Büyükşehir’in müteahhit işçileri

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 02:28
YAZI
A
 Büyükşehir Belediyemizde müteahhit işçisi olarak çalışan hiç yüz yüze gelmediğimiz bir işçi kardeşimiz yaşadıklarından dolayı öyle dolmuş olacak ki iki gün önce bize patladı ki sormayın.

Kardeşimizin dediklerini defalarca değerlendirdim. Zaten bu okurumuzda olup bitenlerden en tepedeki Başkan’ın haberi olmadığına inanıyor. İnanıyor ama işin çivisinin de nerelere geldiğini duydukça insanların ekmek parası davasına ne kadar çaresiz kaldıklarını anlayabiliyorduk.

Mesela müteahhit işçilerinin amirleri, şefleri tarafından kullanılmalarından (!) o çatı altında nasıl çifte standart yaşandığına biz de inanmaya başladık.

Yine işçi kardeşimizin ifadelerinden müteahhit işçilerinin maaşlarının da çok karışık durumda olduğunu bu arkadaşımızın dediğine göre de “torpili olan ya da amirinin, şefinin, müdürünün yanında olan kişilerin maaşıyla çalışan, alnını terletip evine ekmek götürmeye çalışan garibanın arasında yüksek denilebilecek derecede fark” olduğu dile getiriliyordu. Ve müteahhit işçisi diyor ki, “Biri boş boş sahada geziyor, biri de tozun toprağın içinde ağaç dikeceğim, gübre atacağım, parke döşeyeceğim diye uğraşıyor. Malum yılbaşında büyük şehir personel maaşlarını bir nebze olsun yükseldi. Ama kimlerin ki yükseldi? Bazı personel yılda 2 ay izin kullanıyor bazıları ise 1 hafta kullanıyor. Bir de bakmışsın izin hakkı bitmiş. Bir bakıyorsun adam mesaide olması gerekirken çarşıda amirin, memurun özel işlerini takip ediyor. Sonra da tekrar işine gelmiyor. İş çığrından çıktı iyice. Özel makam araç sayısını ve kimlerin bindiğini bir görseniz. Her taraf özel tahsis edilmiş araçla doldu. Belediye binasında ki amirleri bir görseniz sanki padişahlar. Çalışan personeli insan yerine bile koymuyorlar. Tabi ki Tahir Başkan’ın bunlardan haberi yok. Eminim ki maaşlardan bile haberi yok. Senin deyiminle Bürütüslere sorsa ne yaptınız işçinin maaşını diye, iyileştirdik derler. Peki yalan mı? Hayır yalan değil, ama kimlerin ki yükseldi? Anlatacak çok şey var aslında ama burada bırakıyorum”…

……………………..

Sadece ekmek derdinde olan ancak yaşadığı farklılıklar ve çelişkiler ile sürekli duvara toslamaktan yılan bu işçi kardeşimiz artık isminin bile yazılmasını istiyordu.

Vallahi ne yalan söyleyeyim eskiden su parası yatırmak için olsa Büyükşehir’e giriyor o bahane ile de birkaç dost bildiğim insana selam veriyordum. Sonradan öğrendim ki bu selamla bile onlara zarar veriyormuşuz. Çünkü işleri sessiz sedasız götürmek olanlar bizi vebalı gibi gördükleri için tahammülsüzlüklerini bu çalışan gariplere yansıtıyormuş. Bu yüzden yaya olarak bile Büyükşehir binasının ne önünden ne de arkasından geçmemeye çalışıyorum. Ama inandığım tek bir şey var; o da Cenab-ı Allah’ın adaleti. İnşallah mazlum insanları böyle ezenler bir gün hem de bu dünyada yaptıklarının hesabını verecekler.

DSİ BÖLGE MÜDÜRÜ MUSTAFA

BEY’İN SIRTI BOZKIRLILAR’IN DUASI İLE

BİR DAHA YERE GELMEZ

Bu Karadeniz insanının kafasının nasıl çalıştığını ve nasıl başarılı olduklarını DSİ Konya 4. Bölge Müdürü Mustafa Uzun Bey sayesinde bir kez daha canlı canlı yaşıyorum. Bizim Bozkırlı dostlarımız yine selam vermeye aramaya sormaya başladılar. Mustafa Bey Bozkırlılar’ın kızıl elması olan Sarıot Baraj Gölü projesine tam destek veriyormuş. Öyle ki

bu hemşerilerimizin anlattıklarına göre Bölge Müdürü Mustafa Bey ve ekibi sulamaya açılacak alanı ikiye katlıyorlarmış. Yani beş bin dönümlük yerden 10 bin dönümlük arazinin sulanması sağlanacakmış. Böylece 150 milyon metreküplük suyu boşa akmamış olacakmış. Bozkırlılar ve bölge halkı kurtuluyormuş.

Helal olsun Sayın müdürüm, bizim Konyalı vekillerin, bürokratların 10 yıldır yapamadığını sen yaptın ya. Sana “helal olsun” diyorum.

HIRSIZLAR YİNE AZMIŞ

Bir iki haftadır okurlarımızdan yine adi hırsızların canlarını yaktıklarını duyuyoruz. Mesela Meram Yaka Gökçiçek Sokaktan, mesela Mahmuriye Mahallesi’nden

Polisin de yapacağı bir şey olmadığının farkındayız. Bu adamları suçüstü yakalasan 3 saat sonra yine aramızdalar. Elinle yakalasan nerede ise davacı olmayacaksın. Canımıza kıymadı ya gelen mala gelsin diye nerede ise iki rekat da şükür namazı kılacağız. Ama inanın artık mahallelerinde böyle hırsızlık olaylarını duyunca evde otururken bile huzursuzlar. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Eğer işe yarar bir şey bulduysam sabrım sayesindedir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Körüklü belediye otobüslerimiz kavşaklara biraz daha temkinli girdikleri zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları