Bir küçük Konya-Kayseri kıyaslaması

Yine gazı aldık gidiyoruz. Cenab-ı Allah’ım sonumuzu hayreder inşallah. Kayseri’den aldığım iki yeni bilgi yine kendi kendime fesatlanmama neden oldu.

Lafı uzatmadan konuya girmek istiyorum.

Birincisi; Ankara’da görev yapan Konyalı, dahası Konya sevdalısı bir hekim dostumun beni uyarması ile öğrendiklerim.

Lütfen dikkatlice okuyun.

Alıntılar Kayseri Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürü Uğur Yurt’a ait, “Raylı Sistemin Kayseri Yolculuğu” kitabından.

“Devlet Demiryolları’ndan ray satın aldık ancak süremizin sonuna geliyorduk, kullanamadık, benden sonraki Belediye Başkanı da onları Konya'ya sattı.”

Sözler ANAP'lı Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu’na ait.

Rayları Konya’ya satan ise, dönemin Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe.

“Aslında Şükrü Karatepe devraldığı raylı sistem projesini ilerletmeyerek farkında olarak veya olmadan bu şehre çok şey kazandırmıştır.

Zira proje ne rantabldır ne de uygulanabilir. Şükrü Karatepe’nin yaptırdığı çalışmada görülmüştür ki proje hem çağın çok gerisindedir hem de uygulanabilme imkanı yoktur.”

(kitaptan alıntı)

Sonuç: Şu an Kayseri 17.5 kilometrelik bir hatla hizmet veriyor. 2-3. hatlar ihale edilmiş, temel atılmış, 4-5. hatların projesi ihaleye hazırlanıyormuş.

(Yeni hat çalışmaları ile ilgili fotoğraflar da elimizdedir)

***

Bunlar tamamen Kayserililer’in kendi aralarında konuştukları, yaptıkları dahası kitaplara belge diye geçirdikleri satırlar.

Şimdi biz takıntılıyız yaaa.

Şimdi biz kötü adam, muhalif gazeteciyiz yaaa.

Biz şehir adına gerçekleri acı da olsa, büyüklerimize hakaretler yağdırmadan, kimseyi zan altında tutmadan, kırmadan dökmeden kamu adına kibarca ikaz ediyoruz yaaa.

Hatta zaman zaman ima yolu ile de olsa “Konya bu alanda erken çıktığı yolculukta acaba şu an ne durumda?” diyoruz yaaa.

Kayseri, Eskişehir, Antalya örnekleri ortada.

Bizi, Konyalı olmayan, Konya’da olmayanlara şikayet etmeyi görev addedenler ve Büyükşehir’den maaş alanlar acaba bunun açıklamasını yapabilecekler mi?

Bu işler Başkan adına takla atmakla olabilir ama ya bir de toprağın altını hiç akıllarına getirebiliyorlar mı?

***

İkiiiiiii;

Geçtiğimiz hafta Kayserili bir gazeteci dostum aradı. Köpürüyordu. Kızdığı isim ise bizim hemşerimiz, hem de benim de bir ara aynı çatı altında mesai yaptığım ancak halen Kayseri Basın İlan Kurumu Müdürüolarak görev yapan Osman Başeğmez’di.

Kayseri’de 18 yerel gazetenin Basın İlan Kurumu’ndan ilan alması yasaklanmış.

Şimdi sadece 1 gazete ilan alabilecekmiş.

2 gazetede beklemede imiş.

Osman’ı aradım ulaşamadım.

Bu kez konuyu başkalarından öğrenmeye, kurcalamaya çalıştım.

BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay’ın kararlığı ile Genel Müdürlük Türkiye’nin her yerinde ciddi çalışma ve arayış içerisinde imiş.

Gazetecilik yapmayanlar artık Anadolu’da bu işten yemek yiyemeyeceklermiş. 18 gazetenin resmi ilan iptalinde de bazı yasal gerekçeler tespit edilmiş. Bu Anadolu basını adına çok ciddi bir karar.

Laf aramızda bu iş her babayiğidin de harcı değil.

Hele hele söz konusu il Kayseri ise.

Konya’da başta olmak üzere hepimiz aklımızı başımıza almak durumunda kaldığımızı yine Kayseri’den öğreniyorduk.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yumruk, kafaya tabi olmak zorundadır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Avrupa göbeklerimizde trafik lambası uygulaması yapmadığımız zaman ADAM oluruz