Prof. Dr. Adem Esen Bey Büyükşehir için işaret bekliyor

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 04:53
YAZI
A
 Siyasetle ilgilenmeyen, dahası “Aman Allah korusun” diyen okurlarımızdan özür dileyerek bugün yine siyasi bir duyumu sizlerle paylaşarak yazımıza başlamak istiyorum.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Esen Bey’in ismini temayüle birkaç gün kala duymuştum.

Daha sonra temayülün kulislerinde Sayın Rektör’ün ismi geçince bu işin ciddi olduğuna kanaat ettim.

Vee pazartesi akşamı Sayın Esen ile bire bir oldukça uzun görüşme yapma şansını bulduk.

Yukarıdan bu yana hep Sayın Rektör yazsak da Adem Bey sonuçta bizim Adem Başkanımız değil mi? 

Kendisi ile Selçuklu Belediye Başkanlığı döneminde sınırlı ama samimi bir dostluğumuz olmuştu.

Olmuştu diyoruz çünkü hep deriz yaaa birazcık gazeteci olmak istiyorsanız (Tekrar ediyordum adam gibi filan değil birazcık gazeteci olmak isterseniz) hiçbir zaman makam mevki sahibi insanlar ile dost olamazsınız.

Çünkü paralı pullu, makam mevki sahibi insanlar genel anlamda asla eleştirilmeyi kabul etmezler.

Bu insanlar için “dost acı söyler” kavramı hiçbir şart ve ahvalde geçerli olamaz.

Durum böyle olunca da samimi dostluklar para pul ya da koltuk olmadığı zaman olur.

Silah çıkınca mertlik bozulmuş yaaaaa para işi ortaya çıkınca insanlık bitmiş de haberimiz yok.

İşte para denildikçe o Lidyalılara sövüyorum.

Gerçi parayı daha eski medeniyetler olan Sümerlilerin, Mısırlıların kullandığı filan de iddia edilir ama ben para denildikçe Lidyalılara söverim.

Neyse bu para yüzünden menfaat yüzünden dostluklar da sınırlı.

Lafı uzatmayalım tekrar Sayın rektörümüze dönelim.

Adem Başkan ile görüşmemizde çok net ifade etti.

Teklif edildiği takdirde resmen aday.

Nereye?

Büyükşehir Belediye Başkanlığına…

Bu net cevabından ardından Sayın Başkan’ı dinledik.

Adem Bey, Türkiye’de şu anda en revaçta olan kentsel dönüşüm projesinin ilk kez Selçuklu’da kendi döneminde başlatıldığından tutun da bugün dahi Konya’dan Ankara’ya kadar uzanan kültürel, sanatsal tüm çalışmalarda izinin olduğunu söylerken bir yerde Konya’da başlayan çıraklığın, Ankara’da gelişip onaylanıp bugün rektör olarak kalfalık dönemini tamamladığını ve ustalığa hazır olduğunun sinyalini veriyordu.

Ama bu konumdaki bir insanın da “Ben adayım” diye sandığa atlaması beklenemez.

Özetle Başkan sinyali yakıyordu ama bir yerde de işareti bekliyordu.

Ne diyelim hayırlısı olsun.

Biz sadece Sayın Rektör’ün adaylık durumunu birinci ağızdan sizlerle paylaşalım istedik.

İBRAHİM DIVARCI, BİR AY İÇİNDE

ÖLÜMÜ VE DOĞUMU GÖRDÜ

Selçuklu deyince aklıma geldi.

Selçuklu’nun Adem Esen’den günümüze ilçenin tarih, kültür, sanat alanlarında bir dünya markası olmasında, Uğur İbrahim Altay ile çağ atlamasında mihenk taşlarından birisidir Sayın İbrahim Dıvarcı.       

İbrahim Dıvarcı deyince aklıma hemen Anadolu Selçuklu Eserleri Fotoğraf Albümü, Sille Fotoğraf Albümü, Büyük Selçuklu Mirası Projesi gibi eserlere imza atan bir beyin, bir yürektir.

Belki Konya, tam olarak kendisinin kıymetini bilmiyor.

Ama işte Selçuklu yıllardır İbrahim abimizden istifade etmeyi beceriyor.

İşte bu değerli insan 26 Eylül günü biricik annesi Hümeyra Hanım’ı kaybetmişti.

Şimdi bir haber aldık.

İbrahim abimizin 27 Ekim günü bir erkek evladı dünyaya geliyor.

Minik yavruya Tuğrul Selçuk ismi veriliyor.

Çünkü merhume Hümeyra Hanım bu ismi çok seviyormuş.

İşte yüce rabbim insanoğlunu böyle imtihan ediyordu.

Biz de büyük bir acının ardından gelen bu güzel haber vesilesi ile Dıvarcı ailesini kutluyor minik yavruya da sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir ömür diliyoruz.

GALATASARAY-KONYASPOR

REKABETİNİ İZLERKEN

Dün sabah yine gönül dostları sayesinde gün doğmadan evden çıkmıştık.

Bir süre sonra muhkem bir kahvaltıda derin siyasi kulisleri dinlerken gözüm bir anda sesi kısık olan televizyona ilişti.

Ekranda süper ligin yayıncı kanalında “Dünden Bugüne” programı vardı.

Bu programda da daha önce l.Lig olan günümüzün Süper Ligi’ndeki Galatasaray-Konyaspor maçlarının golleri vardı.

Hatırladığım kadarı ile ta 2004’lere filan gidiyorduk.

Mehmet Köseoğlu’nun, Ahmet Şan’ın başkan olarak tribünden maçı izlemeleri, Sakıp Özberk’li,Nurullah Sağlam’lı, Aykut Kocaman’lı, Hüsnü Özkara’lı, Giray Bulak’lı, Saffet Susiç’li Konyaspor hocaları yerli yabancı ismini bile unuttuğumuz onlarca futbolcu…

Bu maçları izlerken siyasetten kopuştum.

Aklıma hafta sonu oynanacak maç geldi.

Galatasaray’a karşı hiç de öyle korkulacak kadar ezilmemişiz.

Bir tek 6-0’lık maçı hatırlıyordum.

Pek çok yenilgi de ön yargılı hakem kararları vardı.

Çok penaltı golü yemişiz.

Tabii bu gollerde de hata affetmeyen büyük defans hataları.

Bir yandan bunları seyrediyor bir yandan da bugünkü Konyaspor’u düşünüyordum.

Ben de dün sabah şöyle bir kanaat oluştu.

Bugünkü Konyaspor, bugünkü kadro hepsinden iyi idi.

Bir de akıllı olursak biz bu hafta Galatasaray’a kök söktürebiliriz!

Hadi hayırlısı diyelim ve bugünkü yazımızı da burada noktalayalım.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Büyükşehir Belediyesi önünde trafik ışıklarında sola dönüşte sağ şeritten sola döneceğim diye ısrarcı olmadığımız zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları