan bir iş adamının iddiasına yer verdikten sonra şimdi de olayın diğer muhataplarının dediklerini kamuoyu ile paylaşmış oluyoruz. İşin sevindirici yanı ise ‘can kaybı ve üzücü bir durumun olmamasıdır’ diyoruz.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Güç dengesi yerine güçlü bir topluluk olmalıyız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Türbe meydanı otopark sorununa alternatif bulduğumuz zaman ADAM oluruz