Aday olduklarında vaat edilip de yapılamayanların...

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 10:33
YAZI
A
 “Aday olduklarında vaat edilip de yapılamayanların neden yapılamadığını anlatsınlar…”

Pazar pazar siyasetle sizleri sıkmayacağız. Ama şöyle de bir gerçek var ki nerede kiminle otursak herkes sanki biz çok bir şey biliyormuşuz gibi “Başkan kim olacak? Tahir Bey Başkan olacak mı? Meram’a kim başkan olur? Mehmet Hançerli’yi değiştiriyorlar mı?”diye soruyorlar.

Ya biz garip neden anlarız ki?

Biz çok şey bilsek kendimiz yaparız ama öyle değil mi?

İşte böyle küçük ve büyük bilmeceler arasında günlerimiz geçip gidiyor. Ama Allah için yolun sonu da yaklaşıyor.

Bakın bu soru cevaplar içerisinde bir dostumuz ne diyor:

“Bu güzel ülkede insanları bir birine düşürmenin iki yolu var.

Biri siyaset, diğeri de futbol.

Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle her siyasi partiye yaşadıkları kente yararlı hizmetlerde bulunacaklarına inanan özgüven sahibi insanlar aday adayı oldular.

Her parti aday adaylarını tarayıp en münasip olanını aday gösterecek ve o kentin yaşayanları yerel seçimlerde tercihlerini kullanarak belediye başkanlarını seçecekler. Bu çekişmelerde bir sonraki seçim takvimine kadar dinecek.

Her başkan adayı mevcut başkandan daha iyi bir performans sergileyeceği ve hizmet çıtasını biraz daha yukarı taşımayı hedefleyerek yola çıkar.

Mevcut başkanda bir öncekinden aldığı emaneti nereye getirdiğini anlatır ve daha fazlası için halktan bir kez daha onay ister.

Şimdi sosyal medyada esen fırtınalara bakıyorum herkes bulunduğu makamı rantiyeye çevirmiş, o ona bir diğeri başka birine atıyor tutuyor sayıyor savuruyor.

Seçimlerden sonrada yüz yüze bakacak olan bu insanlar düğünde aynı sofrada, camide aynı safta olacaklarını hiç mi düşünmüyorlar.

Neymiş bu hırs?

Neymiş bu samimi görüntünün altındaki samimiyetsizlik?

Anlamsız geliyor sağduyu ile gözlemleyen insanımıza.

Bırakın sosyal medya üzerinde gönderme yapmaları. Bu şehirde özgür olduğuna inandığımız bir medya var. Başkanlar basın toplantısı düzenlesinler ve büyük bir samimiyetle akıllarda soru işareti kalmaksızın açıklasınlar:

Belediyeyi nasıl devraldıklarını,

Kendi dönemlerinde şehri nereden nereye getirdiklerini,

Bunu nasıl bir bütçeyle gerçekleştirdiklerini,

Şu anda belediyenin borcunun olup olmadığını,

Sosyal medyada dolaşan rant iddialarına cevap versinler

Gerçekten belediyeye ait gayrimenkuller heba edercesine satıldı mı? Cevap versinler.

Aday olduklarında vaat edilip de yapılamayanların neden yapılamadığını anlatsınlar.

Halkın ısrarla tramvay şikayetlerine rağmen bu konuda neden bir iyileştirme yapılmadığını anlatsınlar.

Ve yeniden adaylarsa yeni dönemde neler yapacaklarını ve hangi kaynakları kullanacaklarını anlatsınlar.

Anlatsınlar, anlatsınlar ki sosyal çatışmayı engelleyelim.

Oy kullanacak halkın kafasındaki muğlak sorular cevap bulsun.

Bekliyoruz, inşallah önerimiz dikkate alınırda samimi bir toplantıya tanık olur toplum olarak rahatlarız.”

***

Bu dostumuza çok çok teşekkür ederiz.

Sade vatandaş gözü ile millet olarak birbirimize karşı olan sahte samimiyet gösterilerini, yani samimiyetsizliğimizi, eğrileri, doğruları ne kadar sade ve net ifade etmiş.

Bir kez daha kendisine Allah razı olsun diyoruz.

***

VATANDAŞ OLARAK BÖYLE BİR HAKKIMIZ VAR MI?

BENDE BELEDİYEYİ MAHKEMEYE VEREBİLİR MİYİM?

En başta dedik. Bizim bilgimiz deryanın bir damlası. Hafta içerisinde aşağıda kelime kelimesine sizlerle paylaşacağımız notu bize gönderen okurumuz özünde bizi dolayısıyla sizleri yani kamuoyunu bilgilendirmemizi istiyordu.

Hafta içerisinde Adliye’ye de gitmemize rağmen o kadar tanıdık hukukçu içinde bir tanesine bunu sormak aklımıza gelmedi.

Bakın okurumuz ne diyordu; 

“Büyükşehir Belediye Başkanlıkları, Otopark Yönetmeliği uyarınca, her ilçe belediyesinin hesabına, faizli olarak hesap açtırması, halkın yararlanacağı ücretsiz bölge otopark yaptırması lazım.

Ancak Büyükşehir Belediyelerinin hiçbirinin, topladıkları bu paraları, otopark amacıyla kullanmadığı, çarçur ettiği, amaç dışı kullandığı, vatandaşlara ücretsiz yararlanacağı bölge otoparkı yapmadığı anlaşılmaktadır.

Bölge otoparkları yapmayınca yol amaçlı tahsis edilen yollar, caddeler daraltılarak otopark olarak kullanılmaya başlandı.

Vatandaş, oralara park edecek ama ücretini ödemeyecek.

Bu işlem, bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunun mahkeme kararıyla tescilidir.

Mahkeme kararları anayasa uyarınca tüm idareleri bağlar.

Bu idare kararlarını yerine getirmeyen belediyeler suç işlemiş olur.

Vatandaşın tazminat davası açma hakkı vardır.”

***

İnşallah biz konunun takipçisi olmaya çalışacağız. Ama eğer sizinde bu konuda bildikleriniz varsa lütfen bizi de bilgilendirin.

HİÇ BİR GARİP SİMİTÇİNİN TEZGÂHINDA GÖZÜMÜZ YOK AMA

Aslında yazımızın bu bölümü ile ilgili konuyu hafta içerisinde fotoğraflı olarak sizlere sunmaya çalışacaktık.

Ama yalan dünyanın koşturmacasında hele hele yalan siyasetin peşinden kendimizi öyle bir kaptırmışız ki bence daha önemli konuları atlıyoruz

Özellikle hafta içi günlerde çevre yolları da dahil şehir merkezindeki önemli kavşaklarda trafiğin en yoğun olduğu saatlerde fırınların, unlu mamul satış noktalarının dışında bakıyorum da nerede simitçi tezgahı varsa orada mutlak ama mutlak bir iki otomobil park etmiş vaziyette oluyor.  

Bu nereden dikkatimi çekiyor?

Trafik bir güzel akarken bir yerde tıkanıklık ya da hız kesilmesi varsa o nokta dikkatimi çekiyor. İşte onlardan birisinin de bu simitçi tezgahları olduğunu görüyorum.

O anda hemen aklıma geliveriyor.

Hani bir ara simit tezgahlarının kaldırılması konusunda şehir merkezinde belediyenin müthiş bir çalışması vardı.

Hani ne oldu o çalışmalara?

Yoksa bizim haberimiz yokken bir şeyler mi değişti?

Yoksa yoksa o yapılan çalışmalar yanlıştı da doğru yol mu bulundu?

Simitçiler ile belediyenin o mücadelesini biz bile köşemize taşımıştık.

O zaman düşünüyorum, bizde mi yanlış yaptık?

Yoksa yanlışlara alet mi olduk?

İyi pazarlar.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Düşenin dostu olmaz’ derler. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yolun sol şeridini ısrarla ve inatla kapatmadığımız zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları