Okul servisi sürücülerinin eğitimi bu mu şimdi?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 04:56
YAZI
A
 Bu yıl da eğitim yılı başlarken klasik olarak yapılan açıklamalar arsında “okul servis araç sürücülerinin eğitimi” ve bu sürücülerin yapacakları ve yapmayacakları konular dile getirilmiş ve yetkililerin bize yaptıkları açıklamaları bizler de görevimiz gereği haber yaparak sizlerle paylaşmıştık.

O haberlerden sonra daha kaç hafta geçti bilmiyorum.

Ama bildiğim dün bizi arayan bir bayan öğretmenimizin ağlayarak anlattıklarını dinledikten sonra ağzımızdan çıkanlarla icraatlarımız arasında 40 fırınlık ekmek olduğunu bir kez daha anlıyorduk.

Bayan öğretmenimiz hem üzgün, hem kırgın hem de öfkeli bir şekilde iki şeritli bir yolda yolun sağının yani kendi şeridinin açık olduğunu ve bu yolda ilerlerken yolun sol tarafında araçların park etmiş vaziyette olduğunu söyledikten sonra yaşadıklarını anlatıyordu.

Ve hocamız diyordu ki “Yolun sonuna gelirken karşıdan gelen 42. C. 17. plakalı okul servis sürücüsü birden bizim şeride gelerek durdu. Yolun benim olduğunu, benim gelmekte olduğumu göre göre yolu kapattığımı söyleyince ağza alınmayacak sözler söylemeye başladı….”

Hocamızın anlattıklarını gözümün önünde canlandırıyorum.

Allah böyle bir okul servisi sürücüsü ile aynı pozisyonda bizleri karşılaştırmasın.

Kendinizi kaybetseniz cinayet çıkar değil mi?

Okul Servisi sürücülerinden özellikle rica ediyorum.

Dahası bu sürücülerin bağlı bulunduğu kurumların sahiplerinden.

Çünkü bu tür çirkin ve yakışıksız uygulamalar o anda aracın içinde bulunan bugün için minik ama yarın bizleri yönetecek insanların kafalarında çok kötü intibalar bırakabilir.

………….

Hocamızı dinlerken geçtiğimiz hafta Başkent Hastanesi’nin karşı şeridinde kendi yaşadığım bir durum aklıma geldi.

Sabah saatleri idi. 8-8.30 suları.

Zaten TEDES uygulaması var herkes bizim gibi kontrollü gidiyor. Üç şeritte açık.

Ama dördüncü şerit diyebileceğimiz yani tamamen çizgili olan bölümden sağımdan öyle bir okul aracı geçtik ki tozu dumana katıyordu. Merak ettim gözümle o aracı takip etmeye çalıştım.

Bu araç biraz sonra sağa dönerek ana caddeden çıktı.

İşte o zaman anladım ki araç ana caddeden çıkacağı için bu sürati yapma cesaretini gösterebiliyordu.

Diyecek bir şey yok.

Her şey eğitimden geçiyor. Empatiyi aklımızdan çıkarmamalıyız. Kırmızı ışıkta geçmenin, önde ki aracı sollayarak direksiyonu önüne kırmanın dahi bir kul hakkı olduğunu idrak etmeliyiz.

İşte o zaman trafikte olumlu anlamda belki biraz yol alabiliriz.

BOZKIRLI HOCAMIZ SAYIN

SAMANCI’YA TEŞEKKÜR EDİYORDU

Dün sabah memleket meselesi ile ilgili olarak arayan dostlarımızdan birisi de Bozkır sevdalısı emekli öğretmenimizdi.

Gerçi dikkatli okurlarımız hatırlayacaklardır.

Bu hocamızın Gülay Hanım’a sitemini geçtiğimiz hafta sizlerle paylaşmış ardından da Gülay Hanım’ınbize anlattıklarını size aktarmıştık.

İşte dün sabah da bu hocamız aradı.

Hocamız Sayın Samancı’nın önce Perşembe günü iki defa kendisini aradığını, ardından da Cumartesi günü partide bir araya gelerek konu ile ilgili olarak dertleştiklerini bir bir anlattıktan sonra Gülay Hanım’a teşekkürlerini bizlerin nezdinde sunuyordu.

Olay buydu işte. Bu iş sadece ne bir Bozkır meselesi, ne de Konya meselesi.

Bu iş bir memleket meselesi. Türkiye meselesi.

Maksat sularımızın denize boşa dökülmemesi.

Biz bir kez daha bu iş için vakit harcayanlardan, düşünenlerden, parmağını oynatanlardan, kısaca vesile olanlardan Allah razı olsun diyoruz.

ŞAKİR DİNÇER VE ERHAN HEMDİL’E TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Yerel siyaset deyince teşekkür etmekte geciktiğimiz iki genç ve idealist siyasetçimizi hatırlayıverdik.

Geçtiğimiz hafta gazetemizin 10. kuruluş yıldönümü münasebeti ile ziyaretimize gelen dostlarımızdanMHP Selçuklu İlçe Başkanı Sayın Şakir Dinçer ile yönetim kurulu üyesi Erhan Hemdil Beylere teşekkür ederiz. Bu nazik ziyaretleri içerisinde bol bolda siyaset yapma fırsatını bulmuş olduk. 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dünyaya ümit tutmak olmaz; asla ölümü unutmak olmaz.    

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Erenköy kavşağına bazı dolmuş sürücüleri fütursuzca girmedikleri zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları