Recep Konuk, Selçuk Öztürk..

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 11:51
YAZI
A
 Recep Konuk, Selçuk Öztürk, İsmail Hakkı Kolat, Ahmet Sayıcı, Ali Duran …

 Hafta sonu şehirde öyle bir seçim atmosferi yaşandı ki, yanılmıyorsam son 20 yıldır hele hele 10 yıldır genel seçimler haricinde böyle bir seçim yaşanmadı dersem yanılmamış oluruz.

Bu öyle bir seçimdi ki Şeker Fabrikası’ndan, Aksaray yolundaki TÜYAP Fuar alanına kadar on binler adeta sandığa akıyordu.

Şehir ilçeleri ile seçime akıyor, çiftçi Şerife Teyze, Konya Şeker Fabrikası’nın bahçesinde ismini öğrenemediğim iki teyze ile oyunu kime kullanacağını anlatıyordu.

Hem de öylesine saf öylesine temiz konuşuyordu ki, o gizli olan oyu için dağda bahçede konuşurmuş gibi rahattı. Şöyle durdum kulak misafiri oldum. Bütün konuşmaları duyuluyordu. Benim gibi oradan geçen herkes kendilerini duyabiliyordu.

Ama bu çiftçi analar öylesine masum öylesine temiz yürekliydiler ki sandık için verilen o büyük mücadeleden bile bir haberdiler.

Saat 8 sularında Şeker Fabrikası’nın oto parkındaydım. Dağ, taş, köy sanki buraya koşuyordu.

Çiftçi de bu kez farklı bir duruş gözledim.

Mesela son genel kurulu da yakından takip etmiştim. Ama ne yalan söyleyeyim o gün için Recep Konukdiyen çiftçi çok rahattı.

Çok gailesizdi diye bir tespitte de bulunsam abartmamış olurdum. Çünkü o son seçime kucağında torunu ile gelen çiftçinin etli pilavını yiyip saat ve şapkalı hediye paketini alıp oyunu kullanmadan fabrikadan gittiğine bile şahit olmuştum.

Yani genel kurulda seçim konuşmaları yapılırken dışarıda çayını içip sigarasını dumanlayıp sandığa gitmeyen de cabasıydı.

Ancak cumartesi sabahı bu çiftçinin gözünde, yürüyüşünde kısaca duruşunda çok farklı bir ciddiyetiseziyordum.

Köylü bu kez çok daha bilinçli ve ciddi idi. İki üç saat önceden genel kurul salonuna girerken suyunu yanına alıyor ve bir daha dışarıya dahi çıkmamaya kararlı olduğunun sinyalini veriyordu.

Salonun 20’de biri boşken genel kurulun stratejik bölümleri Prof. Mevlüt Hoca’nın destekçileri tarafından tutulmuştu. Dahası işin en büyük organizatörlüğünü yine Arslan Üstündağ bizzat yapıyordu.

Gerçi polis fabrikaya giriş yollarından itibaren çok ciddi bir tedbir almıştı.

Bahçede, salonda resmi ve sivil polisler nefes aldırmayacak bir baskı oluşturmuştu.

Ancak genel kurul salonunun belli yerleri stratejik ve klasik olarak tutma durumu başkan olarak on binlerce çiftçinin önüne çıkmak için salona girecek olan Recep Konuk ve ekibi için dezavantaja dönüşebilirdi. 

Recep Başkan’ın ekibi ise son derece sakin, sessiz ve soğukkanlı olmaya çalışıyordu. Çünkü bahçede, salonda çıkacak en ufak bir gerginlik Mevlüt Hoca’nın işine yarayabilir ya da böyle bir hava oluşturulabilirdi.

Recep Başkan’ın daha fabrikanın nizamiyeden girişi ile inanılmaz bir dalgalanma oldu. O an itibari ileŞeker Fabrikası’nda sandığa saatler sonra yansıyacak fark öyle bir görülüyordu ki… Bunun sohbetini ettiğim herkesle tarafsız bir seçim toto oynuyorduk.

Çünkü bu kez sandık için gelen çiftçi sayısı bizim bahçedeki hesaba göre on bini aşmıştı. Recep Başkan’ın yakın çalışma ekibi bizim seçim toto anketimizde bana en son 11 bin net oy rakamını vermişti.  

Recep Başkan’ın salona girişi, konuşması hepsi son derece profesyonel idi. Bu konuşmada bana en çok dokunan bölüm ise Recep Konuk’un sürekli olarak bakanlıklara, savcılıklara şikayet edildiği bölümü dile getirdiği kısım oldu. Başkan “Konya Şeker’in bu hızlı yükselişini kaosa sürüklemek isteyenler var. Hiç bir mesnedi olmayan yalan, yanlış iftiralarla hep karalama kampanyası içerisinde olanlar var. Adli mercilere, bakanlık müfettişlerine 27 tane şikâyette bulundular. Tarım Bakanlığı’ndan, İçişleri Bakanlığı’na her yere şikayet edildik. Ben, mahkemeye intikal ettirilen her iddiadan, yapılan her teftişten alnımın akıyla çıktım, beraat ettim. Ama yalan yere benim hakkımda iftira atanların hepsi de ceza aldı. Herkesin bir hesabı vardı. Ama Rabbim her hesabı, her şer hesabını bozdu. Ben, bana verdiğiniz bu emanete hiçbir zaman ihanet etmedim. Hep, benim üreticim daha çok nasıl kazanır, benim çiftçim daha çok ne üretebilir onun peşinde koştum. Allah’a çok şükür bunda da başarılı olduk. Benim üzerimden size saldırıldı. Beni itibarsızlaştırmaya çalışanlar, aslında üreticinin ekmeğinde gözü olanlardı. Ben itibarsızlaştırılınca ne olacak? Ayağına bastıklarımızın ekmeğine yağ sürecekti. Konya Şeker’deki güzel terakki son bulacak, üreticilerin kazancı düşecek, yatırımların önü kesilecek ve Konya Şeker’i geldiği noktaya geri döndüreceklerdi” sözleriydi.

………..

Bu sözler iyi niyetle memleketi ve inandığı dava için mücadele eden insanların şer güçler karşısında zaman zaman söylediklerinin tıpkısı idi.

Tüm bunlara rağmen çiftçi sandığa doğru yönelirken Recep Başkan’ın dünya tarımında tarih yazan başarısına rağmen peki niye Başkan’a muhalefet oluyordu? Bunu çözmeye çalışıyordum.

Mesela aldığım birkaç cevap çok acı ve gerçekti.

“Falanca üyemizin oğlunu işe almışız. Ama şimdi damadını işe almıyoruz diye bize karşı” sözünden“Bak işte Hüseyin Bey. Bizden emekli. Düne kadar Recep Başkan’ın yanında idi. Ama şimdi görüyorsun karşısında. Çünkü emekli olduktan sonra tekrar biz de çalışmak istedi. Recep Başkan buna izin vermedi. Sen yeteri kadar bize emek verdin ve karşılığını aldın. Şimdi senin yerine genç bir ismi almalıyız deyince düşman oldu” …

………..

Böyle bir mücadelenin ve büyük yarışın karşısında muhalefetin oluşması da son derece doğal diyen görüş sandıktan yine farklı bir galibiyetle çıkıyordu.

Hem de Recep Başkan, karşısında oluşturulan beşli grubun güç birliği karşısında gücünü üçe katlayarak başarıya imza atıyordu.

İlk sandık sonuçlarına bakıyordum;

375’e 113 Recep Başkan,

419’a 147 Recep Başkan…

Sonuç belli olmuştu.

Saatler önceki gerginlik, sandığa çiftçinin ağırbaşlılığı ile olgun bir şekilde yansıyor ve 13 bine yakın çiftçinin gittiği sandıklardan, Recep Konuk geçerli oyların 9 bin küsurunu bir kez daha alarak yine alnının akı ile salondan çıkıyordu.

Allah doğrunun, iyi niyetlinin ve çok çok çalışanın yar ve yardımcısı olsun.

…………

Yarın inşallah seçim yorumlarımızı sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yeşilliklerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıldan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kanaatkar olmayı öğrendiğimiz zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları