Sayın Valimden çok özür dileyerek

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 01:47
YAZI
A
 Bir şey yapmak ne kadar zor ise, yapılmış bir şeyi yıkmak da o kadar kolaydır. Hele hele güzel bir şey yapmak için parmağını dahi oynatmayanların, oturdukları yerden yapılanları eleştirmesi kadar adilik ve şerefsizlik olamaz. Çok özel bir durum“Özel Sporcular Atletizm, Masa Tenisi ve Yüzme Müsabakaları” ile ilgili olarakKonyalı bir vatandaş, bir de özellikle karınca kaderince naçizane bu özel insanlar için her fırsatta cürümümüz kadar çırpınan bir kul olarak, cumartesi ve pazar günü iki farklı duyguyu yaşadım. Bunları sizlerle paylaşmadan önce Sayın Valimiz Aydın Nezih Doğan ve muhterem eşlerindenbir değil bin kere özür dilemek istiyorum. Çünkü Doğan çiftinin yüreklerinin bu konudaki hassasiyetinin canlı şahidiyim. İzninizle önce cumartesi gününe sizleri götürmek istiyorum. Cumartesi öğle saatlerinde bir dostumuzun işyerinde geleneksel etli ekmeğimize yumulmuşken, orada bulunan 3 üniversite hocasının “Özel Sporcular yarışları” için Konya’da olduklarını öğrendim. Meğer bir gazeteci olarak bile böyle bir organizasyondan bir habermişim. Bu hocalarla konuşurken geçen sene emekli olduğunu söyleyen bir banka müdürümüzde sohbetimize dahil oluyordu. Biz etliekmek faslını bitirmiş çay sigara sohbete dalmıştık ki Konya’ya ilk kez gelen üniversite hocaları özellikle atletizm yarışlarının Konyaspormaçı nedeni ile bir güne sıkıştırıldığını söylüyorlar ve “Çocukları Mevlana türbesine dahi götüremiyoruz. Aslında bu iş bir yarış kadar şehrin tanıtımına da katkı sağlamalıydı. Bu çocuklar türbeyi görselerdi çok iyi olurdu” deyince biz olaya balıklama atlayıverdik. Önce yarışlar ile ilgili bilgi sahibi olmaya çalıştım. Telefon açtık bu çok özel ve anlamlı yarışlar için 48 ilden tam 362 sporcu, antrenör ve idarecinin Konya’da olduğunu öğrendik. Hem kendi cahilliğimden utandım hem de işittiklerimden etkilenerek kendime görev edindin ve “Belki bugün türbe kapalı olabilir, bilmiyorum. Peki siz hiç Sille’yi gördünüz mü?” Dediğim zaman birisinin doçent birisinin de yardımcı doçentolduğum iki hoca da “Orası neresi Uğur Bey?” deyince “Madem bir saat vaktiniz var hadi Sille’ye gidelim bari orayı görün” dedim ve yola çıktık. Nalçacı Caddesi, Sille Yolu Alt geçidi, Dedeman göbeği, Erenköy güzergahından Sille’ye girdik. Tepeye çıkmak istedik yol kapalı. Sille merkezde hummalı bir çalışma var. 40 yıldır bildiğimiz yol bile kapanmış. Hem mahcup oluyorum hem yol arıyorum. Hemen bu insanlarla bizim meşhur mumcuya girdik. Kendilerine birer mum hediye ettim. Ardından dumanı tütmekte olan tandır ekmeğinden iki kucak dolusu ekmek alarak arabalarına koydum. Ardından da Belediye’nin eşlettiği cafeye geçerek birer çay içtik ve tekrar şehir merkezine döndük. Konya’ya ilk kez gelen türbeyi bile görmeyen cennetlik bu çok özel insanlara çay ısmarlamanın burukmutluluğunu yaşarken bu işin organizasyonunu yapanlara da öfkem gittikçe büyüyordu. Bir şeyler yazmalıydım ama bu iş çok özel idi, eksiklik de olsa emeği geçenleri kırabilirdim.

…………

Pazar sabahı gazeteye gelir gelmez ilk işim bu özel müsabaka ile ilgili bilgi sahibi olmak oldu. Meğer şampiyonanın açılış törenine gerçek bir devlet adamı Sayın Valimiz Aydın Nezih Doğan, bir şeyleri gerçekleştirebilmenin adına çırpınan İl Müdürü Ömer Ersöz, Özel Sporcular Spor Federasyonu’ndanAydın Koç, Efkan Korkmaz ve yine Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu bu vesile ile öğrendiğim Konyalı bürokrat Cevdet İşbitirici ve çok küçük bir grup katılmış. Bu bürokratların açılış töreninde yaptığı konuşmaları okurken, kızgınlığım için kendimden utandım. Evet en başta Sayın Valimiz ve buisimlerle, görünmeyen kahramanlar bir şeyleri yapabilmenin adına gece gündüz çalışıp, ortaya bir şeyler koymuşlar. Böyle bir organizasyonu eleştireni Allah taş yapabilirdi. Hele hele benim gibi bu çalışma için değil parmağını oynatmak, haberi bile olmayanın adamın tek kelime etme hakkı da bulunmayabilirdi. Bu yüzden de çok çok özür dileyerek, hakkı geçenlerin de haklarını helal etmelerini isteyerek böylesine özel bir çalışmanın bir iki küçük detay ile çok daha anlamlı bir şekilde taçlandırılabileceğini hatırlatarak yazımızı noktalıyoruz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

ugur_ozteke@hotmail.com

Bazı belediye otobüs sürücüleri ile dolmuşlar göbeklere imtiyazlı(!) olarak girmedikleri zaman ADAM oluruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Çirkinlikle güzelliği görünüşle değil, akılla ayırt edin.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları